Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Aziz Murat Hatipağaoğlu, partisinin İl Başkanlığı tarafından düzenlenen program kapsamında Kütahya’ya geldi. Parti İl Binasında basın açıklaması gerçekleştiren Hatipağaoğlu Kütahya’nın içinde bulunduğu potansiyele rağmen hak ettiği yerde bulunmadığını dile getirirken ulusal ekonomi gündemine de değindi.
Bir dizi ziyaret kapsamında Kütahya’ya gelen Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Aziz Murat Hatipağaoğlu Partisinin Kütahya il binasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Hatipağaoğlundan önce söz alan TDP Kütahya İl Başkanı Gülçin Hizarcıoğlu, “ Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcımız ve partimizin Hazine ve Maliye Gölge Bakanı Doktor Aziz Murat Hatipağaoğlu’nu Kütahya’da ağırlamaktan onur duyuyoruz. TDP sağ ya da sol bir parti değildir. Ekmeğinin peşinden koşanların partisidir. Üretimden ve hakçıl paylaşımdan yanadır. Emekçilerin, çiftçilerin en önemlisi esnafın yanındadır.” İfadelerini kullandı. Hizarcıoğlu’nun hemen ardından açıklamalarda bulunan Genel Başkan Yardımcısı Hatipağaoğlu Kütahya’nın bulunması gereken mevkiden söz ederken öte yandan ülke hakkında ki ekonomik planlardan ve ekonominin yönetimindeki yanlışlardan bahsetti.
“DÜNYAYA ÜRETİM YAPAN ÖNEMLİ BİR SANAYİ BÖLGESİ HALİNE GELMELİ”
Kütahya’nın aslında ülkenin en önemli kavşaklarından birinde yer aldığını belirten TDP Genel Başkan Yardımcısı Hatipağaoğlu, “ Hem Bursa’ya yakınlığı, hem Bozuyük’e yakınlığı açısından aslında önemli sanayi kentlerine son derece yakın. Ancak Kütahyamız maalesef aslında bu kadar yakınlığına, bu kadar altyapısına ve tarihsel açıdan da köklü bir tarihe sahip bir şehrimiz olmasına rağmen Türkiye ekonomisinden ve Türkiye sanayinden gereken potansiyel katkıyı alamıyor. Bir an önce Türkiye’de biz sadece Kütahya’nın değil tüm iç ege’nin, tüm bölgelerimizin Türkiye’de sanayiden ve katma değerden istihdamdan yoğun bir şekilde destek alabilmesini ve gerçek anlamda burada çevredeki önemli sanayi noktalarına üretim yapan, dünyaya üretim yapan önemli bir sanayi bölgesi haline gelmesi için önemli bir çalışma içerisindeyiz. Sayın İl Başkanımız Gülçin Hanım bize bu konudaki görüşlerini sürekli şekilde iletiyor. Biz özellikle bu yeni açılan Zafer OSB’nin bir an önce hayata geçmesini canlanmasını ve bölgedeki sanayi tesislerinin bir kısmının buraya yönlendirilmesini son derece önemsiyoruz. Nitekim maalesef çok gündeme geldi ama bu Zafer Havalimanınında bu sanayi çerçevesinde daha aktif ve daha etkin kullanılacağından eminiz. Sonuçta Zafer Havalimanı her ne kadar çok eleştiriye konu olsa da Kütahyamıza yapılan bir değerdir. İnşallah daha kullanılır hale gelmesi içinde Türkiye ilk önce AK Parti Hükümetinin ve inşallah iktidara geldiğimizde bizim Kütahya sanayisinin gelişimi için son derece önemli yatırımlara imza atacağımızı şimdiden söyleyelim.” İfadelerini kullandı.
“BİZCE MİLLİ GELİR 1,6 MİLYON DOLARA ÇIKARILABİLİR”
Türkiye ile ilgili çok temel bazı hayallerinin olduğunu belirten Hatipağaoğlu, “Bunların da gerçekleşmesi için dünden itibaren bugünden, yarına yönelecek şekilde yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Türkiye’de bugün doların belli bir oranda tutulması gereğiyle kişi başı milli gelirimiz istatistikî olarak 9 bin 500 dolar. Bizim hedefimiz önümüzdeki 5 yıllık süre içerisinde Türkiye değişim partisi olarak kişi başına düşen milli geliri en az 20 bin dolar seviyesine çıkarmaktır. Bu şu demek, Türkiye bugün yaklaşık 750 milyar dolarlık milli gelire sahipken biz bu milli gelirin 1,6 milyon dolara çıkarılabileceğini ve bunun Türkiye’nin gerçek potansiyeli olduğunu biliyoruz. Bunu yapmak için aslında hiçte sihirbazlık yapmaya gerek yok. Yeter ki ülkemizi bugün yönetenler bundan önce olduğu gibi bugün de bizim uyarılarımızı dikkate alsınlar ve Türkiye Cumhuriyetinde bizim vatandaşımızı esnafımızı emeklimizi memurumuzu yüksek döviz kuruyla enflasyon kıskacında bırakmasınlar. Bizim temel fikrimiz bu.” Şeklinde konuştu.
“PARA POLİTİKA BAKIMINDAN YANLIŞ YÖNETİLİYORUZ”
Türkiye’nin özellikle son bir yıldır para politika bakımından yanlış yönetildiğini dile getiren Aziz Murat Hatipağaoğlu, “Sayın Bakan Nebati’ye kaç kez anlatmaya çalıştık. Toplantılarımızda söyledik. Basın bültenlerinde söyledik. Türkiye bugün sadece doları 18,5 ta tutabilmek için yaklaşık 20 milyar dolar harcadı. Harcamaya da devam ediyor. Bu ilk başta çok büyük bir rakam olarak görünmeyebilir. Ancak bunun sanayiye, ihracata, istihdama ve özellikle halkın üzerindeki enflasyon etkisi gördüğümüz zaman karşı karşıya kaldığımız toplumsal maliyet çok daha yüksek. Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşından enflasyon yoluyla zorla vergi alacak bir devlet olamaz. Türkiye Cumhuriyeti adil bir vergi sistemiyle ayakta durmalı ve herkesin gelirine göre ödeyeceği bir vergi sistemi olmalı ama maalesef bugün yüksek enflasyon nedeniyle ki TÜİK’in açıkladığı enflasyona kimse inanmıyor, yüzde 85 olduğu iddia edilen bir enflasyon var ama ancak biz bunun pazarda en az yüzde 135’lik bir enflasyon olduğunu görüyoruz. Bu sene 2023 üç başından itibaren harçlara ve vergi oranlarına gelen zamlar zaten yüzde seksen beş enflasyon olmadığını gösteriyor. O zaman istiyoruz ki biz Sayın Bakan, Sayın Nebati, Türkiye’yi gerçek anlamda enflasyondan kurtaracak ve vatandaşı refah ulaştıracak uygulamaları, politikaları acilen hayata geçiriniz. Siz biz faizi düşürdük deyince faiz düşmüyor efendim. Düşmez. Bu sadece faiz düşüyormuş gibi görünüyor. Ancak bugün hiçbir esnafımız bankaya gittiği zaman kredi kullanamıyor ya da kredi kullanması karşılığında çok yüksek teminatlar ve faiz oranları isteniyor. Bu şartlar altında. Ya siz hangi düşen faizden bahsediyorsunuz? Sadece bu da yetmiyor. Bakın Merkez Bankası ve BDDK Bankalar Düzenleme Üst Kurulu son bir yılda onlarca kez yeni düzenleme yaptı. Amaç ne? Amaç şu düştüğü iddia edilen faize uygun faizle bankalar kredi versin. Maalesef bu krediyi hiçbir banka vermiyor. En son BDDK yeni bir uygulama başlattı. Yüzde yirminin altında esnafa, tüccara kredi veriyor. Karşılık oranları yüzde ikide tutuyor. Eğer yüzde yirminin üzerinde faizle kredi verirseniz neredeyse yüzde yüzlere varan oranda karşılık tutmak zorunda kalıyorsunuz. Efendim bu nasıl bir serbest piyasadır? Bu nasıl bir faiz politikasıdır? Bu nasıl bir para politikasıdır? Olan şey çok açık. Enflasyonu vatandaşın sırtına yükle. Yüksek faizli çalışanın, esnafın, tüccarın sırtına yükle. Ekonomiyi çok iyi yönetiyorum. Merak etmeyin. Her şey güzel olacak. Biz bunun çalışmalarını bugünden yapıyoruz. İnşallah milletimizin teveccühü de alacağız. Bugün siyasetteki karmaşanın en önemlilerinden bir tanesi ekonominin de kötü gitmesidir. Milletin umudunun ortadan kalkmasıdır. İnşallah biz milletimizin umudu olmak için yollardayız. Milletimizin karşısındayız. Verdiğimiz sözü tutacağız. Söylediğimizi yapacağız. Yaptığımızı da söylemeye devam edeceğiz.” Cümlelerini dile getirdi
Yorum yazarak Dumlupınar Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Dumlupınar Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Dumlupınar Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Dumlupınar Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Dumlupınar Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Dumlupınar Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Dumlupınar Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Dumlupınar Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.