ORUCA BİR DE BÖYLE BAKALIM

Çok sevdiğim can dostumun okumam için yolladığı bir yazı, bendenizi o kadar çok mest etti ki sizinle de bunu paylaşmak istedim. Ekşi sözlükte kaleme alınmış bu yazıya, nokta virgül eklemeden ya da çıkarmadan size sunuyorum:

Oruç tutmak, fakirleri anlamak gibi bir amaç olsaydı, bu fakirlere değil, belli bir seviyenin üzerinde, hâli vakti yerinde olanlara farz olurdu. Tıpkı hac gibi. Oruç ise sakınmak içindir. Haramdan zaten sakınmak gerekir; ancak helalden de vazgeçebilmeyi deneyimlemek orucun bir parçasıdır.

Orucun amacı, bedenin verdiği ağırlığı ortadan kaldırarak şuurlu olma hâline ulaşmaktır.

Oruç kelimesi, köken olarak "urûc" ve "mirac" ile aynı kökten gelir; yani yükselmek anlamındadır.

Şuurun açılması, keskinleşmesi hâlini ifade eder. Ancak bu yükselme dünya meselelerinde değil, insanın kendini tanıması ve ne amaçla yaşadığını, normal zamanda hissedemediği özüne dönüşü, yüksek şuur hâlinde hissedebilmesi içindir. Oruç bize şunu hissettirmek ister:

"Sen aslında beden değilsin; bedeninin ihtiyaçlarına ket vurduğunda özündeki cevheri keşfet, kendini tanı."

"İmsak" kelimesi "kesmek, kesilmek" anlamına gelir. Kesilen şey sadece yeme içme değildir; arzular, emmâre (emredici) nefsin emrettiği aşağılık istekler ve davranışlar da kesilir. Yeme içmenin kesilmesi, hem biyolojik hem de sembolik olarak bu sürece vesile olur ve onu kolaylaştırır.

İftar ise "fatır" kökünden gelir ve "fıtratı bulma" anlamındadır. Gün içinde uzak kalınan (sakınılan) fıtrata yeniden dönüşü ifade eder. Ancak, oruç sonrası fıtratı bulmak, oruç tutulmayan zamanlardaki hâl ile aynıysa, orucun bir anlamı kalmaz.

Oruçlu hâlde sakınılan alçaltıcı (frekans düşüren) hâller, iftar sonrası da mümkün olduğunca dizginlenmeli, kontrol kaybedilmemelidir. Zaten orucun tatbik edilmesi gereken hâli budur. Yani 30 gün Ramazan orucu bittiğinde, ulaşılan fıtratı koruyabilmek asıl meseledir.

Gündelik hayatta düşünelim: Trafikte sabır hâli kazanabildik mi mesela? Güncel siyaset, sosyal medya, telefon bağımlılığı gibi zincirlerden kopabildik mi? Göz orucu tutabildik mi? Kırıcı söz ve davranışlardan sakınabildik mi? Eğer cevap "hayır" ise, Ramazan’da sadece 30 gün aç kalmışız demektir. Asıl mesele, bu konularda da oruçlu olabilmek.

Allah, orucu fiilen tutmaya çalışanlar için bu tatbikatı sonraki zamanlarda da daim hâle dönüştürmeyi kolaylaştırsın.

Ramazan orucu 30 gündür. Bu süreç tamamlandığında arefe ve bayram gelir. "Arefe", "bildi" demektir. Yani "kendini bildi", "kendindekini bildi", "özünü bildi". Özünün ne olduğunu bilen de bayram eder…

Sevgiyle kalın…

GÜZEL CÜMLELER

Bayramım imdi, bayramım imdi.

Bayram ederler yâr ile şimdi.

Hamd-ü senâlar hamd-ü senâlar,

Yâr ile bayram kıldı bu gönlüm.

HACI BAYRAM-I VELÎ HZ.