EN SABIRLI HİKÂYE: EVRİM

Düşünün ki size bir hikâye anlatacağım. Ama bu, uydurma bir masal değil; doğanın sabırla, sessizce yazdığı gerçek bir hikâye. Adı da evrim…
(Bu yazıya ilham veren sevgili dostuma teşekkürler.)

Evrim dediğimiz şey, canlıların zaman içinde değişmesidir ama bu değişim, bir günde olan bir şey değildir. Binlerce, milyonlarca yıl süren çok uzun bir yolculuktur. Bu yolculukta canlılar, çevrelerine uyum sağlamak için yavaş yavaş biçim değiştirir. Bu karmaşık gibi görünen konuyu kısa ara başlıklar ile daha akıcı bir hale getirirsek amacımıza ulaşırız diye düşünüyorum.

ZÜRAFANIN BOYNU NEDEN UZUN?

Zürafaların boynunun neden uzun olduğunu hiç düşündünüz mü? Eskiden zürafaların boyunları bugünkü kadar uzun değildi. Afrika’nın sıcak ovalarında, yüksek ağaçlardaki yapraklara ulaşmak için uzun boyun bir avantajdı. Biraz daha uzun boyunlu olanlar daha iyi beslenebildi. Daha güçlü oldular, daha çok yavru yaptılar. Bu yavrular da uzun boyunlu doğdu. Nesiller boyu süren bu değişimle bugünkü zarif zürafalar ortaya çıktı. İşte bu evrimdir: Yaşama daha iyi uyum sağlayanların zamanla çoğalmasıdır.

EVRİM DEĞİŞİMDİR

Evrim bir anda gerçekleşen bir mucize değildir. Adım adım, sabırla, fark edilmeden olur ama sonunda büyük farklar yaratır. Kuşların kanatları, balıkların yüzgeçleri, kutup ayılarının beyaz ve kalın kürkü… Hepsi yaşadıkları ortama uyum sağladıkları için böyle olmuştur.

BİZ NEREDEN GELDİK?

İnsanlar da bu büyük değişimin bir parçasıdır. Çok eski zamanlarda atalarımız doğada hayatta kalmaya çalışan, alet kullanan, ateşi öğrenen canlılardı. Zamanla dik yürümeyi, konuşmayı, düşünmeyi, üretmeyi öğrendik. Beynimiz büyüdü, ellerimiz beceriklendi. Bugün teknolojiyle, sanatla, bilimle uğraşıyorsak bu uzun yolculuğun sonucudur. Evrim, insanı küçültmez. Aksine, insanı sabırla şekillenen bir sanat eseri gibi gösterir. (Bir başka yazıda “Âdem bu evrimin neresinde?” konusunu ele alabiliriz.)

KUR’AN’DA EVRİME İŞARET EDEN AYETLER VAR MI?

Kur’an’da canlıların nasıl yaratıldığına dair çok sayıda ayet bulunur. Bazı ayetler, Allah’ın yaratmayı bir süreç içinde gerçekleştirdiğine işaret eder. Mesela:

“Sizi önce topraktan, sonra nutfeden (spermden), sonra alakadan (embriyodan) yarattık...” (Müminun Suresi, 12-14)

Bu ayet, insanın yaratılışında adım adım ilerleyen bir gelişim sürecine dikkat çeker.

“Allah her canlıyı sudan yarattı.” (Nur Suresi, 45)

Bugün biyoloji bilimi de canlı yaşamının sudan başladığını söylüyor.

“O ki, her şeyi en güzel şekilde yarattı ve insanı yaratmaya çamurdan başladı.” (Secde Suresi, 7)

Buradaki “başladı” ifadesi, yaratılışın bir süreç halinde gerçekleştiğini ima eder niteliktedir.

“Görmüyorlar mı ki, gökleri ve yeri yaratan Allah, onların benzerlerini yaratmaya da kadirdir? Onlara bir süre tayin etmiştir. Onda asla şüphe yoktur.” (İsra Suresi, 99)

Bu ayet ise yaratmanın tekrar tekrar ve farklı biçimlerde olabileceğine dikkat çeker.

Elbette bu ayetler farklı şekillerde yorumlanabilir. Ama birçok İslam âlimi, bu ifadelerin yaratılışın aniden değil, bir süreç içerisinde olduğunu gösterdiğini düşünmüştür. İmam Gazali ve Farabi bu düşünceye sahip en bilinen iki düşünürdür. Ne hikmetse bu büyük alimlerin evrim hakkındaki fikirleri hep halktan gizli tutulmaya çalışılmıştır.

EVRİM VE İNANÇ ÇATIŞIR MI?

Hayır. Evrime inanmak, Allah’a inanmayı dışlamaz. Bugün birçok bilim insanı hem Tanrı’ya inanır hem de evrimsel biyolojiyi kabul eder. Bu görüşe “teistik evrim” denir. Yani Tanrı, canlıları yaratırken evrimi bir araç olarak kullanmış olabilir. Kur’an’da da Allah’ın “her an bir işte olduğu” (Rahman Suresi, 29) belirtilir. Yani yaratma sadece geçmişte olan bir olay değil, bugün de devam eden bir süreçtir.

Bilim, nasıl olduğunu anlatır. Din ise niçin olduğunu. Bilim evrenin mekanizmasını açıklar; din, o mekanizmanın anlamını.

Evrim, doğanın kaleme aldığı bir kitap gibidir. Din ise bu kitabı okumak için verilen bir ışık. Birlikte okunursa, insan hem aklıyla hem kalbiyle gerçekleri arar. İster inançlı olun, ister sadece bilime dayanın; unutmayın ki bu dünya hepimizin. Doğayı anlamak, korumak ve sevmek hepimizin görevi. Evrimi öğrenmek, Yaratıcı’nın bu büyük sanatını daha iyi anlamamıza yardım eder. Köklerimiz toprakta, dallarımız gökyüzüne uzanıyor. Bu yolculuk hâlâ devam ediyor…

Bize düşünmeyi emreden Allah, düşündüğümüz için bizi cezalandırmaz, korkmayın…

Sevgiyle kalın…

GÜZEL CÜMLELER

Bilim, Tanrı’nın nasıl yarattığını anlamaya çalışmaktır. WERNER HEİSENBERG