MERHABA KÜTAHYA 6

Merhaba Kütahya, nasılsın? İyi misin? İyi olalım. “Carpe diem”, yani zamanın değerini bilerek her anı yaşamaya...

Merhaba Kütahya, nasılsın? İyi misin? İyi olalım. “Carpe diem”, yani zamanın değerini bilerek her anı yaşamaya çalışmak. Hayat kısa. Her anı farkındalıkla yaşayalım, bilinçli davranalım. Düşüncelerimizi de bu doğrultuda paylaşalım. Bu haftaki köşemi, Kütahya açısından hem ruhani hem sanatsal olarak özel yeri bulunan Çinili Cami için ayırdım.

Öncelikle herhangi bir konuda fikir beyan etmeden önce alanında uzmanlar tarafından bildirilen görüşleri değerlendirir, kendi uzmanlık alanım bağlamında veya doğrultusunda düşüncelerimi dikkatlice aktarmaya çalışırım. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak bana doğru gelmiyor.

Şöyle düşünelim. Bir ameliyathaneye giriyorum ve alanında uzman hekime, “Operasyonu yanlış yapıyorsun. Hatalısın.” diye sesimi yükseltiyorum. Evet, diğer insanlar tarafından dikkat çekerim. Hatta kabul bile görebilirim. Ancak benim dikkat çekmem hastayı kurtarır mı? Burada bilgiye hâkim olmadan fikir beyan ederek hem hekimi rencide etmiş oluyorum hem de hastanın hayatını riske atıyorum. O yüzden herkesin uzmanlık alanına göre yorum yapıp, hareket etmeye özen göstermesi önemlidir.

Bir sosyal bilimci olarak yapabileceğim, Çinili Cami konusunda medya platformlarındaki paylaşımları değerlendirip sizlere kısaca düşüncelerimi aktarmaktır.

Ana hatlarıyla özetlemek gerekirse iki görüş bulunuyor. Resmi ve bilimsel merciler tarafından yapılan bilgilendirmelerde olması gerektiği gibi “insan hayatı ve güvenliği” merkeze alınmıştır. Analizler veya raporlarla caminin yıkılma tehlikesi altında olduğu ve bu haliyle korunmasının imkansızlığı bilgisi verilmiştir.

Diğer tarafta ise, yani sosyal medya kullanıcıları ve değerli hemşehrilerimiz tarafından yapılan paylaşımlarda, Çinili Cami’nin, bir Ahmet Yakupoğlu mirası olarak mevcut haliyle korunması gerektiği düşüncesi ön plana çıkmaktadır. Manevi, tarihi ve sanatsal hassasiyet beraberinde belirtilmiştir.

Bana göre konsensüs amaçlı bir diyalog buluşması organize edilerek, değerli hemşehrilerimizin görüşleriyle camimizin nasıl onarılacağı bilimsel veriler eşliğinde tartışılabilir. Ancak şunun altını çizerek ifade edebilirim ki onarım çalışması hakkında en efektif öneriyi, alanında uzman insanlar sunar.

Gerçekleşecek diyalog buluşmasının katkı sağlayacağını düşünüyorum. Önemli olan tarafların hassasiyetinin anlaşılmasıdır.

Kütahya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün şu paylaşımını değerli buluyorum; “Herkesin bilgi ve bilim üretip ortaya koyacağı çözümü uygulayacağımızı kamuoyuna duyururuz.”

O yüzden sosyal medyada duygu akışına kapılmaktansa, bilimsel olgulara odaklanarak çözüm önerileri üzerine kafa yormak daha verimli olacaktır.

Benim görüşümü soracak olursanız. Ana hatlarda bulunan iki görüşü birleştirdiğimizde, yani “güvenlik önlemleri” ve “manevi, tarihi ve sanatsal hassasiyeti”, uzman görüşlerin farklı bilimsel formülasyonlarıyla, ruhani boyutu da önceleyerek cami ve müze kombinasyonu çalışması önerilebilir.

Ahmet Yakupoğlu’nu rahmet ve saygıyla anıyorum.

Haftaya görüşmek üzere, esenlikle kalın.