Sıfır Şeker Akımı Sağlık Devrimi mi?

Son yıllarda hayatımıza hızla giren “sıfır şeker” akımı, yalnızca diyet yapanların değil, sağlıklı yaşam arayışındaki herkesin dikkatini çekiyor. Market raflarında şekersiz ürünlerin sayısı artıyor, sosyal medyada “no sugar challenge” paylaşımları gündemden düşmüyor. Peki gerçekten şekeri hayatımızdan çıkarmak bir sağlık devrimi mi, yoksa kısa süreli bir beslenme modası mıdır sorusuna cevap aranıyor. Şekerin görünmeyen yüzü nedir ise en merak edilenler arasında bulunuyor.

Dünya Sağlık Örgütü, günlük serbest şeker tüketiminin toplam enerjinin %10’unu geçmemesini öneriyor. Ancak hazır gıdalarda, paketli atıştırmalıklarda ve içeceklerde gizlenen şeker miktarı düşünüldüğünde bu sınır kolayca aşılıyor. Fazla şeker tüketimi obezite, tip 2 diyabet, insülin direnci, PCOS ve kalp-damar hastalıkları riskini artırıyor. Bundan dolayı raflardaki "şekersiz" etiketli ürünlere yönelimler başlıyor. Peki bu etiketler güvenilir mi? Ya da sağlıklı beslenme açısından yeterli mi? Giderek popülerleşen şekersiz ürünler çoğu zaman “şekersiz” ibaresiyle pazarlansa da, tatlandırıcılarla destekleniyor. Bu da akıllara doğal şekeri bırakıp yapay şekerlere mi yöneliyoruz sorusunu getiriyor. Yapılan araştırmalar sonucunda tatlandırıcıların uzun vadeli etkileri konusunda hâlâ net bir sonuca ulaşılabilmiş olmasa da gerçek çözüm doğal dengeden geçiyor. Bilim insanlarına göre önemli olan tamamen şekeri hayatımızdan çıkarmak değil, şekerin kaynağını ve miktarını belirlemek. Porsiyon kontrolü ve kişiye özel planlanan beslenme modelleriyle şekersiz kalmadan sağlık mümkün. Örneğin; meyvelerde

bulunan doğal şeker, lifle birlikte alındığında kan şekerinde ani dalgalanmalara yol açmaz. Doğru porsiyonlanmış bir meyve bizlere sağlık sağlarken işlenmiş gıdalardan gelen rafine şeker, sağlığımız için en riskli olandır.

Sonuç olarak "Sıfır şeker” hareketi başta bir moda akımı olarak başlasa da toplumda yarattığı farkındalık, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının gelişmesine önemli katkı sağlamaktadır. İnsanlar etiket okumayı öğreniyor bu sayede sağlık okuryazarlığı artıyor ve "şeker eklenmemiş” ürünleri seçmeye yöneliyor. Eğer bu davranış bir alışkanlık haline gelirse bir trend olmaktan çok uzun vadede sağlığı korumaya yönelik etkili bir hareket olabilir.