‘Bedel’(Arapça, badal -değiştirmek, yerine geçmek, yerine koymak); bir şeyin yerine ödenen karşılık, fiyat veya tazminat… Bedel, bir şeyin karşılığı, yerine konulan değer veya yapılan fedakârlık… Bedel; hukukta, ticarette bir mal veya hizmetin karşılığı olan maddî veya manevî ödeme yapılması… Bedel, hayatın hemen her alanında karşımıza çıkan ve çeşitli anlamlar taşıyan önemli bir olgu… Bedel; bir şeyin karşılığında ödenen fiyat veya bir hedefe ulaşmak için katlanılan zorluklar… Bedel, bireysel hayattan toplumsal ilişkilere, iş dünyasından kişisel gelişime kadar birçok farklı bağlamda yapılan her ne ise karşılığını ödeme… Bedel, çoğu zaman maddî bir öge olarak algılansa da manevî ve psikolojik boyutları da bulunan, bir mal veya hizmetin karşılığı olarak ödenen para veya başka bir değer ve kişinin duygu, zaman, emek veya sağlığını ortaya koyması… Bedel; bir hedefe ulaşmak için fedakârlık yapmak, uykusuz kalmak ya da stresle başa çıkmak… Bedel (mecaz-ı mürsel); bir şeyin adını başka bir şeyin adıyla anmak, benzerlik değil, anlam ilişkisi kurmak… Meselâ, ‘saray’ kelimesi kullanılarak hükümetin kastedilmesi…
Hayatta her kazanımın bir bedeli var… Eğitimde başarılı olmak için çalışmak, sosyal hayatta ilişkileri sürdürmek için çaba göstermek veya sağlıklı bir hayat için düzenli egzersiz yapmak, bir bedel gerektirir… Bu bedellerin ödenmesi, bireyin hedeflerine ulaşması için gerekli… Ancak ödenen bedelin büyüklüğü, bazen birey üzerinde yıpratıcı etkiler bırakabilir… Bu nedenle, hedefler doğrultusunda ödenecek bedelin bilinçli ve dengeli bir şekilde yönetilmesi önemli… Toplumsal hayatta bedel, bireylerin sorumluluklarını yerine getirme, kurallara uyma veya toplum için özveride bulunma şeklinde olur… Bir toplumun sağlıklı olabilmesi, bireylerin üzerlerine düşen bedelleri ödemesine bağlı… Vergi ödemek, yasalara uymak veya sosyal sorumluluk projelerine katılmak gibi gerekli olan bedellere… Hayatın her alanında karşılaştığımız bedeller, insanı sürekli bir seçim yapmaya zorlayan nedenler… Hangi hedefe ulaşmak için ne kadar bedel ödemeye hazır olduğumuz, hayat kalitemizi ve mutluluğumuzu doğrudan etkilemekte… Bedellerin farkında olmak, karar alma vetiresinde/sürecinde bilinçli davranmamız demek… Aşırıya kaçmadan, kişisel sınırları koruyarak bedel ödemek, sağlıklı ve dengeli yaşamanın anahtarı… Bedel ödememek için, neleri, nasıl yapmak gerek? Yasalara ve toplumsal kurallara uymak; kendi sorumluluklarımızı yerine getirmek; başkalarına zarar vermemek ve etik davranmak; borçlanmaktan kaçınmak ve malî durumumuzu iyi yönetmek; sağlığımıza ve güvenliğimize dikkat etmek; bilinçli ve bilgili olmak, yanlış kararlar almamak ve önleyici tedbirler almak ve dikkatli davranmak…
‘Bedel’, ‘berdel’ ile karıştırılmamalı… Berdel, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde görülen ve iki ailenin karşılıklı olarak kızlarını birbirleriyle evlendirmesi şeklinde gerçekleşen bir evlilik türü… Berdel, geleneksel olarak aileler arasında yapılan karşılıklı evlilik anlaşmaları… Berdel, sosyal ve ekonomik dengeyi sağlamak amacıyla yapılan akıllıca düşünülmüş akılsız ve haksız bir uygulama… Berdel uygulaması, başlık parası gibi evlilik masraflarını ortadan kaldırmak amacıyla yapılmakta… Berdel, evliliklerin zorla yapılmasına ve çiftlerin rızası olmadan evlendirilmesine yol açabileceği için, sosyal ve psikolojik sorunlara neden olabilmekte… Özellikle kadınların üzerindeki baskı ve hak ihlâllerine sebep olan bir gelenek… Bu anlamda, berdel; bedelin yok edilmeye çalışıldığı, ancak daha ağrı bedelin ödenmesine neden hâl… Bedel ve berdel, bir şeyin karşılığını ödemek, sorumluluk almak veya bir hatanın sonuçlarına katlanmak… Doğru gibi gözüken, sözüm ona berdel sözleri… “Berdel, iki ailenin kaderini birbirine bağlayan bir köprüdür… Berdel, sevgi ve saygının karşılıklı takas edildiği bir gelenektir… Berdel, ailelerin birbirine olan güvenini ve bağlılığını pekiştirir… Berdel, sadece iki insanın değil, iki ailenin de birleşmesidir.”… Berdel, güya bedel ödemek adına yapılan en uygunsuz bedel ödeme işlemi… Bedelde kullanılan nesne… Berdelde kullanılan özne (insan)… Bedeli, çok güzel açıklayan bilindik sözler… “Her şeyin bir bedeli vardır; bazen ödersin, bazen de ödetirsin… Hayatta hiçbir şey bedava değildir, her şeyin bir bedeli vardır… Başarıya giden yol, ödenmiş bedellerle döşelidir… Yaptığın her seçimin bir bedeli vardır; önemli olan bu bedeli ödemeye hazır olup olmadığındır… Bedel ödemeden değerli hiçbir şey kazanılmaz… En büyük bedel, pişmanlık duymadan yaşamak için ödediğimizdir… Bedelini ödemeye razı olmadığın hayâller, sadece hayâl olarak kalır… Hayat, bize her zaman hesap sorar; yanlışlar için bedel, doğrular için ödül ödetir… Özgürlüğün bedeli, sorumluluk almaktır… Kazanmak için bedel ödemekten korkma; kaybetmek de bir bedeldir…”… İşin özü, bedel ödemek, hayatın zorluklarını kabullenmenin yansımasıdır…
‘Bedel’ adıyla bilinen ya da bedel odaklı yazılmış bazı kitaplar… ‘Bedel’, Emrah Serbes tarafından yazılan bir roman… Bu roman, bir suç öyküsü etrafında gelişen dramatik olayları ve karakterlerin yaşadığı içsel çatışmaları konu almakta… Emrah Serbes'in bu eseri, özellikle polisiye ve dram türlerini seven okurlar için etkileyici bir anlatım sunmakta… ‘Bedel’, Şebnem Burcuoğlu’nun kaleme aldığı bir roman… Şebnem Burcuoğlu'nun bu kitabında, modern zamanların aşk ve hayat ilişkilerini sorgulamakta, karakterlerin yaşadığı bedeller ve karşılaştıkları zorluklar üzerinden hayatın gerçekleri işlenmekte… ‘Bedel’, Esra Ezmeci’nin yazdığı bir kitap… Bu kitapta, kişisel gelişim ve psikoloji konularına odaklanılarak, insanların hayatlarında karşılaştıkları zorluklar ve bu zorluklar karşısında ödedikleri bedelleri anlatılmakta… ‘Bedel’ temalı bazı şiirler… Nâzım Hikmet Ran’ın şiirleri… Nâzım Hikmet, birçok şiirinde bedel kavramını ele almış, toplumsal ve bireysel bedeller üzerinde durmuş… Attila İlhan’ın şiirleri… Attila İlhan, ‘bedel’ temalı şiirlerinde bireyin içsel hesaplaşmalarını, aşkın ve hayatın bedellerini dillendirmiş…
Bedelin içimizi yakan versiyonu, diyet ödemek… Diyet ödemek, bir borcun veya cezanın belirlenen bedelini ödemek… Diyet ödemek, hukukî veya dinî mânâda karşımıza çıkan handikap/engel… Meselâ, oruç tutamayan kişilerin fidye ödemesi… Ömer Seyfettin’in ‘Diyet’ adlı hikâyesi, Türk edebiyatının önemli eserlerinden biri… Bu hikâye, adalet, fedakârlık ve insan onuru temaları işlenmiş… Hikâyede, bir adamın haksız yere suçlanması ve bu suçlamadan kurtulmak için yaptığı fedakârlıklar dillendirilmiş… Hikâyede, Koca Ali adında bir demirci ustasının başından geçenler anlatılmış… Koca Ali, haksız yere suçlanarak sağ kolunun kesilmesi cezasına çarptırılmış… Mahalleli, Koca Ali’nin suçsuz olduğuna inanmış ve onun diyetini ödemesi için zengin ve cimri Kasap Hacı Mehmet’e gitmişler… Hacı Mehmet, Koca Ali’nin ömür boyu kendisi için çalışması şartıyla diyetini ödemiş… Ancak, Hacı Mehmet sürekli olarak Koca Ali’ye ödediği diyeti hatırlatmış ve onu zor işler yapmaya zorlamış… Koca Ali, yapılan eziyetlere dayanamamış ve sonunda kendi kolunu keserek Hacı Mehmet’in yüzüne atmış… Bedelin menfi olanı, suç niteliği taşıyan, farklı suç fiilleri… İrtikâp, kamu görevlisinin görevini kötüye kullanarak haksız bir çıkar elde etmesi, bir vatandaştan menfaat sağlaması… Rüşvet, bir kamu görevlisine, görevinin gereğini yapması veya yapmaması karşılığında çıkar sağlanması… Hediyenin, iyiliğin, gülümsemenin; rüşvete savrulduğu noktada, verip aldığımız nefes de, selam da rüşvet… Fidye, kaçırma durumlarında kişinin serbest bırakılması için bir kişinin özgürlüğünün veya mal varlığının tehdit edilmesi karşılığında istenen bedel…
Bedel ödemenin, doğru ya da yanlış binbir yolu var, şu kısacak hayatta… Hatalarımızın, kusurlarımızın, yanlışlarımızın bedelini ödemek… Bedel ödememek için, en az iki defa düşünüp bir defa karar vermek gerek… Bedel ödememek için ederimizi değerli kılmak lâzım… Bu, kimliğimizin, kişiliğimizin ve karakterimizin kıymetli olmasıyla, terbiye-edep-ilim-irfan-izan-irade sahibi olmakla mümkün… Selam, sevgi ve saygılarımla. https://bit.ly/muzafferceven kanalımı takip etmeniz, linki paylaşıp destek olmanız, olumlu-olumsuz görüşlerinizi, eleştirilerinizi iletmeniz dileğiyle…