İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı bünyesinde görevli Mümtaz Zarplı (55), 18 yıl önce yangın söndürme tüpünün patlaması nedeniyle iki bacağını kaybetmesine rağmen hayata umutla tutunuyor. Malulen emekli olan ve daha sonra engelli kadrosundan yeniden işe başlayan Zarplı, yine itfaiyeyi seçti. Mesleğine tutkuyla bağlı olan ve santralde görevlendirilen Zarplı, mücadelesi sayesinde ilk defa bir itfaiye erinin vazife malulü olarak kabul edilmesini de sağladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri, 'İtfaiyecilik Haftası'nı kutlarken, ömrünü mesleğe adayan Mümtaz Zarplı'nın mücadelesi dikkat çekiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı bünyesinde görevli Mümtaz Zarplı, 2007 yılında iş kazası geçirdi. Yangın söndürme tüpü eğitimi sırasında meydana gelen patlama nedeniyle 2 bacağını kaybeden, evli ve 2 çocuk babası Mümtaz Zarplı, 1 yıl boyunca tedavi gördü. İki bacağına elektronik protez takılan Zarplı, ailesi, sevenleri ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle yeniden hayata tutundu. Malulen emekli olduktan sonra engelli kadrosuyla yeniden mesleğine dönen Mümtaz Zarplı, Güzelbahçe İtfaiye Grubu santralinde görev yapıyor. Gelen ihbarları değerlendiren ve ekipleri olay yerine yönlendiren Zarplı, yaşadıklarına rağmen mesleğinden hiç kopmadı.
'ZORLUK YAŞAYAN İTFAİYECİLER MESLEĞİNE SARILIYOR'
Fiziki olarak görevinden hiç emekli olmadığını, sadece görev yerinin değiştiğini vurgulayan Zarplı, tüm zorluklara rağmen hayata tutunup, mücadeleden vazgeçmediğini söyledi. Bunun kendisine özel bir durum olduğunu düşünmediğini aktaran Zarplı, "Herhangi bir zorluk yaşayan bir itfaiyeci arkadaşıma dönüp bakıyorsunuz, yine dört elle mesleğine sarılıyor. Çünkü işimizin böyle motive eden bir yanı var. İşin doğasından kaynaklı insana uzanmak, insana yardım etmek söz konusu ve ondan alınan haz ile alakalı bir durum. O duygudan kolay kolay vazgeçebileceğini düşünmüyorum. Mantıklı olan, akılcı olan bıraktığımız yerden devam etmek. Burası bir aile. Buradan kopmak kolay değil. Çünkü o birliktelik, aidiyet duygusunu bir kez edindiyseniz, vazgeçmek istemezsiniz. Herkesin böyle bir duyguyu tatmasını isterim" diye konuştu.
Bu yıl çok fazla yangın çıktığını, ekip arkadaşları gibi mücadele etmek için sahada olmayı çok istediğini dile getiren Zarplı, "İnsanın içinde hep bir özlem var. Hep olay yerinde olup müdahale etmek istiyorsunuz" ifadesini kullandı.
TEŞKİLATA 'VAZİFE MALULÜ' KAVRAMINI KAZANDIRDI
Mücadelesiyle, devletin kendisine 'vazife malulü' ünvanı verdiğini belirten Zarplı, şunları söyledi:
"Bu önemli bir vasıf. Bunu değerli buluyorum. Bu konuda bir ilk. Daha önceki örneklere bakıldığında hayatını kaybeden, şehit olan arkadaşlarımız var. Yaralanan arkadaşlarımız var. Vazife malulü sıfatına erişen ilk itfaiyeciyim. Çevremdeki insanlar çok mücadeleci olduğumu söylüyor. Sevilen bir işte başarı elde edilir. Ayrıca bu işin zorlukları çok fazla. 24 saat boyunca ailenizden ayrı kalıyorsunuz. Afetlerde, büyük orman yangınlarında günlerce eve gidemediğiniz zamanlar oluyor. Sahada aktif olarak çalışmayı çok özlüyorum. Eğer böyle bir durum yaşanmasaydı, sahadan asla kopmazdım. Bunun ihtimali bile yok. Mesleğimi çok seviyorum" dedi.
'ONDAN GÜÇ ALIYORUZ'
Zarplı'nın meslektaşları da kendisinden çok şey öğrendiklerini söyledi. 15 yıldır itfaiyede görev yapan itfaiye çavuşu Emrah Çeker, "Bize çok faydası oluyor. Dağcılık alanında tecrübeli. Bize bu alandaki deneyimlerini aktarıyor. Çok güçlü bir karakteri var. Umutsuzluğa kapıldığımız zaman ondan güç alıyoruz" diye konuştu.
'TECRÜBELERİ YOL GÖSTERİYOR'
13 yıllık itfaiye personeli Hasan Cengiz Güneş ise 5 yıldır birlikte çalıştıkları Zarplı'yı birçok yönden örnek aldıklarını ifade ederek, "Mesleki deneyimlerini bize aktarıyor. Bu bizim için büyük bir nimet. Onun biriktirdiği tecrübeler bize yol gösteriyor. İyi ki var ve iyi ki bizimle. Bizim için büyük bir şans. Onunla çalıştığımız için çok mutluyuz" ifadelerini kullandı.
İtfaiyeye yeni başlayacak Serkan Yılmaz da "Yapacağımız iş riskli ve dikkat gerektiren bir alan. O nedenle Mümtaz ağabeyi ilk gördüğüm zaman biraz endişelendim. Ama onun tecrübelerinin bizi besleyeceğine inanıyorum. Olaya gitmeden önce kendi can güvenliğimizi sağlamamız için bizi uyarıyor. Çünkü biz kendi can güvenliğimizi sağlayamazsak kimseye yardımcı olamayız" dedi.