Başkan Vekilleri Çok, Sorumluluk Tek: Kütahyaspor İçin Şimdi Fedakarlık Zamanı

Kütahyaspor’un yeni yönetim kurulu listesi açıklandığında, ilk bakışta göze çarpan detaylardan biri, başkan vekilliği ve as başkan pozisyonlarında yer alan çok sayıda değerli ismin varlığıydı. Her biri kendi alanında tecrübeli, camiamıza katkı sağlayabilecek bu isimlerin yönetim kadrosunda bulunması elbette kıymetlidir. Ancak bu kadar geniş bir yatay yapılanmanın bazı yönetimsel riskleri de beraberinde getirme ihtimali göz ardı edilmemelidir.

Karar alma süreçlerinde hızlı ve etkili aksiyonlar gerektiren bir spor kulübü yönetiminde, yetki sınırlarının net çizilmesi büyük önem taşır. Çok seslilik çoğu zaman zenginliktir ama sınırları belirsiz bir çokluk, kararsızlık doğurabilir. Özellikle aynı seviyede görev alan bu kadar çok yöneticinin bulunması, uygulamada "kimin sözünün geçerli olduğu" ya da "kimin hangi sorumluluğu üstlendiği" gibi kritik soruları gündeme getiriyor.

Bu nedenle, bu geniş yapının iyi organize edilmesi, görev dağılımının net çizgilerle yapılması ve hiyerarşik sorumluluk zincirinin net biçimde kurulması gereklidir. Aksi takdirde, hem camia nezdinde hem de takım içinde yönetimsel güven zedelenebilir.

Elbette tüm bu yönetimsel yapı oluşturulurken, saha içi başarıyı doğrudan etkileyecek teknik kararlar da bir an önce alınmalıdır. Öncelikli olarak teknik direktör seçiminin gecikmeden yapılması, takımın yeni sezon planlamasına yön verecek en kritik adımdır. Ayrıca, bazı mevkilerdeki eksiklikler de göze çarpmaktadır. Bu pozisyonlara, takımın oyun yapısına uygun, kaliteli ve uyumlu futbolcuların ivedilikle kazandırılması şarttır. Çünkü zaman daralıyor ve her geçen gün, rakipler lehine işleyen bir avantaja dönüşüyor. Geç kalınmadan, kararlı ve doğru adımlar atılmalıdır.
Kütahyaspor, yalnızca bir futbol kulübü değil, aynı zamanda bu şehrin ortak değeri, sosyal aidiyet alanı ve yüz binlerce insanın ortak heyecanıdır. Böylesi büyük bir camiada yönetici olmak, sadece prestijli bir unvan değil, aynı zamanda ağır bir yükümlülüktür. Bu yükü taşımak; zaman, emek ve kişisel fedakârlık gerektirir. Artık sözden çok icraatın zamanı.

Bugün kulübümüzün en temel ihtiyaçlarından biri, sürdürülebilir bir mali yapıdır. Altyapı yatırımları, yeni sezonda yapılacak transferler, tesislerin bakımı ve oyuncuların motivasyonu gibi onlarca kalem harcama için yalnızca dış kaynaklara bel bağlamak yeterli değildir. Yönetimde yer alan her bir ismin, imkânı ölçüsünde “cebinden koyması”, yani taşın altına elini değil, omzunu koyması kaçınılmazdır. Çünkü taraftar, yöneticisinin samimiyetini önce fedakârlığında görür.

Geçtiğimiz sezon Osman Altınkaya Başkan’ın göstermiş olduğu özverili duruş, kulübe sahip çıkma iradesi ve gece-gündüz demeden verdiği mücadele hepimizin takdirini kazanmıştır. Zor şartlara rağmen gösterdiği liderlik ve toparlayıcı rol, bu sezon için de umutlarımızı artırmıştır. Osman Başkan'ın geçen yıldan bu yana ortaya koyduğu gayret, yeni yönetime ilham olmalı; bu sefer yalnız kalmamalı, hep birlikte omuz verilmelidir.

Yeni yönetimin bu dönemde birlik içinde hareket etmesini, kaynak üretme konusunda yaratıcı ve cesur adımlar atmasını, kulübümüzün kısa vadeli değil, uzun vadeli hedeflerine odaklanmasını temenni ediyorum.

Kütahyaspor’un başarısı, sadece bir sezonun skorlarıyla değil; altyapısıyla, mali disipliniyle, yönetim istikrarıyla ve taraftar desteğiyle ölçülecektir. Hepimiz biliyoruz ki bu camia her şeyin en iyisini hak ediyor.

Yeni dönemin, Kütahyaspor’umuza hayırlı olmasını diliyor; başta Osman Altınkaya olmak üzere tüm yönetim kuruluna başarılar temenni ediyorum.