Merkez Bankası faizi 100 baz puan indirdi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ekim ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 39,5 seviyesine düşürdü. Böylece faiz oranı, temmuz ayından bu yana süren gevşeme sürecinde ilk kez yüzde 40 eşiğinin altına indi. Ekonomistler bu adımı “sembolik ama yön gösterici” olarak değerlendiriyor.
Merkez Bankası’nın son kararında, enflasyonla mücadele vurgusunu korurken, ekonomik dengeleri gözeten bir yaklaşım benimsediği dikkat çekti. Kararın ardından piyasalar, faiz indirimlerinin mevduat ve kredi faizlerine nasıl yansıyacağına odaklandı.
Kredi faizlerinde sınırlı etki bekleniyor
Ekonomistlere göre, 100 baz puanlık bu indirim, kredi faizleri üzerinde sınırlı bir etki yaratacak. Çünkü halihazırda tüketici kredilerinde aylık oranlar yüzde 2,90 civarında, yıllıkta ise yüzde 32–33 bandında seyrediyor.
Uzmanlar, mevcut koşullarda bankaların kredi faizlerini dramatik şekilde aşağı çekmesinin mümkün olmadığını belirtiyor. Bir ekonomist, “Kredi faizleri zaten enflasyona kıyasla düşük seviyelerde. Dolayısıyla indirimin tamamının yansıması beklenmiyor. En fazla 0,10 puanlık bir düşüşle oranlar yüzde 2,80 seviyelerine gevşeyebilir,” değerlendirmesini yaptı.
Özellikle konut kredilerinde faiz oranlarının yüzde 2,69’a, taşıt kredilerinde ise yüzde 2,90 seviyelerine gerilediği görülüyor. İhtiyaç kredilerinde de oranlar yüzde 3’ün altında kalmaya devam ediyor.
Mevduat faizlerinde daha belirgin düşüş
Uzmanlara göre, faiz indiriminin en hızlı yansıyacağı alan mevduat faizleri olacak. Son haftalarda yüzde 41–48 aralığında değişen mevduat getirilerinin, Merkez Bankası kararı sonrası 1 puan kadar gerilemesi bekleniyor.
Finansal piyasa analistleri, “Mevduat faizleri yüzde 40–47 bandına çekilebilir. Özellikle kısa vadeli mevduatlarda bankalar indirimi daha erken uygulayabilir” diyor.
Ekonomistler, mevduat sahiplerinin bu süreçte getiri kaybını minimize etmek için farklı yatırım araçlarına yönelebileceğini de belirtiyor. Bu çerçevede Borsa İstanbul, altın ve tahvil piyasalarına olan ilginin artabileceği öngörülüyor.
Enflasyon ve aralık toplantısı belirleyici olacak
Faiz kararının ardından gözler şimdi aralık ayı PPK toplantısına çevrildi. Uzmanlara göre, Merkez Bankası’nın bundan sonraki adımlarında enflasyon verileri belirleyici olacak.
Ekonomistler, “Eğer aylık enflasyon yüzde 3 seviyelerinde kalmaya devam ederse, TCMB’nin faiz indirim alanı daralır. Ancak dezenflasyon sürecinde ilerleme görülürse, yıl sonuna kadar kademeli bir gevşeme süreci sürebilir,” değerlendirmesinde bulundu.
Merkez Bankası’nın ayrıca likiditeyi sıkılaştıracak önlemlerle fiyat istikrarını destekleyeceği ve finansal istikrarı korumak için parasal aktarım mekanizmasını güçlendireceği ifade ediliyor.
Psikolojik eşik aşıldı
Ekonomistler, yüzde 40 seviyesinin altına inilmesini “psikolojik sınırın kırılması” olarak nitelendiriyor. Bu adımın, piyasalar açısından “yeni bir denge arayışının” sinyali olduğu belirtiliyor.
Uzmanlara göre, Merkez Bankası’nın faiz patikasında izleyeceği rota, hem enflasyonun seyri hem de küresel piyasalardaki faiz politikalarıyla doğrudan bağlantılı olacak. Özellikle ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) kararları da Türkiye’deki faiz politikalarının yönünü etkileyebilir.