MESAJ… 

Mesaj (Fransızca, İngilizce, message), sözle veya yazı ile gönderilen haber; bir devlet adamının veya makam sahibi şahsiyetin, diğer bir şahsiyete veya cemaate gönderdiği yazılı haber… Mesaj; bir devlet büyüğünün, bir sorumlunun belirli bir olay veya durum nedeniyle ilgililere gönderdiği resmî bildiri… Mesaj; ileti, yazı veya sözle anlatılması amaçlanan duygu ve düşünce… Mesaj; geçmişte kurye, telgraf, güvercin ile iletilmekte iken, günümüzde elektronik posta, kısa mesaj hizmeti (SMS -Short Message Service), doğrudan mesaj (DM -direct message) / özel mesaj (PM -Private Message) vb. yollarla iletilmekte… Mesaj, masaj (massage) ile karıştırılmamalı… Masaj; ovma, ovalama, dayak anlamında… Masaj, yumuşak dokuları mekanik olarak uyaran, vücutta fizyolojik ve psikolojik etkiler yapan bir tedavi yöntemi… Masaj ile vücut yüzeyinde el, elektrik, su aracılığıyla çeşitli işlemler uygulanır… Mesajla beyne ve gönle dokunulur… Masajla bedene dokunulur…

Kutsal mesaj; “Allah katında canlıların en şerli olanı (hakka karşı) sağır ve dilsiz olan, akletmeyen kimselerdir.” (8/Enfâl 22)... Allah indinde aklı olmayan sorumlu değil… İnsan olmanın, mükellef olmanın gereği bu… Fikretmek son derece mühim! “Bir saat tefekkür bazen bir sene ibadetten daha hayırlıdır.” (Hadis-i Şerif)... İnsanın, her an hafızasına kazıması gereken bir mesaj: “Tarımı ihmal eden ülke, intihar ediyor demektir. Gelişmiş bir ülkenin semalarında ne kadar çok uçağın uçtuğu değil, ne kadar çok arının uçtuğu önemlidir. Eğer arılar ölürse sonraki yıllarda insanlar da ölür.” (Albert Einstein)… İnsan, bir dünya; keşfedilmeye muhtaç… İnsana yapacağımız en büyük kötülük, onu kendimize benzetmeye çalışmak olsa gerek… İnsanın yükselmesi ve alçalması için sarf edilen enerji aynı… Biri eksi, biri artı… “Herkes, insanlığın kötüye gittiğini kabul eder de, hiç kimse kendisinin kötüye gittiğini kabul etmez.” (Lev Tolstoy)… Mesajlar, insanlığı kutuplaştıran, insanları birbirine düşman hâline getiren sömürü düzeninin sloganları olmamalı… Mesajlar, evrensel normları, kadim medeniyet değerlerimizi yansıtmalı… İnsanlığı kucaklayan mesaj: “Gel, gel, ne olursan ol yine gel. İster kâfir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel. Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir. Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel.” (Hz Mevlana)…

Mesaj atılır, mesaj bırakılır, mesaj verilir, mesaj alınır… Mesajlaşma yapılır… Güzel bir mesaj: “Sokak lambası gibi olma ey yâr, kime yandığın belli olsun.” (Necip Fazıl Kısakürek)… Akıl kalp terazisinin kefelerine koyduğum, önce kendime ders olsun istediğim mesajlarım… Fakirlerin hâlini idrak için oruç tutmak kâfi mi? Zenginlerin hâlini anlamak için mirasyedilerin hâline ve mezarlara bakmak yeterli... Olanı idrak, olmayanı idrakten kolay... Bir zamanlar toz konduramadığım, dost bildiklerim, şimdi tozdan görünmez olmuş… Aynı yola baş koyduğum dostlarımın yolda beni silkeleyip toz olmaları, bana çok koydu… Bizi üzenler en yakınımızda olanlar... Asıl üzücü olan, bizi üzenlere bu gücü bizim vermiş olmamız... Ne yapalım toz olanlar bir yerlere toslayınca, onların da tozunu silkeleyen birileri bulunur… Beynime kalbime her an gönderdiğim mesajım, ‘Ey nefsim, her şeyi bilmeye gayret et, bilip hayret ettikçe kendini tanımada geç kaldığını anla, acele et ki kendini bul ve haddini bil’… Akletmeyen fikredemez. Fikretmeyen zikredemez. Zikretmeyen şükredemez... ‘Altın kural, altını olan kuralı koyar.’ dediler... Bir farkla... Kişi, altın karakter ve kişiliğe sahip ise, doğru... Bu, altın değerinde kural... Altın olmayan, tenekedir... Böyle birisi, sadece adamın altını oyar... Birilerinin sözcüsü olana, gerçeğin sözcülüğünü yapan ağzı söz yapan dayanmıyor…  Her şey yalama yapmış, bıçak da kemiğe dayanmıyor... Falancanın oğlu ya da adamı olmakla, adam da olunmuyor… İnsanın, önce kendinin adam olması gerekiyor… Sapkın davranışlar, aile kavramının altüst edilmesi, tercih meselesi olamaz... Bu, uçurumdan atlamakla eş değer bir durum... Bunun, doğru olan davranışlar ve değerlerler ile mukayese edilmesi, abesle iştigâl... Maalesef tavır koymak, hep kalp ile aşamasında kalmış yıllarca... Tavır koymayı dil aşamasına geçirebilenimiz çok az... Tavır koymayı el ile aşamasına getirebildiğimizde; mesele kalmayacak ve meseleye çözüm bulunabilecek! Derdimizin dermanı ise, takva (korumak, korunmak, sakınmak, saygı göstermek)… Takva yerine takla atarak nihayetinde ancak fırıldak olunur… Hepimize kapak olması gereken mesaj: Seçimlerde sandıklara gösterilen ihtimam bir tarafa… Adam olduklarını sandıklarımıza gösterilen alâka bir tarafa… Mesele, ferâset ile hareket edebilmek meselesi… ‘Sandık mı, kandık mı?’ diyerek neyi ne sandığımıza bakmak lâzım… Eğer hâlâ ‘neme lâzım’ diyorsak, başka söze ne hâcet?

               NASA (National Aeronautics and Space Administration -Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) tarafından, 1977’de tüm dünya dillerinden mesajlar◼  gönderilmiş uzaya… Altın plaklara yazılan mesajlar, müzikler ve fotoğraflar, Voyager 1 ve Voyager 2 uydularına yerleştirilmiş… Gönderilen fotoğraflardan biri fotoğrafçı Jonathan Blai tarafından çekilmiş, sigarasını sigara ağızlığı ile çeken Nevşehir Ürgüplü bir Amca’ya ait… Gönderilen bir ses kaydı ise seslendirilmesi Arkeolog Peter Ian Kuniholm tarafından yapılan Türkçe mesaj: “Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız, sabah-ı şerifleriniz hayrolsun.”… “60’lı yıllarda Robert Kolej’de İngilizce öğretmenliği yaptım. Sınıfım Behçet Kemal Çağlar’ın Edebiyat sınıfıyla yan yanaydı. Beni her sabah öyle selamlardı… Basit bir merhaba veya günaydından daha süslü bir selam… Ben de Behçet Bey’in bana her gün verdiği selamı vermiş oldum yani. Diğer yaşlı edebiyat hocaları da (failatun failun vs. öğretenler) öyle konuşurdu… Onları dinlemek büyük keyifti… Birbirlerine günaydın demeleri her sabah 15 dakikayı bulurdu.” (Arkeolog Peter Ian Kuniholm)… Mesaj getiren, haberci (messenger)… 2011 ve 2015 yılları arasında Merkür gezegeninin yörüngesinde dönen, bir kez Dünya'nın, 18 Mart 2011 günü Merkür yörüngesine girip üç kez Merkür'ün, iki kez Venüs'ün yanından geçen ve bilgi toplayan uzay aracı MESSENGER (MErcury Surface, Space ENvironment, GEochemistry and Ranging -Merkür'ün kimyasal bileşimini, jeolojisini ve manyetik alanını inceleyen bir NASA robotik uzay sondası)… Ay’a gönderilmek istenen mesaj hikâyesi… Amerika’yı istilâ eden Avrupalılar, Kızılderililere verdikleri hiçbir sözü tutmamışlar, soykırım yapmışlar… 1492’den 1886’ya kadar süren katliamda 70 milyon Kızılderili öldürülmüş… 1966 yılında, Amerikalılar Ay’a insan gönderme çalışmalarına Kızılderililere ait Navaho çölünde başlamışlar… Ay yüzeyine en çok benzeyen cansız çöl ortamında, NASA görevlileri kıyafetlerini giyip çalışmalar yaparken yaşlı bir Navaho Kızılderili’si ile oğlu genç bir Kızılderili, onları izlemişler… Bir gün, genç Kızılderili NASA görevlilerine yaklaşmış ve babasının dillerini bilmediğini, o yüzden kendisini, ne yaptıklarını sormak için yanlarına gönderdiğini söylemiş… NASA görevlileri, Ay’a gidiş için çalışmalar yaptıklarını söylemişler… Ertesi gün, atalarının Ay’dan geldiklerine inanan yaşlı Kızılderili ve oğlu tekrar gelmişler ve görevlilere Ay’a bir mesaj yollamak istediklerini ifade etmişler… Görevliler, şaşkın hâlde ve alaycı tavırla yanlarındaki teybi uzatmışlar ve teybe mesajını söylemesini istemişler… Yaşlı Kızılderili eline aldığı teybe öfkeli bir şekilde bir şeyler söylemiş ve teybi hışımla uzatarak oğluyla oradan uzaklaşmış… NASA görevlileri, yaşlı Kızılderili’nin Ay’a göndermek istediği mesajın ne olduğunu, çevirisi yapıldığında anlamışlar: “Bu adamlara dikkat edin! Topraklarınızı almaya geliyorlar!”…

Mesaj, kısa mesaj, tebrik mesajı… Mesaj (haber ve ileti) her nasılsa, makbûl; doğru, etkin ve faydalı olmak kaydıyla… Mesaj, iletişimin olmazsa olmazı… İletişimde mesaj, sözle yazıyla ve beden diliyle iletilir, sevgiyle yoğrularak…  Selam, sevgi ve saygılarımla.

 
◼  https://www.youtube.com/watch?v=QTDK2jCVPN0

 Kanalımı takip etmeniz dileğiyle…  https://bit.ly/muzafferceven