ÇİFT YÜZLÜ AVRUPA

                                             ÇİFT YÜZLÜ AVRUPA

 Allah’ın (CC), Selamı, Rahmeti ve Bereketi hepimizin üzerine olsun.

 Değerli okuyucularımız, bu hafta sizlerle beraber İNŞAALLAH, şu gençlerimizin ve bazılarının öve öve bitiremediği Avrupa’nın iki yüzlülüğünü anlatacağız .

  Avrupa, yıllar yılıdır her zaman övünülen, medeniyet beşiği, ilim yuvası, adalet timsali olarak bilinen yerdi. Bu durum karşısında ise  herkesin özentisi haline gelen bir kıta haline geldi. Avrupa ülkeleri Dünya üzerinde her insanın eğitim almak ve çalışmak istediği bir yer halinde. Hala bazı vatandaşlarımızın gözünde Kaf Dağı gibi  gördüğü yer maalesef. Maalesef diyorum çünkü kendi ülkesini yani TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ni beğenmeyip geri gören, maddi olarak zayıf bulan, adaletin olmadığını düşünen pek çok zihniyet var. Sanki yurt dışında bilhassa Avrupa da her şey süt liman…

 Almanya’da doğmuş ve bir dönem orada yaşamış Türk olarak şunu rahat söyleyebilirim. Onlar bize meraklı değil ve bizlere değer vermiyorlar. Sadece çıkar işleri var ondan. Almanya’da insan azlığı sebebiyle vaktiyle işçi alımı yapılmış ve babam da oraya işçi olarak gitmiş. Ailesini de oraya aldıran  babam yıllarını oraya vermişti. Biz ülkemiz Türkiye’ye izinli olarak geldiğimiz de nefes alırdık. Çünkü bu ülke bizim. Evet o zamanlar –sene 1980’ler civarı- Türkiye, teknoloji olarak pek gerideydi ama şimdi her alanda kendini geliştiren ve sıralama olarak olumlu yerlerde olan bir ülke-kıymetini bilene-vesselam…

 Biz, ülkemiz TÜRKİYE’mize dönüş yapalı çok yıl oldu. Orada halen bulunan dostlarımız ile görüştüğümüzde artık onların Türklere daha kötü davrandıklarını duyuyoruz. Bu hal üzere insana ihtiyacı olan Almanya; eskilerin deyimiyle tüylendikçe-kendini toparladıkça- bize ihtiyaçları azaldığını düşündükleri için en eski dönemlerde ki gibi zulüm yapmak istiyorlar. İşte bizim de içinde bulunduğumuz şahitli bir Avrupa ülkesi olan Almanya’nın çift yüzlülüğü. Türklere şu dönemde bile zulüm yapabiliyorlar. Onların haklarını ihlal edebiliyorlar. ALLAH’tan Türkiye buna müsade etmiyor ve onları orada kimsesiz bırakmıyor çok şükür.

Hepimizin bildiği üzere Dünya’nın gözyaşı Filistin’e soykırım yapan vahşi ırk israil. israil denilen zavallı, vahşi, cani terör devleti, netanyahu tarafından binlerce Filistinliyi katletti. Rusya – Ukranya savaşında ise AB(Avrupa Birliği) Ukranya’ya acıyarak her türlü silah mühimmatı tedarik ederken, sürekli Rusya’ya uyarı, ürün boykotu , yasaklarla cezalandırırken, Filistin gibi askeri gücü olmayan öldürülenlerin tamamına yakın sivillerin bulunduğu savunmasız insanları yine aynı  AB bu sefer görmezden geliyor. Aylardır israil  tarafından katledilen Filistinli kardeşlerimiz için ki sularınıve alt yapılarını bombalıyor ,gelen yiyecek ve diğer yardımları engelleyip açlığa mahkum ediyorlar. Sağlık  haklarını yerle bir ettikleri gözle görülüp deliller sunulduğu halde bir türlü sonuçlanmadı. netanyahu denilen ruhsal sağlı yerinde olmayan o şeyi durduramadılar. UCM denilen sözde Dünya adalet mahkemesi zayıf kaldı, sınıfta kaldı. Güya netanyahu denileni hapis cezası verilmiş. Nerde hapis cezası niye tutuklanmadı daha? AB’nin ve ABGK’nin tek yaptığı kınamak ve şu bitmek bilmeyen endişeleri…

 Ukranya savaşabilecek kabiliyete sahip, ordusu var iki yüzlü Avrupa’dan tam destek alıyor. Filistin ise ordusu olmayan Hamas adı verilen halktan oluşturulmuş mücahitlerin birleştiği bir güç. Savaş malzemesi çok ilkel. ALLAH (CC) ‘a olan inançları onları muzaffer kılacak İNŞAALLAH. Tabii ki ben burada Filistin halkına üzülürken Ukranyalılara da üzülüyorum. Savaşın kazananı olmaz. Savaş her türlü her yerde her ırkta olumsuz sonuç yapar. Ben burada Rusya’ya karşı Ukranya halkını sınırsız destek veren AB’nin  Filistin halkına gelince neden sadece ‘’kınayıp, endişeli olduklarını’’ söylüyorlar buna şaşarım!

 O zaman Filistin halkı içinde ; şu gözü dönmüş, Dünya için tehlike olan ve olacak olan  israili de ‘’dur de’’ ve durdur. Sorun ne ki? Biri işlerine gelen kendi sevdikleri Ukranya; biri ise işlerine gelmeyen onları insan halinde bile görmeyen kendinden olmayan , Müslüman olan masum vatandaşlar,İNSANlar. İşte iki yüzlü çifte standart Avrupa.

 En komiği de Amerika bence. Yıllardır bizlere özgürlükler ülkesi diye yutturan ABD ne yazık ki, Filistin’e soykırım yapan israilin kölesi olduğunda gösterdi. Bir çok üniversitede Filistin için boykot yapan öğrenci,akademisyen kim varsa hepsini hapse tıktı veya görevden men etti.  Bu insanların çoğu kendi vatandaşı ve dinleri ise çoğunun ya Hıristiyan ya Musevi. Neymiş ? Antisemitizm…

 Hey RABBİM CC! Bir insan niye kendi dinine düşman olsun ki.? Demin söylediğim gibi bunların çoğunun içinde Yahudi var! Bu insanlar dini olarak değil gönülden İNSAN oldukları için zulüm edilen insanların haklarını savunuyor. Ne komiksin ABD ve özgürlüğünde yerle yeksan oldu maalesef ve artık özgürlük nutku atamayaksın çünkü Dünya seni artık takmıyor… Özgürlük heykelinizin anlamı da yok artık.  Gördük mü Ey ahali iki yüzlülüğü?

 Hele şu 2024 Paris Olimpiyatlarında ki rezillik. Hangisini sayacağımı bilemedim bunu da ayrı yazımızda paylaşayım İNŞAALLAH. Şimdi aklıma gelen ilki söyleyeyim. Rakibini yenen Azeri Türkü Judocu Haydarov’un Azerbaycan bayrağını açmasına izin vermeyen Fransa, yine kazanan ABD ve Japonya’ya ABD ve Japonya bayrağına izin verdiler açmalarına. Çifte kavrulmuş çifte yüzlülükleri herkesi hayrete düşürdü ve Paris bu konuda da  yine eleştiri aldı. Bu olimpiyatlar sayesinde sınıfta kalan ülkeler kervanına girdi. Bir Olimpiyat gösterisi dahi doğru dürüst yapamayan ,beceri sıkıntısı olan Fransa, kendi ülkesini nasıl idare ediyor ?  yazık bilemedim.

 Maddi koşullar olarak, bazı gençler para orada diyor?. Ben de nerede diyorum?. Ey Gençlerimiz, kardeşlerimiz haberlerde hiç mi görmüyorsunuz grevlerini? Daha yakın zamanda Almanya havalimanı çalışanları günlerce grev yaptı, Yunanistan ve komşu Avrupa ülkelerinin çiftçileri traktörlerle slogan attılar; eylem yaptılar. Bir çok Avrupa’da meslekler grev yaptı. Bu konuda ütopik düşünmemek lazım. Artık gerçekleri görmemiz ve onları yüceltmekten vazçmemiz gerek.

 Bir Türk  olarak ;göz açma ve sevdamızı kendi ülkemize yöneltme zamanı çoktan geldi. Bu vatan bizim ve bizim çocuklarımızın, neslimizin İNŞALLAH. Geç kalmadan sahip çıkalım. Devlet büyüklerimize karşı tepki alma değil ,bir olma zamanı.

 

Avrupa Avrupa işte bu… İki yüzlü çifte standartlı Dünya’nın ona karşı bakış açısı olumsuz olarak düşünülen zavallı Avrupa. Bizlerde bundan böyle Avrupa derken daha doğru tahlil edelim vesselem…

İNŞAALLAH haftaya görüşmek üzere,

Selam ve duayla.

 

Ne mutlu MÜSLÜMANIM diyene!

Ne mutlu TÜRKÜM diyene!