Yandex

CUMHUR ve CUMHURİYET

Biat” (Arapça: bey’at), Kur’an’a ve Peygamber’e bağlılık sözü vermek, bağlılık yemini yapmak anlamlarında kullanılmakta… “Bey’at” kelimesi Arap dilinde satmak ve satın almak manalarında kullanılan “bey” kelimesiyle aynı kökten gelmekte… Sözlük anlamı itibarıyla “satış sözleşmesi” manasında… “Bey’at”, alışverişte antlaşmanın gerçekleştiğini göstermek için tarafların el ele vurmalarını ifade etmekte… Halife seçiminde, seçmen sağ elini halifenin sağ elinin üzerine koymakla, bey’at gerçekleşmiş olmakta idi… Sosyopolitik anlamda ise “bey’at”, bir devlet başkanının seçilmesi, belirlenmesi ve ona İslâm hukuku kuralları içinde itaat edilmesi demek…

Biat etmek demek bir kişinin egemenliğini, yönetimini tanıma ve kabul etmek anlamına gelmekte… Siyaset terimi (ıstılahi) olarak biat, “devlet başkanı durumunda olan kimseye, senin başkanlığını, idareciliğini kabul ettim, iyi ve faydalı her sözüne itaat edeceğim şeklinde söz veriyorum.” demek… İbn Haldun, biati, başındaki idareciye itaat etmek üzere yapılan sözleşme olarak tarif etmekte… Diğer manası ise, manevî terbiye veren mürşide yapılan biattir, tasavvuf ehlinin “biat ve intisap”tan kastettiği bu… Daha geniş açıdan çocukların ebeveyne tabi olması, insanların evrensel değerlere ve kanunlara tabi olması… Memurun amire tabi olması… Bölücü ve terörist yaklaşımların güya “biat kültürüne başkaldırı” olarak dillendirdikleri slogan “sivil itaatsizlik”… Asıl amaç Türkiyemizi kaosa/karışıklığa sürüklemek… Bir görüşe sahip olmayı biatçı olarak niteleme ve yaftalama ucuzluğu… Şahıslar üzerine kurgulanan yaftalamanın sloganı haline gelmiş “biatçı” kelimesi… Kelimenin anlamından bile bihaber kafalar gerçekte öz nefislerine biat etmekteler… Amir / patron ya da memur, çalışan ve işveren, toplumumuzdaki her bir ferdin biati Hak’ka, hakikate, doğruya öz değerlere, normlara, ahlak/etik ve etikete olmalı elbette… Modern kölelik olarak patron ya da amir karşısında boynun kıldan inceliğini kim içine sindirebilir? Egemen olmamızın olmazsa olmazı, kayıtsız şartsız ve sorgusuz kişi ya da kişilerin sultasına dayalı kutsanmış otoriteye biat anlayışı olmamalı… Otoritenin çıkar grupları ve rantlar tarafından kutsallık zırhına büründürülmesi, karşı durulması gereken sorgusuz ve körü körüne biat anlayışıdır; otoritenin böylesi bir anlayışla hiyerarşiye bağlanması, kısaca toplumun biri ya da birilerine bende haline getirilmesi karşı durulması gereken biat anlayışıdır… Ortak akıl ile alınan kararların evrensel norm ve değerlere göre olması durumunda işinde, davranışlarında ve özünü sorgulamada nitelikli, liyakat sahibi ve ehil olana biat doğru ve yerinde bir kavram… “Büyüklerimiz daha iyi bilir” biatçı anlayışının yerini “Evrensel ve öz değerlerimiz ve evrensel hukuk ve norm, etik, etiket ve ahlak”[1] aldığında çağdaş uygarlık düzeyini aşabileceğiz… Bunun için öncelikle kısa ve öz anlaşılabilir anayasaya ihtiyacımız var… Anayasa, 3-5 sayfayı geçmeyen kısalıkta, temel insan haklarını, evrensel moral değerleri ve demokratik değerleri vurgulayan kıstaslar şeklinde olmalı. [2]

Bir kısım insanların bir kişi ya da bir kısım insanlara bende olmasına engel sistem cumhuriyet ve demokrasi[3]… Eğitim süzgeçlerinden geçen ihtisas kesbeden ehil ve toplumda saygın olan kişilerin, meslek gruplarının temsilcilerinin, işveren ve emekçilerin temsilcilerinin seçilebildiği kıstasların olduğu, milletvekilliğinin meslek olmadığı, toplumumuzun her kesiminin temsilcilerinin belli süreyle yapacakları geçici görev olduğu demokrasi… Böyle demokraside bireylerin bendeleşmediği biat söz konusu olur… 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı bu demokrasi anlayışını toplumumuzda yaygınlaştırabilmek için fırsat bilelim… Kızılay (Hilâl-i Ahmer Cemiyeti) Haftasında (29 Ekim – 4 Kasım) ve Dünya Tasarruf Gününde (31 Ekim) insanlar arasında ayrım gözetmeden, tarafsızlık ilkesini her daim gözeterek yardım etme erdeminin değerini, evrenselliğini hatırlayalım; tasarruflu davranarak “lokmamızı ve hırkamızı” (sadece karınlarımızı doyuracak kadar yemeği ve bizi soğuk veya sıcaktan koruyacak kadar kıyafet) ile yetinen felsefeyi şiar edinerek paylaşmanın önemini hatırlayalım ve içselleştirelim… Bu aslında geçmişten bugününe ve geleceğe yaşamakta olduğumuz gerçek demokrasi… Hakça paylaşma ve hakka biat felsefesi… Kadim medeniyetimizdeki değerlerimizin farkına vardığımızda, özümüze rücu ettiğimizde; cumhuriyetimize ve demokrasimize daha güçlü bir şekilde sahip çıkabileceğiz…

Kişisel egemenliğimizi ve sonrasında millî egemenliğimizi koruyup var olma mücadelemizi sürdürmek… Bunun için aklımıza, öz değerlerimize, tarihimize, dünümüze, bugünümüze ve yarınımıza sahip çıkalım ve sorumluluklarımızı yerine getirelim… Birbirimizi dışlamadan, farklılıklarımızı olmazsa olmazımız bilerek, saygı ile sevgi ile tek yürek olalım… Biri ya da birilerine değil cumhuriyetin ve demokrasinin kazanımlarına ve öz ve evrensel değerlere biat edelim… Selam, sevgi ve saygılarımla.

[1]http://dumlupinargazetesi.com/kose-yazisi/etik-etiket-norm-ve-ahlak

[2]https://m.kitapyurdu.com/index.php?route=products/productdetail&product_id=558572

[3]http://dumlupinargazetesi.com/kose-yazisi/demokrasi-ve-milli-birlik

Zafer NEFER, 11.08.2021 22.05, Kütahya

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Dumlupınar Gazetesi - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Dumlupınar Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Dumlupınar Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Dumlupınar Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Dumlupınar Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.