Motivasyonun öneminin ne kadar kuvvetli ve kudretli bir şey olduğunu bir kez daha anladığım zaman dilimindeyim. Zira havaların sıcaklığı, insanın fiziki tembelliğine tembellik katarken, iç enerjisinden de bir parça alıp götürmeye niyetli gibi. Her şeyin ucu istemekte yatıyor. İste olsun. Ama gerçekten, tüm gücünle ve enerjinle, asla vazgeçmemecesine, yılmadan iste.
Bir şeyleri isterken, ‘’ben isteyeceğimi istedim’’ deyip, kollarını bağlar ve olmasını beklerseniz şayet daha çok beklersiniz. İstediğiniz zaman yarısını başarmış ve o isteğinizle ilgili aslında en büyük adımı atmış bulunuyorsunuz. Çünkü mesele önce istemek, sonra istediğin şey için harekete geçmekte yatıyor. Hayatı ertelememekte. Ertelediğiniz istekleriniz yüzünden diğer hedefinize odaklanamayıp, zamansal bir büyüme yaratmaktan başka bir şey yapmıyoruz aslında. Ertelemeden istemek ve o istek doğrultusunda hemen harekete geçmek. Devamı zaten gelecek. Bir yere giderken ilk adımdan sonra diğer ayağınızda ister istemez eşinden ayrılamayacağından ona eşlik illaki edecek. İstekleriniz de aynı bu şekilde, başta gerekli motivasyona sahip olmak, onu istemek ve sonra eyleme geçmekle gerçekleşmektedir. Buna bir bütün olarak bakabiliriz. Eyleme geçildiği noktada işin tamamlanması an meselesi olmaktadır zaten. Önemli olan o gücü kendimizde bulup keşfetmek ve adım atmak.
Bir yerde okumuştum diyordu ki: ‘’ Eylem motivasyonun sadece sonucu değildir, aynı zaman da nedenidir de!’’ doğru söze ne hacet dercesine bir söz daha işte. Kritik nokta; istekle bir motivasyonun baş göstermesi. Motivasyonla yapılan iş mutluluk hormonlarınızı çarpı iki çalıştırır.
İstemiş olduğun şey için her gün biraz daha ilerleme kaydettiğini fark ettiğinde motivasyonunun, ilk baştakinden çok daha yüksek ayarda olduğunu göreceksin. Ve işte o zaman göreceksin; istemenin motivasyon gücünü ne kadar yükselttiğini. Haydi ne duruyoruz öyleyse? Eylemlerinizin motivasyonunuz, motivasyonunuzun ise eylemleriniz olması dileğiyle.