Eğitim

Üniversite Eğitimi 3 Yıla İniyor mu? DPÜ Rektörü Kızıltoprak’tan Dikkat Çeken Değerlendirme

Üniversite eğitim süresinin 3 yıla indirilmesine yönelik hazırlıklar sürerken, Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, üç dönemli eğitim modelinin gençlere erken kariyer, ailelere ekonomik rahatlama ve kamuya kaynak verimliliği sağlayacak çok boyutlu bir reform olduğunu vurguladı.

Türkiye’de yükseköğretim sisteminde köklü bir değişikliğin sinyali verildi. Lisans eğitim süresinin 3 yıla indirilmesine yönelik çalışmaların başladığı açıklanırken, bu kapsamda akademik takvimin yılda 3 dönem olarak yeniden düzenlenmesi, yaz döneminde de eğitimin devam etmesi ve kredi sayılarının korunması planlanıyor. Düzenlemenin, yetişmesi halinde 2026-2027, aksi durumda 2027-2028 akademik yılında hayata geçirilmesi öngörülüyor.

Bu gelişmeler üzerine **Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, kamuoyunda geniş yankı uyandıran düzenlemeye ilişkin kapsamlı bir değerlendirmede bulundu.

“Zaman Kazandıran, Çok Boyutlu Bir Reform”

Rektör Kızıltoprak, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar tarafından dile getirilen eğitim süresinin esnekleştirilmesine yönelik yaklaşımın, yükseköğretimde uzun süredir tartışılan yapısal bir ihtiyaca karşılık geldiğini belirtti. Yapılan açıklamada, program yeterlilikleri ve öğrenme çıktılarından taviz verilmeden öğrencilerin lisans eğitimlerini daha kısa sürede tamamlayabilmelerinin hedeflendiğine dikkat çekildi.

Önerilen modelde, dönem sürelerinin 11–12 haftaya indirilmesine rağmen ders yükü ve kredi miktarlarının korunacak olması, “eğitim kalitesi düşecek” endişelerini büyük ölçüde ortadan kaldırıyor. Bu yönüyle düzenleme, özellikle başarılı ve motivasyonu yüksek öğrenciler için önemli bir fırsat olarak değerlendiriliyor.

Gençler, Aileler ve Kamu İçin Kazanım

Rektör Kızıltoprak açıklamasında, erken mezuniyetin gençlerin akademik ve mesleki kariyerlerine daha erken yönelmelerine olanak sağlayacağını vurguladı. Günümüz dünyasında erken yaşta iş gücüne katılımın ve sürekli beceri geliştirmenin önemine işaret eden Kızıltoprak, bu modelin küresel rekabet gücünü artırıcı bir etkisi olacağını ifade etti.

Düzenlemenin aileler açısından da önemli bir ekonomik rahatlama sağlayacağına dikkat çekilerek; barınma, ulaşım ve yaşam giderleri düşünüldüğünde, üniversite süresinin bir yıl kısalmasının ciddi bir mali avantaj oluşturacağı kaydedildi.

Kamu Kaynakları Daha Verimli Kullanılacak

Açıklamada öne çıkan bir diğer başlık ise kamu kaynaklarının etkin kullanımı oldu. Mevcut iki dönemli sistemde üniversiteler ve devlet yurtlarının yılın önemli bir bölümünde atıl kaldığına dikkat çekilirken, üç dönemli akademik takvimin bu kapasite kaybını azaltacağı vurgulandı. Bu durumun, yükseköğretimin mali sürdürülebilirliğine katkı sunacağı ifade edildi.

Üniversite-Şehir Ekonomisine Katkı

Rektör Kızıltoprak, üniversitelerin yalnızca eğitim kurumları değil, aynı zamanda bulundukları şehirlerin ekonomik ve sosyal dinamiklerinin merkezinde yer aldığını belirtti. Akademik yılın daha uzun bir zaman dilimine yayılmasının, yerel esnaf ve şehir ekonomisi açısından da canlılık oluşturacağına dikkat çekildi.

“Toplumun Tamamı İçin Bir Fırsat”

Açıklamanın sonunda Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, YÖK tarafından gündeme getirilen bu düzenlemenin;

  • başarılı öğrencilerin desteklenmesi,

  • gençlerin istihdama erken katılımı,

  • ailelerin ekonomik yükünün hafifletilmesi,

  • kamu kaynaklarının verimli kullanımı

gibi başlıklar birlikte değerlendirildiğinde, yalnızca üniversiteler için değil, toplumun tamamı için kazanım üretme potansiyeline sahip ileriye dönük bir reform niteliği taşıdığını vurguladı.