YALIÇAPKINI VE GİZLİ PLANLARI

Rivayete göre, bu kuşu havada asılı kalırken gören yalılarda oturan genç kadınlar "vay çapkına bak, bizi gözlüyor" demişler ve o günlerden sonra da kuşun adı çapkına çıkmıştır. Ünlü şarkıcı Suavi bu kuştan esinlenerek yalıçapkını adında bir şarkı da yapmıştır. Bu yalıçapkını, başı büyük, boynu kısa, gagası uzun ve kuvvetlidir. Ormanlar ve sulak alanlar yayıldıkları bölgelerdir. Böcekler, sürüngenler ve balıklarla beslenirler. Bizim bu kuş olan yalıçapkını ile şimdilik işimiz yok. Biz insan olan yalıçapkınına söyleyeceklerimizi söyleyelim hele…

Hayat, bazen karşımıza öyle insanlar çıkarır ki, onların gerçek yüzünü anlamak zordur. Gizliden gizliye çapkınlık yapan, karda yürüyüp izini belli etmeyen, sinsi ve içten pazarlıklı bir insan, toplumda derin izler bırakabilir. Bu tür insanlar, çoğu zaman çevrelerindeki insanları etkileyerek, onları manipüle etme yeteneğine sahip olurlar.

Bu gizli çapkınlar, ilk bakışta çekici ve karizmatik görünürler. Sosyal ortamlarda parlayan, herkesin dikkatini çeken bir kişilik sergilerler. Ancak bu yüz, çoğu zaman bir maskedir. Onların gerçek amaçları ve içsel düşünceleri, dışarıdan bakıldığında anlaşılmaz. İnsanları kendine çekmek için kullandıkları samimiyet, aslında bir stratejinin parçasıdır.

Gizli çapkınlık, sadece romantik ilişkilerle sınırlı değildir. Bu kişiler, iş dünyasında da benzer taktikler geliştirirler. Güç ve çıkar ilişkileri üzerinden yürüttükleri oyunlarla, kendilerini daha avantajlı bir konuma getirmeyi hedeflerler. Böyle bir insan, yanında çalıştığı insanların güvenini kazanırken, aslında onları kullanmayı planlar. Onların güvenini kazanmak, öncelikle kendi hedeflerine ulaşmak için bir araçtır.

İnsanlar, sinsi niyetlerin farkına vardıklarında genellikle geç kalmış olurlar. Çoğu zaman, gizli çapkınlık yapan kişinin etrafında dönen olaylar, zamanla su yüzüne çıkar. Ancak, bu süreçte yaşanan kayıplar ve hayal kırıklıkları, çok derin yaralar açabilir. Bu tür insanların kurbanları, çoğunlukla öz saygılarını yitirir, güven sorunları yaşar ve ilişkilerinde büyük çatlaklar meydana gelir.

Sonuç olarak, gizli çapkınlık, toplumun dinamiklerini etkileyen karmaşık bir olgudur. Bu tür insanlar, yalnızca bireyler üzerinde değil, çevrelerindeki topluluklar üzerinde de olumsuz etkiler yaratabilir. Onların davranışlarını anlamak ve bu tür insanlara karşı dikkatli olmak, hem kişisel hem de toplumsal sağlığımız için son derece önemlidir. Unutulmamalıdır ki, her güzel maskenin arkasında, bazen karanlık bir dünya yatabilir.Dikkat etmek lazım…

KARAKTER YOKSUNU VE GÜVENİLMEZ BİR PORTRE

Hayat, farklı karakterlerle dolu bir sahne gibidir. Ancak bazıları, bu sahnede sadece kendi çıkarlarını gözeterek yer alır; insanları kullanmayı seven, kimseye güvenmeyen ve karaktersizliği yaşam tarzı haline getirmiş bir yaratık, işte böyle bir figürdür. Onun varlığı, etrafında bir gölge gibi dolaşır ve bu gölge, çoğu zaman karanlık bir aura taşır.

Bu tür insan, öncelikle kendini her durumda ön plana çıkarma çabası içindedir. Sözleri büyüleyici, tavırları ikna edici olabilir; ancak ardında yatan gerçek, çoğu zaman soğuk ve acımasızdır. İnsanlar, onun gözlerindeki parıltıya aldanarak ona güvenmeye çalışsalar da, kısa süre içinde bu güvenin ne kadar yersiz olduğunu anlarlar. Çünkü o, insanları birer araç olarak görür; çıkarları doğrultusunda kullanıp atar.

Karaktersizliğini bir yaşam felsefesi haline getirmiş bu adam, ilişkilerini yüzeysel tutar. Dostluk, sadakat, sevgi gibi kavramlar onun sözlüğünde yer almaz. İnsanları birer piyon gibi hareket ettirirken, aslında kendi piyonlarının da kendisi tarafından ne zaman feda edileceğini düşünmez. Bu durum, çevresindeki insanlarda derin bir güvensizlik yaratır. Herkes, onun gerçek niyetlerini sorgular, ancak çoğu zaman buna cesaret edemez.

Bu kişinin karakter yoksunluğu, sadece kişisel ilişkilerle sınırlı kalmaz. İş yaşamında da benzer bir tavır sergiler. Çalışma arkadaşları üzerinde baskı kurar, bilgi sızdırır ve rakiplerine karşı acımasız oyunlar oynar. Bu tür davranışlar, kısa vadede ona avantaj sağlayabilir, ancak uzun vadede güven kaybına ve yalnızlığa yol açar.

Bu karaktersiz adam, çevresindeki insanları kullanarak geçici bir güç elde edebilir. Fakat unutmamak gerekir ki, güven üzerine kurulu ilişkiler, eninde sonunda geri döner. Onun sahte dostlukları ve çıkarcı tavırları, bir gün kendi aleyhine dönebilir. Gerçek yaşamda, insanları araç olarak görmek, eninde sonunda yalnızlığa mahkûm eder. Bu tür insanlar, belki geçici bir güç sahibi olabilirler, ancak kalıcı bir dostluk ve güven kazanamazlar. Ve bu, hayatın en acı gerçeğidir vesselâm…

Sevgiyle kalın…

TEBESSÜM

Cemal, herkesin güvenilmez dediği bir adamdır. Bir gün Ahmet’e yaklaşır ve:

“Gel, birlikte iş yapalım!” der.

Ahmet gülümseyerek: “Cemal, sen insanları kullanmayı seviyorsun. Benimle iş yapamazsın!”

Cemal: “Ama ben potansiyeli ortaya çıkarıyorum!”

Ahmet: “Evet, ama senin potansiyelin başkalarını fırlatmak!”

Cemal bir an düşünür ve: “O zaman ben de potansiyelimi yükselteyim, biraz daha yükseğe fırlatayım!” der.

Ahmet gülerek: “Sen potansiyelini fırlatırken, ben de düşüşünü izleyip gülerim!” der.

GÜZEL CÜMLELER

Hiçbir zaman kaybetmem. Ya kazanırım ya da öğrenirim. Nelson Mandela