Kültür-Sanat

600 yıllık kadim zanaat: Çinicilik!

Kütahya, asırlık çinicilik geleneğiyle sanatı ve tarihi bir araya getiriyor. Kütahya'nın önde gelen çini ustalarından Recep Melih Opuş, bu kadim sanatın geçmişini, bugününü ve geleceğini anlattı.

Çiniciliğin Tarihçesi

Recep Melih Opuş, Kütahya'da çiniciliğin kökenleri 14. yüzyıla kadar uzandığını ifade etti. Bu sanatın ilk olarak Selçuklu döneminde başladığını ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde büyük bir gelişme gösterdiğini belirtti. Özellikle 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun sanat ve mimaride zirveye ulaşmasıyla birlikte, Kütahya çinileri büyük bir itibar kazandığını aktardı. Bununla birlikte İznik çinilerinin yanında Kütahya çinileri de saraylarda ve camilerde kullanıldığını söyledi.

Cumhuriyet Dönemi ile Birlikte Kütahya’da Çinicilikte Gelişim

Recep Melih Opuş "Cumhuriyet dönemi ile birlikte Kütahya'da çinicilik yeniden canlandı. 20. yüzyılın ortalarından itibaren çinicilik atölyeleri ve fabrikaları kuruldu, bu sanat hem yurt içinde hem de yurt dışında tanınır hale geldi." dedi. Kütahya çinilerinin, özellikle geleneksel motifleri ve renkleri ile dikkat çekti ve sanatseverlerin ilgisini çektiğini söyledi.

Günümüzde Kütahya’da Çinicilik

Günümüzde Kütahya'da çiniciliğin durumu ile ilgili Opuş, "Kütahya, çinicilikte hala önemli bir merkez olma özelliğini koruyor. Şehirde birçok çini atölyesi ve üretim tesisi bulunuyor. Kütahya çinileri ev dekorasyonundan mimariye kadar geniş bir kullanım alanına sahip." diyerek Kütahya'nın bu noktadaki lider konumunu öne çıkardı.

Bununla birlikte Opuş, "Çiniler, her yıl düzenlenen çeşitli fuar ve festivallerde hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde çinicilik üzerine akademik çalışmalar yapılıyor ve yeni ustalar yetiştiriliyor. Şehirde çinicilik kursları ve sergiler düzenlenerek bu sanatın gelecek nesillere aktarılması sağlanıyor." dedi.

Çiniciliğin Geleceği

Recep Melih Opuş, çiniciliğin hem kültürel mirasın korunması hem de ekonomik kalkınma açısından büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Bu geleneksel sanatın, modern tasarımlarla birleşerek hem geçmişin izlerini taşıyor hem de günümüz estetik anlayışına hitap ettiğini ifade etti.

Opuş, çiniciliğin geleceği konusunda oldukça umutlu olduğunu belirtti. Yeni nesillerin bu sanata ilgi göstermesi ve öğrenmesinin çiniciliğin sürdürülebilirliği açısından çok önemli olduğunu kaydetti.