KONU MANKENİ…

Konu mankeni; reklam, moda ve diğer tanıtım çalışmalarında kullanılan manken… Konu mankeni, bir ürünün veya hizmetin tanıtımı için dikkat çekici ve estetik bir şekilde sunum yapılmasını sağlayan kişi… Konu mankeni, fiziksel özellikleri ve görünümü nedeniyle seçilen, ancak sadece güzel ve çekici olması yeterli olmayan, aynı zamanda ürünü veya hizmeti en iyi şekilde temsil eden, ağzıyla ya da beden diliyle albenisi öne çıkan kimse… Konu mankeninin kullanıldığı alanlar oldukça geniş… Moda sektöründe, yeni ürünlerin tanıtımında,  tasarımcılar tarafından konu mankeni kullanılmakta… Konu mankeninin giysileri, nasıl görüneceğini ve ürünleri nasıl tanıtacağı, kendisine hep dikte edilir… Konu mankeni, reklamcılığın olmazsa olmazı… Meselâ, bir parfüm reklamında yer alan bir mankenin, parfümün hedeflediği müşteri kitlesine nasıl hitap edeceği ve nasıl bir imaj çizeceği, önceden ayarlanır… Konu mankeninin kullanılacağı her alanda, konu mankeninin seçimi, titizlikle yapılır… Mankenin fiziksel özellikleri, fotojenik olup olmadığı ve kamera karşısındaki performansı göz önünde bulundurulur… Mankenin sahip olduğu tecrübe ve daha önce çalıştığı marka tanıtımındaki performansı çok önemli…

Konu mankeninin işi, sadece fiziksel görünümle sınırlı değil… Konu mankeninin görevi; belirli bir duruşu, ifadeyi veya duyguyu yansıtması… Bu nedenle, konu mankeninin oyunculuk yetenekleri çok önemli… Özellikle televizyon reklamlarında ve moda şovlarında, mankenin, ürünün hikâyesini veya temasını başarılı bir şekilde yansıtması, tek beklenti… Konu mankenin çalıştığı şartlar bazen oldukça zor olabilir… Uzun çalışma saatleri, sürekli değişen mekânlar ve sık seyahat gereksinimleri gibi zorluklarla başa çıkması gerekir… Reklam ya da farklı sektördeki yoğun rekabet, konu mankeninin sürekli formda kalmasını ve kendisini geliştirmesini gerektiren bir husus… Bu bağlamda, konu mankenliği, sadece dış görünüşle ilgili değil, aynı zamanda profesyonellik, disiplin ve yetenek gerektiren bir iş… Konu mankeni, reklam ve moda dünyasının vazgeçilmezi… Elbette, konu mankeninin yetenekleri ve estetik katkıları, ürün ve hizmetlerin daha etkili bir şekilde tanıtılmasını sağlar…  

Canlı olmayan konu mankeni de var… Bu; otomobil endüstrisinde, moda dünyasında ve çeşitli endüstriyel uygulamalarda kullanılan manken… Yapay olan konu mankeni, belirli bir hareketi taklit etmek veya belirli bir durumu simüle etmek amacıyla tasarlanmış… Simülasyon ve benzetim; teknik olmayan anlamda bir şeyin benzerinin veya sahtesinin kullanılması; teknik anlamda gerçek bir dünya süreci veya sisteminin işletilmesinin zaman üzerinden taklit edilmesi; sistem nesneleri arasında tanımlanmış ilişkileri içeren sistem veya süreçlerin bir modeli… Sallabaş tip, özellikle otomobil endüstrisinde güvenlik testlerinin bir parçası olarak kullanılmaya başlanmış… Yapay konu mankeni, kaza anında insan vücudunun nasıl tepki vereceğini anlamak amacıyla kullanılmış… Zamanla, konu mankeni geliştirilmiş ve daha sofistike (karmaşık) hâle gelmiş… Otomobil endüstrisinde, konu mankeni, çarpışma testlerinde kullanılmakta… Bu testler, araçların güvenlik standartlarını karşılayıp karşılamadığını belirlemek için yapılmakta… Yapay konu mankeni, moda endüstrisinde, kıyafetlerin insan vücudunda nasıl duracağını göstermek için kullanılmakta… Hareket kabiliyeti olan konu mankeni, vitrinlerde veya defilelerde sıkça görülmekte… Eğitim ve araştırma amacıyla, tıp eğitiminde, insan vücudunun belirli hareketlerini veya tepkilerini öğretmek amacıyla kullanılmakta… Yapay konu mankeni, mühendislik ve tasarım alanlarında, belirli durumların simülasyonu için kullanılmakta…

Adı konmamış bir insan, bir iş, bir bilinmedik durum… Her ne ise… İnsanın insanı kullanması… Her işe ve her bir şeye maydanoz olmak… Her bir görevi üstlenmek… Neticesi, canlı konu mankenlerin yer aldığı sistemsizlik üzerine yapılandırılan iş ortamı… Güvensizlik üzerine konuşlandırılan görevler… Bu, sallabaş tipler için doğal bir durum… Dedikodunun tavan yaptığı ve işlerin ‘kim ne dedi’ üzerine şekillendiği ahvâl… Jack Ma, adlı Çin'li zengin bir işadamının sözü: “Bir maymunun önüne muz ve para koyarsanız, maymun muzu seçer çünkü para ile çok fazla muz alabileceğini bilmez.”… Konu mankeni olmayı ve kalmayı içine sindirenlerin durumu, maymun gibidir… Elbette amaç muzu yemek, bağcıyı dövmek değil… İnsanlara iş ve işletme sunulduğunda, çoğu kişinin işi seçmesi, muz yeme ihtiyacından kaynaklanan durum… Bilinse, işletme, maaştan daha fazla para kazandırır… Bu, algılama ile ilgili… Bu, ne kadar eğitimli ve asil olunduğu ile ilintili… Maalesef, eğitim sistemindeki en büyük eksiklik, insanlara girişimcilik fırsatlarını sunmamasıdır belki de… Canlı konu mankeni olmak, tercih olamaz… Konu mankeni olmak, bunu kabullenmek ve sallabaş bir hayat sürmek, düşünen bir birey için gayrimümkün hâl… Eğitimli ve donanımlı biri, evrensel normlara göre hareket eder… Kişiliksiz ve karakter yoksunları için konu mankenliği bir iş, bir görev… Konu mankenliğinin egemen olduğu bir kurum, asla kurumsallaşamaz… Okulda çok zaman harcayıp, bilgi hamalı olarak mezun bir birey, sadece maaş karşılığında çalışır, hayatı boyunca işinde konu mankeni olarak kalır… Bu yüzden, konu mankeninin her zaman bir üst akla bağlı olmasını yadırgamamak gerekir… Konu mankenini rahatsız eden tek kişi; üretendir, düşünendir ve proje odaklı çalışandır… Konu mankenliğinin panzehri, ilim-irfan, edep-terbiye sahibi olabilmektir…

Söz konusu olan, endüstride kullanılan konu mankeni değil… İnsanın kendisinin konu mankeni olarak kullanılması ve sömürülmesi… Kendine egemen, kişilikli ve karakter sahibi olan, hiçbir ortamda ve zamanda konu mankeni olmayı kabullenemez… “Gerçek kişiliğimizi yeteneklerimiz değil, yaptığımız seçimler gösterir.” (Harry Potter)… Aslında, önümüzden geçen taşıta binmeden yolda yol almamızın mümkün olamayacağı gerçeği, o kadar net ki… Bu, insan olabilmekle alâkalı…  Karakterimiz ve kişiliğimiz… “Kişiliğini (şahsiyetini) kazan ve faziletini kemale eriştir, zira sen cisminle değil ruhunla insansın.” (İmam-ı Gazali)… Bir tarafta; kadim medeniyetimizdeki kazanımlarımız, haysiyetimiz, şerefimiz, namusumuz ve etik değerlerimiz… Diğer tarafta; show, gösteriş, riya…  Zembereği boşalan iradenin çarkından çark etmeyi marifet sayan zihniyet ile sürekli çark etmek döngüsü ise, acziyet… Bu, şahsiyetin tükendiği ve kula kul olmanın değişik versiyonu/sürümü, kısaca konu mankenliğinden ibaret hayat tarzı… Bu, karakter yoksunluğu… Bu; kişilik sorunu… Bu; var olabilmenin, iradenin temeli, kaidesi… Karakter bu temelde, kaidede yükselen burç… Kariyer, bütün bunları kuşatan zırh… İnsan olabilmek, böyle bir şey…

Söz ayağa düşmeden, sözün özünü bayrak bayrak dilden dile aktarılmalı… Birilerinin ağzıyla ve tavrıyla konuşulmamalı… Konu mankenliği yapılmamalı… Sözün bittiği yer ve sessizliğe evrildiği yer, kanımızla, canımızla, bilgimizle, malımız ve mülkümüzle baş koyduğumuz ve uğrunda her zaman bedel ödemeye hazır olduğumuz cennet vatanımız… Bizim çalışmayanımız, yatanımız, toprak altında… Şehitlerimiz… Yan gelip yatmayı zül sayan ve “İki günü eşit olan zarardadır.” (Hadis-i Şerif)’ini düstur edinen söz sahiplerine, söylediği hak/doğru olan söze sahip çıkanlara ne mutlu… Ne mutlu, aklını kiraya vermeyenlere… Ne mutlu, şartlar ne olursa olsun, kişilik ve karakterinden ödün vermeyenlere… Ne mutlu konu mankeni olmayanlara… Selam, sevgi ve saygılarımla.