BELEDİYE KÜTAHYASPOR İÇİN “B PLANI” ZAMANI MI?

30 Mayıs’ta gerçekleştirilen Belediye Kütahyaspor Olağan Genel Kurulu’nda ne mevcut başkan Osman ALTINKAYA yeniden aday oldu ne de yeni bir isim başkanlığa talip çıktı. Ayrıca yeterli çoğunluk sağlanamayınca kongre 16 Haziran’a ertelendi. Bu gelişmeler yaşanırken, sosyal medyada yer alan iddialar yeni bir sürecin fitilini ateşledi: Altınbaş Holding’in Kütahyaspor’a talip olduğu duyumları şehir gündemine bomba gibi düştü.
Peki bu söylentiler sadece bir dedikodudan mı ibaret? Yoksa Kütahyaspor’un geleceği için yeni bir dönemin habercisi olabilir mi?

Aynı Yol, Aynı Sonuç

Toplumlar da bireyler gibi alışkanlıklarını tekrarlamaktan vazgeçemiyor. Sorunlara sürekli aynı yöntemlerle çözüm arayıp, farklı bir sonuç beklemek ise en hafif tabirle bir yanılsama. Kütahyaspor’un son yıllarda içinde bulunduğu durum, bu gerçeğin net bir yansıması.
Kurulduğu günden bu yana belediyenin ve şehrin önde gelenlerinin kısıtlı destekleriyle ayakta kalmaya çalışan kulüp, ne yazık ki bu katkılarla kalıcı bir başarı yakalayamadı. Zaman zaman 2. Lig’e çıksa da, “asansör takım” kimliğinden kurtulamadı. Çünkü hep aynı senaryo oynandı, aynı planlar tekrarlandı.
Albert Einstein’ın çokça alıntılanan sözünü hatırlayalım: “Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek deliliktir.”
Artık Kütahyaspor’un radikal bir değişimle “B Planı”na geçme zamanı geldi.

Yeni Dönem: Futbolu Ekonomiyle Okumak

Günümüz futbolu sadece sportif başarıdan ibaret değil. Ekonomi, marka değeri ve sürdürülebilirlik kavramları, artık her kulübün gündeminde. Türkiye’de ve dünyada birçok takım bu dönüşümü yaşadı, cesur adımlar attı ve başarıyı yakaladı.
İsim hakkı (naming rights) satışı bu dönüşümün kilit taşlarından biri. Bugün Süper Lig’de Medipol Başakşehir, Bitexen Giresunspor, EMS Yapı Sivasspor ve Yılport Samsunspor gibi kulüpler, isim sponsorluğu sayesinde güçlü yatırımlar aldı ve rekabetçi takımlar kurdu. Başarı geldikçe, ilk etapta eleştiren taraftarlar dahi zamanla bu değişimi benimsedi.

Dünyadan ve Türkiye’den Örnekler

Paris Saint-Germain (PSG), 2011’de Katar sermayesiyle yeniden yapılandı. Neymar, Messi, Mbappé gibi dünya yıldızlarını kadrosuna kattı ve Şampiyonlar Ligi’nde adından söz ettiren bir kulübe dönüştü.
Manchester City, 2008 yılında Abu Dabi merkezli yatırım grubunun eline geçti ve adeta sıfırdan bir futbol imparatorluğu kurdu.
Chelsea, 2003’te Roman Abramovich’in yatırımlarıyla çağ atladı.
Fatih Karagümrük, Süleyman Hurma’nın vizyoner yönetimiyle Süper Lig’e yükseldi.
Bu örnekler bize şunu gösteriyor: Yatırım ve vizyon, birlikte hareket ettiğinde başarı kaçınılmaz oluyor.

Kütahyaspor Neden Bu Hikâyelerden Biri Olmasın?

Bugün Kütahya gündeminde konuşulanlar sadece birer söylenti değil, aynı zamanda uygulanabilir modellerin mümkün olduğunu gösteren fırsatlar. Kütahyaspor’un da bu potansiyele sahip olduğuna inanıyorum. Kulüp isminin sponsorluğa açılma ihtimali, kamuoyunda bile heyecanla karşılandıysa, bu bile değişime olan isteğin ve desteğin bir göstergesidir.
Unutulmamalıdır ki; başarı sadece sahada değil, yönetim masasında da kazanılır.

Son Söz

16 Haziran’da yapılacak kongre, sadece yeni bir başkan seçiminin değil, aynı zamanda yeni bir vizyonun başlangıç noktası olabilir. Altınbaş Holding iddiaları gerçekleşir ya da gerçekleşmez; ama bu tartışmalar bile Kütahyaspor’un bir değişime ihtiyacı olduğunun göstergesidir.
Umarım bu süreç, Kütahyaspor’un yeniden yapılanması ve kalıcı başarıya ulaşması için bir milat olur.

“ Uzun zaman sonra tekrar sizinleyim,bu köşede sizlerle sadece haberleri değil, aynı zamanda umutları, güzellikleri ve yaşamın lezzetlerini paylaşacağım. Birlikte daha güzel görmeye ve düşünmeye hazır mısınız? “Her satırımda, dünyaya ve hayatımıza daha güzel bir bakış getirmek istiyorum. Çünkü inanıyorum ki, yaşamı anlamlandıran en büyük güç, güzel görmek ve düşünmektir.”

Saygılarımla, Allaha emanet olun..