RAMAZAN'DA BOYNU BÜYÜK KALMASINLAR

Ramazan ayı, yalnızca oruç ibadetinin yapıldığı, iftar sofralarının kurulduğu bir zaman dilimi değil; aynı zamanda yardımlaşmanın, dayanışmanın ve paylaşmanın zirveye ulaştığı bir manevi iklimdir. Bu ay, ihtiyacı olanlara el uzatmanın, fakir fukarayı gözetmenin ve toplumsal dayanışmayı pekiştirmenin en güzel vesilelerinden biridir.

Günümüzde ekonomik şartlar gün geçtikçe ağırlaşıyor. Gelir adaletsizliği artarken, temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanan insanların sayısı da maalesef hızla yükseliyor. Ramazan ayı, bu zor durumdaki insanlara umut olabilmek için büyük bir fırsat sunuyor hepimize.

Zekât, fitre ve sadaka gibi İslam’ın gerektirdiği ibadetler, sadece bireysel sorumluluklar değil, toplumu ayakta tutan önemli dayanışma köprüleri olarak bize sunulmuş nimetlerdir. Bu köprüler ne kadar güçlü olursa, toplumsal huzur ve refah da o kadar artar. İftar sofralarını sadece kendi ailemizle değil, ihtiyacı olanlarla paylaşmak, Ramazan'ın ruhunu tam anlamıyla yaşatmanın en büyük göstergesidir.

Yardımlaşmanın sadece maddi destekle sınırlı kalmadığını da hatırlamak gerekir. Bir güleryüz, bir selam, bir ihtiyacın giderilmesine aracı olmak da büyük bir iyilik kapısıdır. Bir yetimi sevindirmek, bir komşuyu ziyaret etmek, hasta bir yakına destek olmak da Ramazan'ın ruhuna uygundur.

Bu Ramazan'da elimizi biraz daha fazla uzatalım. Bir sofraya katkıda bulunmak, bir çocuğu sevindirmek, bir garibin duasına ortak olmak hepimizin görevidir. Unutmayalım ki, yardımlaşmak sadece ihtiyaç sahiplerini değil, yardım edenleri de mutlu eder ve manevi olarak yüceltir.

TEMEL GIDALARI FİYATLARI EL YAKIYOR

Ramazan ayı, bereketin, paylaşmanın ve dayanışmanın en yoğun yaşandığı zamanlardan biridir. Ancak son yıllarda artan gıda fiyatları, dar gelirli vatandaşlar için büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Temel gıda maddelerindeki fahiş fiyat artışları, bu mübarek ayda iftar ve sahur sofralarını kurmayı zorlaştırıyor.

Son dönemde un, şeker, yağ, et, süt ve bakliyat gibi temel ürünlerde ciddi fiyat artışları yaşanıyor. Enflasyonun etkisi, üretim maliyetlerinin yükselmesi ve arz-talep dengesizliği gibi sebeplerle vatandaşın sofrası giderek daha pahalı hale geliyor. Eskiden Ramazan ayında kurulan bereketli sofralar, şimdilerde en temel gıdalarla bile zorlukla hazırlanıyor.

Bu durum karşısında vatandaşların bir kısmı, alışveriş yaparken daha temkinli davranmaya, market market fiyat karşılaştırması yapmaya başladı. Ancak fiyatların her yerde yüksek olması, alım gücünün düşmesiyle birleşince Ramazan’a buruk bir şekilde giriyoruz.

Peki, ne yapılmalı? Öncelikle, yetkililerin bu konuda acil tedbirler alması gerekiyor. Temel gıda ürünlerinde fiyat denetimlerinin artırılması, fırsatçılara göz açtırılmaması şart. Ramazan ayına özel olarak devletin ve belediyelerin uygun fiyatlı gıda paketleri sağlaması da dar gelirli aileler için bir nebze olsun rahatlama sağlayabilir. Ayrıca, hayırsever vatandaşlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarının yardım faaliyetlerini artırması da dayanışma ruhunu pekiştirecektir.

Ramazan ayı, paylaşmanın en güzel örneklerinin sergilendiği bir dönemdir. Bu mübarek günlerde, ihtiyacı olanlarla ekmeğimizi, soframızı paylaşarak Ramazan’ın ruhunu yaşatabiliriz. Tüm zorluklara rağmen umutla ve dayanışmayla Ramazan’ı en güzel şekilde geçirmek dileğiyle...

GÜZEL CÜMLELER

Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça gerçek iyiliğe erişemezsiniz. Küçük büyük her ne verirseniz, Allah onu kesinlikle bilir. ÂL-İ İMRÂN 92