Eğitim

Kütahya’da Eğitim Emekçileri Ayakta: “Taleplerimiz İçin Alanlardayız!”

“Borçla ayakta kalan öğretmenlerden nitelikli eğitim beklenemez!” Kütahya’dan yükselen bu sözler, yalnızca bir sendikanın çıkışı değil; bir meslek grubunun hayatta kalma mücadelesinin isyanıydı. Eğitim Sen Kütahya Şubesi, 2026-2027 toplu sözleşme süreci öncesi sesini yükseltti. “Israrcıyız, kararlıyız!” sloganıyla kamuoyuna çağrıda bulunan eğitim emekçileri, yalnızca maaş değil; onurlu yaşam, güvenceli istihdam ve adaletli bir sistem için yola çıktı.

2026-2027 dönemini kapsayacak kamu toplu sözleşme süreci yaklaşırken, Eğitim Sen Kütahya Şubesi sesini yükseltti. Şube Başkanı Hilal Gökbel, “Geçmişte masada unutulduk, bu kez ısrarcıyız, kararlıyız,” diyerek güçlü bir uyarıda bulundu.

Gökbel’in açıklamasında en dikkat çeken noktalardan biri, eğitim ve bilim emekçilerinin sadece kendi hakları için değil, milyonlarca öğrencinin eğitim hakkı için de mücadele ettiğini vurgulaması oldu. “Çocuklarımızın eğitimi, öğretmenin geçim derdiyle gölgelenemez” diyen Gökbel, hükümetin ‘mali disiplin’ söylemini artık kabul etmediklerini ifade etti.


Kütahya’dan Masaya Açık Mesaj: Gerçek Talepler Göz Ardı Edilemez!
Eğitim Sen’in talepleri arasında şunlar öne çıkıyor:

  • Yoksulluk sınırının üzerinde ücret
  • Ek ders ücretlerinde iyileştirme
  • Kadrolu, güvenceli istihdam
    Adil vergi dilimleri
  • Sosyal yardımlarda artış
  • 3600 ek göstergenin tüm eğitim emekçilerine verilmesi
  • Ücretli ve sözleşmeli öğretmenliğe son verilmesi
  • Hukuksuz ihraçların geri alınması

Ayrıca, parasız kreşlerin açılması, ayrımcılıkla mücadele yasaları, 150 bin öğretmen ataması ve daha insanca çalışma koşulları da Eğitim Sen’in masaya taşıdığı talepler arasında.


“Sorumluluk Sadece Yetkili Sendikada Değil, Siyasi İktidarda da!”

Hilal Gökbel, yetkili sendikanın bugüne dek kamu emekçisinin gerçek sorunlarını masaya taşımadığını savundu ve ekledi: “Süreci dar bir protokol masasına sıkıştıran anlayışı reddediyoruz. Eğitim Sen olarak bu dönemi yalnızca sözleşme masasına değil, meydanlara ve topluma da taşıyacağız.”

Grevli, özgür ve adil bir toplu sözleşme düzeni istediklerini belirten Gökbel, “Masaya yalnızca kalem kâğıtla değil, arkamızda birleşik bir emek gücüyle oturacağız” sözleriyle çağrısını yineledi.