KÜTAHYA'YI KİRLETME!

KÜTAHYA'YI KİRLETME!

Son zamanlarda toplumda çevre kirliliğine karşı hassasiyetin belirginleştiği gözlemlenmektedir. Bu son derece yerinde bir tepki çünkü gözümüzü nereye çevirsek büyük ihtimal çevre kirliliğiyle karşılaşıyoruz. Evden çıktığımız gibi yere atılan ilk izmariti görme süremiz 10-15 saniyeyi geçmez. Arabaya bindiğimizde ilk kırmızı ışığın yanındaki refüjde boş içecek kutuları, hasarlı "Mona Lisa" tablosu gibi sırıtır. Arabadan iner inmez ise poşetler, Sayın Necmettin Batırel'in bir dönem gündemde yerini alan kelimesi gibi, "Şakkadanak" karşımıza çıkar. İş yerine yakın da Çöpçüler Kralı filmindeki gibi yere tükürenlerle karşılaşabiliriz. Ha o dönem soy adını paylaştığım değerli üstadımız Kemal Sunal, yere tüküren kişiyle saati tahmin edebiliyordu. Bu dönem ise bunu yapanlarla saat başı karşılaşabildiğimizden dolayı vakti tahmin etmek zor. Öğle arası parkta oturulmak istenilen çardaklardan bahsetmiyorum bile. Sanki, "Zabaha kadar buradayıh" motivasyonuyla işlenilen yüksek dozlu gıybetin tohumları olan çekirdek kabukları her yere saçılmış. Gel de otur. Ah Kütahya'm, vah Kütahya'm.

BOLU BLD.'Sİ ÖRNEK ALINMALI

Son dönemde Bolu Belediyesinin bu sorunun çözümüne yönelik başarılı çalışmalarına sosyal medya üzerinden tanık oluyoruz. Belediye Başkanı Tanju Özcan, şehirdeki çevre kirliliği karşısında kararlı adımlar atarak hem tepki göstermekte hem de cezai işlemlerin uygulanmasını sağlayarak bu konuda ne kadar hassas olduğunu ortaya koymaktadır. Örneğin Sn. Özcan, 23 Ağustos 2024 tarihli X paylaşımında, "Son 1 aydır yere çöp, sigara izmariti atanlara, tükürenlere, %64’ü Bolulu, %36’sı şehir dışından gelen vatandaşlarımız olmak üzere maalesef toplamda 5 milyon 297 bin 463 TL ceza kesilmiştir. " şeklinde paylaşım yaparak bu konuda kararlılığını göstermiştir. 3 Eylül 2024 tarihli paylaşımında ise kendini bilmez kişiler tarafından aşırı şekilde kirletilen yeşil alanla ilgili, "İnsan demeye dilimin varmadığı 4 yaratık oturup sabaha kadar içmişler ve o şekilde de bırakıp kalkmışlar. Biz bu 4 kişiyi tespit ettik ve her birine 39.797 TL idari para cezası kestik. Ayrıca bunlar hakkında Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na da suç duyurusunda bulunacağım. Kanun açık, çevreyi kasıtlı olarak kirletmenin 2 yıla kadar hapis cezası var. Vallahi siz kirletmeye devam ederseniz işin sonu hapishane de bitecek!!!" mesajını net bir şekilde vermiştir. Sizce bu kararlılık karşısında çevre hassasiyeti zayıf olan kişilerin kamu alanlarını kirletme lüksü devam eder mi? Pek zannetmiyorum çünkü cebindeki papelin ağırlığı karşısında felsefe yapmaya başlayacak. Ben bu konuda da Kütahya'da artık ciddi adımların atılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü şehrimi temiz ve örnek gösterilen bir kent olarak görmek istiyorum.

KÜTAHYA'DA NE YAPILMALI?

Kütahya halkı çevre kirliliği konusunu sürekli gündeme getirmektedir. Ancak etkili çözüm oluşturulduğunu düşünmüyorum. Eğer bir konuda tepkiler büyüyorsa, buna karşı çözüm metotları geliştirerek kamuoyunun huzuruna sunmak gerekiyor. Şehir halkı diyor ki, "Bunu yapan kişilere ceza kesilmeli ki bir daha çevreyi kirletmeden önce üç defa düşünsün." Peki ne yapılmalı? Bana göre cezai işlem yetkisine sahip kurumlar/birimler, her hafta kirletilen herhangi bir yerle ilgili (şehir içi/dışı) görsel çalışması yaparak sosyal medyadan paylaşabilir. Altına da şu kadar ceza kesilmiştir diye yazı hazırlar. Böylece hem farkındalık oluşmuş olur hem de çevreyi kirletme girişimlerine karşı caydırıcı bir önlem olur. Ayrıca toplumun da hoşuna gider çünkü toplum bu konuya somut ve net bir çözüm bekliyor. Kamu tasarrufu döneminde de Kütahya'nın çevre konusunda ne kadar hassas olduğuna dikkat çekerek ülke genelinde yüksek bütçeli tanıtımı ücretsiz yapmış olursunuz. Bu sadece bir PR örneği. Kurumlarda iletişim alanında lisans mezunu insanlar varsa bu tarz örnek çalışmaları önerebilir. Yoksa da akademik uzmanlara danışılabilir. Tabii bizde herkes her şeyi bildiği için uzmanlık alanına pek ihtiyaç duyulmuyor...