KÜTAHYA’DA HALK KANDIRILDI MI?

Kütahya’nın en aktif siyasi isimlerinden biri olan CHP’li Ruhsen Kumdalı, Kütahya Romanlar Derneği'nin daveti üzerine, Roman vatandaşlarla bir araya geldi. Ana gündem, Osmangazi Mahallesi'nde yaşanan kentsel dönüşüm süreci ve Toplu Konut İdaresi (TOKİ) eliyle gerçekleştirilen yıkım ve yeni konut projeleriydi. Bu sürecin, Kütahya’da yaşayan Roman vatandaşlar için çok ciddi sorunlara yol açtığı ve bunun bir çığ gibi büyüdüğünden dem vuruldu.

Romanların en büyük şikâyeti, TOKİ’nin kendilerine tahsis ettiği yeni konutların ödeme koşulları olarak ortaya çıkıyor. Bu fiyatların, Roman vatandaşların ödeme gücünün çok üzerinde olacağı ortadayken, insanlar kentsel dönüşüm sürecinde kandırıldıklarını bile düşünmeye başlamışlar.

Anlatılanlardan ortaya çıkan diğer bir büyük sorun ise, TOKİ tarafından imzalatılan sözleşmeler. Mahalle sakinlerinin Ruhsen Kumdalı’ya anlattığına göre, söz konusu sözleşmeler yaşlı vatandaşlara bir aracın içinde imzalatılmış ve isteyenlere sözleşmenin bir örneği verilmemiş. Oysa hukuken, imzalanan her sözleşmenin taraflara en az birer nüsha olarak verilmesi zorunlu. İddia doğru ise bu iş baştan yanlış başlamış. Şu an TOKİ yetkilileri, mahalle sakinlerinin yüzde 52’sinin sözleşmeleri imzaladığını iddia etse de, bu kişilerin kim olduğu ve neyi kabul ettiği bilinmemekte.

Evlerin tapularıyla ilgili de büyük soru işaretleri var. Mahalle sakinleri, kendilerine verileceği söylenen evlerin yüklenici firma tarafından da alındığını, yani aslında iki kez satıldığını iddia ediyorlar. Bu durum, zaten zor şartlar altında yaşayan Roman topluluğu için büyük bir adaletsizlik oluşturuyor gibi görünüyor. Çünkü evleri hem TOKİ hem yüklenici firma almış eğer anlatılanlar doğru ise.

Roman vatandaşlar, haklarını savunma noktasında uzun yıllar susturulmuş, sindirilmiş ve korkutulmuş gibi görünüyor. Bu durumun siyasi çevrelerce sahiplenmiyor oluşuna mı kızalım, yoksa bu çalışmaların adeta bir devlet sırrı gibi saklanıyor oluşuna mı kızalım, bilemedim doğrusu. Oysa her şey çok şeffaf olmalı ve vatandaşlar ne olup bittiğini bilmeli. Kapalı bir kutunun içinde ne olduğunu tahmin etmek gibi bir alım-satım olur mu? Olayın aslı neyse çıkıp biri izah etsin de anlayalım Allah aşkına.

SİYASİLER NEREDE?

Siyaset yapan, halktan seçim zamanlarında oy toplamak için kapı kapı gezen zevat nerede acaba? Romanların yaşadığı iddia edilen bu TOKİ sorunundan hangi siyasinin haberi var? Diyelim ki haberi var, ne adım atmış? Bu kadar mı basiretsizsiniz? Ortada bir mağduriyet var ve siz bunu çözmek yerine olur olmaz konularla meşgul oluyorsunuz. Bir yerlere aday olduğunuz zaman Ankara’da çalınmadık kapı bırakmazsınız, memlekete hizmet sırası gelince sessiz film…

Vallahi ayıp, billahi ayıp. Bu aldığınız vekâletlerin bir vebali var. Bu vebal ensenize yapıştığında “eyvah” dersiniz ama iş işten geçmiş olur.

Durum seçmenler açısından acı veren bir tablo olmalı. Eskişehir, Afyon, Uşak ya da Manisa nerelere gelmiş, ne işler yapıyorlar? Bir de bakın bizim uğraştığımız konulara. Hastane mi yapalım, postane mi yapalım? Çayı açık mı içelim, demli mi içelim? Okuduğumuz hatimleri nereye bağışlayalım? Siyaseti sevmem ama bu durumlar siyasetten nefret etmem için bir sebep gibi geliyor bana.

2025 yılında Kütahya’nın geldiği durum budur sevgili Kütahya ahalisi. Müftü tayini ile uğraşanların torunları şimdi de kendi yeğenlerinin atamaları ile uğraşıyorlar maalesef…

Romanlara yapıldığı iddia edilen bu haksızlıklar, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletilmek üzere Ankara’ya gönderilmiş. Sayın Erdoğan, hepinizi hizaya çeker, “Siz ne iş yaparsınız?” diye fırçalarsa o gün vereceğiniz hesabı düşünün…

Sevgiyle kalın…

GÜZEL CÜMLELER

Akbaba leyleğin dayısı, herkese kendi başının kaygısı. ATASÖZÜ