Tirodinizi genç tutun!

Tiroid bezi; gırtlak ve köprücük kemiği arasında konumlanmış, soluk borusuna dolanmış kelebek biçiminde; metabolizmayı ve vücut ısısını düzenleyen tiroit hormonu salgılayan kendi küçük ancak görevleri büyük önemli bir salgı bezidir. Tiroid bezinin görevi tiroid hormonlarını üretmek, depolamak, gerektiğinde kana vermek ve böylelikle metabolizma hızını ayarlamaktır. Sağlıklı bir metabolizmaya sahip olmak için tiroid değerlerinin düzenli olarak kontrol ettirmek önemlidir. Çoğunlukla genetik sebeplerden kaynaklanan tiroit düzensizlikleri, sıklıkla hamilelik sonrasında, kalıcı veya geçici olarak ya tiroid hormonunun az salgılanması (hipotiroidizm) ya da bezin fazla çalışması (hipertiroidizm) şeklinde ortaya çıkabilir.

 

HİPOTROİDİ HASTALARI BESLENMELERİNDE NELERE DİKKAT ETMELİ?

Eğer hipotroidi tanısı alınmışsa yapılması gereken ilk şey hipotroidi hastalığında nasıl beslenilmesi gerektiğini öğrenmektir. Çünkü hipotroidi yaşam boyu süren bir hastalıktır.

Hipotiroidi beslenmesinde guatrojen besinler vücudun iyot emilimini engelleyebilir, troid bezlerinin genişlemesine yol açabilir ve böylece troid fonksiyonunu baskılar. Brokoli, brüksel lahanası, lahana, karnabahar, turp, şalgam, soya ürünleri,ıspanak,hardal, şeftali, çilek ve armut guatrojen besinlerdir. Bu besinleri troid ilacı aldığın saate yakın tüketmemeye özen gösterirken, genel tüketimini de sınırlandırmak oldukça önem arz eder.

 

KAN TETKİKLERİNE BAKTIRIRKEN, SELENYUM ATLANMAMALI!

Selenyum T4 ten T3 e dönüşüm sağlayan bir mineraldir ve eksikliği hipotroide yol açabilir. Kan tahlillerine baktırırken selenyumun atlanmaması önemlidir. Selenyum seviyesi düşükse selenyumdan zengin besinlere beslenme planında daha sık yer vererek ve hekim önerisi ile selenyum takviyesine başlanarak süreç kontrol altına alınmalıdır. Selenyumdan zengin besinler; Karides, karaciğer,somon, ton balığı, sarımsak, yumurta, hindi, ceviz,…

 

İYOTLU TUZ ÖNEMLİ!

Dünya Sağlık Örgütü, nüfusunun yüzde 10'unundan fazlasında tiroit rahatsızlığı olan bölgeleri 'endemik guatr bölgeleri' olarak kabul ediyor. Türkiye de 'endemik guatr bölgesi' olarak görülüyor. Bu durumun ana nedenlerinden biri; iyot yetersizliği! Hipotiroidi hastaları dahil hepimiz soframızda mutlaka iyotlu tuz kullanmalıyız. Ancak iyotlu tuz; hipertirodi olarak tanımladığımız zehirli guatrın varlığında kullanılmamalıdır. Çünkü fazla iyot alımı, aşırı hormon sentezini tetikler.

 

YAĞLANMAYA KARŞI DİKKAT!

Hipotroidin bir hediyesi olarak bu dönemde kan yağları yükselmeye meyilli olabilir. Ayrıca hipotiroide bağlı olarak kanda homosistein düzeyinde artış ile birlikte koroner kalp hastalığı riskinde yükselme gözlenmektedir. Daha sağlıklı bir hayat için beslenmede hayvansal yağlar sınırlanmalı ve süt ve süt ürünleri yağsız olarak tercih edilmelidir.

Uzman Diyetisyen Ayşegül Akkaya Erden