Kültür-Sanat

Kütahya'nın acıklı türküsü: ''Gaydiri Gubbak Cemilem''

Kütahya'nın Şaphane ilçesi, halk arasında anlatılan dramatik bir hikaye ile tanınmaktadır. "Gaydiri Gubbak Cemilem" veya daha bilinen adıyla "Cemilemin gezdiği dağlar meşeli" adlı türkü, Gökçukur Köyü'nde yaşanmış gerçek bir olaya dayanmaktadır. 

Cemile Aktaş, Şaphane Gökçukur Yaylası’nda, 8 çocuklu bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Cemile’nin hayatı, yaşadığı zorluklarla şekillenen ve sonunda türküye dönüşen bir öyküye sahiptir. Cemile Aktaş'ın yaşadığı trajik olaylar, bölgedeki düğünlerin vazgeçilmez türküsü haline gelen "Cemilem" adlı eserin doğmasına sebep olmuştur. 

Cemile’nin acıklı hikayesi, bir düğünde çıkan kavga ile başlar. Bu kavgada amcaoğlu Celal Yılmaz, kazara hayatını kaybeder. Olay, köyde büyük bir üzüntü yaratır. Ancak bu olayın ardından Cemile’nin hayatı, evliliği ile daha da karmaşık bir hal alır. Evlendiği Zabit Cikaro ile arasındaki ilişki bozulur ve Cemile’nin boşanma davası yıllarca sürer. Bu süreç, Cemile’nin yaşamındaki acıların sadece başlangıcıdır.

Cemile'nin yaşadığı en dramatik olaylardan biri, boşanma davası devam ederken, 3 çocuk babası Ümmet Yıldırım tarafından kaçırılmasıdır. Cemile, evlenmeyi reddetse de, Ümmet Yıldırım onu zorla başka bir bölgeye götürür. Ancak, Cemile’nin akıl danıştığı Yörük kadınları, ona cesaret verir ve Cemile, babası Koca Memiş’i çağırarak nikâh kıyılmasını ister.

Cemile’nin babası, jandarma eşliğinde onu kurtarır ve Ümmet Yıldırım ile arkadaşları, kaçırma suçundan tutuklanır. Mahkeme, Ümmet Yıldırım’a 15 yıl 2 ay hapis cezası verir. Bu olaydan sonra, Cemile’nin dramını anlatan bir metin hapishaneye yazılır ve bu yazı müzik sanatçısı Özay Gönlüm’e gönderilir. Özay Gönlüm, Cemile’nin dramını "Cemilem" adlı türküye dönüştürür ve türkü kısa sürede büyük bir ilgi görür.

DÜĞÜNLERİN VAZGEÇİLMEZİ

Günümüzde, "Gaydiri Gubbak Cemilem" veya "Cemilemin gezdiği dağlar meşeli" adlı türkü, yalnızca Şaphane'nin değil, tüm Ege Bölgesi’nin düğünlerinin vazgeçilmez şarkılarından biri haline gelmiştir. Her çalındığında, bu dramatik hikaye yeniden anılmakta ve Cemile’nin yaşadığı zorluklar bir kez daha hatırlanmaktadır.