Bazı insanlar pireyi deve yapmaya bayılırlar. Bu aslında bir nevi savunma mekanizmasıdır da onlar için. Siz ne kadar az hata yaparsanız yapın, yaptığınız en küçük bir hatayı, yani pire küçüklüğündeki bir hatayı deve yapmakta ustadırlar. Kendi yaptıkları hataları ise, deve büyüklüğündeki hataları pire gibi küçültmekte ellerine kimse su dökemez.
Siz karşınızdakinin deve büyüklüğündeki hatasını onu sevdiğiniz, saygı duyduğunuz ya da incinmesini, üzülmesini istemediğiniz için küçülterek, pire boyutuna indirgeyerek, affedici olursunuz, hoşgörülü olursunuz. Ama ne yazık ki karşınızdakinden aynı hoşgörüyü ve affediciliği göremezsiniz.
Bazı insanlar böyledir.
Koyunla keçi birlikte gezerlerken bir dereye rastlarlar. Keçi koyuna döner der ki; 'koyun kardeş, hadi önce sen atla.' Koyun da itiraz etmez ve atlar. Atlarken de doğal olarak kuyruğu havaya kalkar ve kıçı görünür. Keçi başlar kahkahalarla gülmeye, 'kıçını gördüm, kıçını gördüm' diye... Koyun da keçiye döner ve 'senin kıçın hep açıkta, ben sana gülüyor muyum ?' der.
İnsanoğlu da böyledir işte, kendi kıçı hep açıktayken, başkalarının bir kez olsun gördüğü kıçıyla alay eder.
Kendini bilen insan, bu gibilerin tuzağına düştüğünde, sürekli olarak başkalarında hata aramaya ve başkalarının piresini deve etmeye yönelir. Halbuki olması gereken yüce gönüllülükle başkalarının hatalarını olabildiğince görmemeye, görülse bile görmezden gelmeye çalışmaktır.
Kötü iyiyi kendi seviyesine çeker. İyinin kötüyü kendi seviyesine çekmesi ise çok zordur. O kendi bataklığından, kendi kötülüğünden memnundur çünkü.
Bu nedenle iyi kalmak zordur, dünyanın en zor şeylerinden biridir.
Toplum yaşantısında da bu böyledir. Özellikle de politikada. Kendilerinin ya da yandaşlarının yaptıkları hatalar deve gibidir onu pireleştirirler, ama karşıtlarının pire gibi hatalarını da deve gibi göstermekten hiç utanmazlar. Utanmadıkları gibi büyük bir pişkinlikle bunu yaymaktan haz duyarlar. Yandaşları da sorgulamadan, adil olup olmadığına bakmadan aynı propagandanın devamında gönüllü olarak rol alırlar. Yani körler sağırlar birbirini ağırlar. Aralarında zaman zaman gerçeği görüp haykıranlar çıkarsa da derhal onu davaya, vatana ve benzeri bir çok kutsala ihanetten suçlayarak, dışlarlar.
Her ne kadar Mevlana tarafından yazılmadığı söylense de;
Başkalarının kusurunu örtmekte gece gibi ol.
Bu deyim her kim tarafından söylenmiş, yazılmış olursa olsun, bir insanın kendine şiar edineceği en önemli özelliklerinden biri olmadır.
NE OKUMALI
Cemal Süreya, Sevda Sözleri
NE İZLEMELİ
Yönetmenliğini Frank Darabont’un yaptığı, başrollerini Michael Clark Duncan ve Tom Hanks’ın oynadığı Yeşil Yol.