KÜTAHYA MUTFAĞI: EMEK, SABIR VE KÜLTÜREL MİRAS

Kütahya’da yaşadığım yıllar ve mutfağına dair yaptığım araştırmalar sonucunda şunu açıkça söyleyebilirim ki Kütahya’nın yöresel yemekleri, basit ve temel malzemelerin kullanıldığı ancak büyük özen ve uğraş gerektiren lezzetlerden oluşmakta. Bir yemeğin yapımında kullanılan malzemeler kadar, o yemeğin nasıl yapıldığı da o kültür hakkında bizlere önemli ipuçları sağlamakta. Kütahya yemeklerinin ağır ateşte uzun saatler boyunca pişirilmesi, bakır kaplar ve toprak güveçler kullanılması bana “Hiç acelem yok, sakin bir şekilde keyifle ve sadelikle sürer gider ömrüm” mesajını veriyor. Bununla birlikte Kütahya yöresel yemekleri arasında yer alan başta hamur işleri olmak üzere, sarma ve dolma çeşitleri de bir o kadar özen ve zaman gerektiren yemekler arasında yer almakta. Örneğin, Cimcik aşı… Bu yemeğin hamurunun hazırlanması, hamurun açılıp çok küçük karelere ayrılması, bu karelerin tek tek elde fiyonk şeklinde sıkılarak oluşturulması büyük sabır, dikkat ve marifet gerektirmekte. Cimcik aşı deyip geçmemek lazım bir kaşıkta 40 tane hepsi aynı boy ve görünümde olması beklenen incelikli bir yemektir... Bu açıdan Kütahyalı hanımları el becerileri ve sabırları için tebrik etmek gerekir. Bu yemek Kütahya’nın dikkat, özen ve bolca zaman gerektiren yemeklerinden yalnızca bir tanesi. Bunun gibi daha ne yemekler var...

Kütahya yöresel yemekleri aynı zamanda kültürel bağların korunduğu ve yansıtıldığı bir araç olarak da anlamlar içermekte. Kütahya halkının geleneksel olarak misafir ağırlamayı çok seven bir toplum olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sofra kültürü de bu konudan oldukça etkilenmiş durumda. Bu noktada, Kara Haber isimli bir yemekten bahsetmek istiyorum. Eski bir gelenek olarak, misafirlere başta çorba olmak üzere en güzel yemekler sunulur; sofralar hamur işleri, et yemekleri ile donatılırdı. Ancak ev sahibi, ikramların bittiğini “Kara Haber” adını verdikleri etli yaprak sarma ile gösterirdi. Sofraya getirilen bu yemek, yemeğin sonuna gelindiğini anlatırdı. Sofra ve yeme içme işinin bitmiş olması yemeği çok seven bir insan için kara haber değil de nedir... Yemeğe yüklenen anlam ve yemekle gelişen bu sosyal bağlar Kütahya yöresel yemeklerinin kültürel bir hazine değeri taşıdığının en somut kanıtı olma özelliğini taşıyor. Kütahya yemeklerinin özenli ve zahmetli olmasının bir diğer nedeni de geçmişten bugüne taşınan paylaşım ve dayanışma kültürüdür. Kadınların kış hazırlıkları için bir araya gelerek tarhana yapması, erişte kesmesi ya da salça kaynatması yemeklerin sadece besin kaynağı değil, toplumsal bir bağ aracı olduğunu da göstermekte.

Kütahya mutfağı, tarih boyunca hem coğrafyanın hem de kültürün bir yansıması olmayı başarmış, ender ve kıymetli mutfaklardan. Her bir yemek, damaklarda tat bırakmanın yanı sıra derin anlamlar taşır. Bu mutfağı öğrenmek ve tanıtmak, kültürel bir mirası yaşatmak adına oldukça değerli.

Defne KEŞKEKCİ

defnekeskekci@gmail.com