İslam'ın temelini oluşturan şey, Allah'ın birliği ve yüceliğine olan imandır. Bu ilahi birlik ve yücelik, İslam'ın merkezinde yer alır ve tüm Müslümanların hayatlarının merkezinde bulunan bir gerçektir. Ayetel Kürsi duası, bu ilahi birliği ve yüceliği ifade etmek için özel bir anlam ve güzellik taşıyan bir duadır. Kur'an-ı Kerim'in Bakara Suresi'nin 255. ayetinde yer alan Ayetel Kürsi, müminler için derin bir manevi anlam taşır.
Ayetel Kürsi, Allah'ın yüceliğini, birliğini ve kudretini vurgulayan güçlü ifadeler içerir. Ayetel Kürsi duası'nın birçok fazileti vardır. Ayetel Kürsi, Müslümanlar için bir koruyucu kalkan olarak kabul edilir. İnancı pekiştirir, kötülüklerden korur ve ruhsal dinginliği artırır. Ayetel Kürsi'yi düzenli olarak okumak, imanın güçlenmesine ve manevi huzura katkı sağlar.
İşte Ayetel Kürsi Duası'nın okunuşu, anlamı ve faziletleri:
Ayet-el Kürsi Okunuşu
Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.
Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm,
lâ te'huzühu sinetün velâ nevm,
lehu mâ fissemâvâti ve ma fil'ard,
men zellezi yeşfeu indehu illâ bi'iznih,
ya'lemü mâ beyne eydiyhim vemâ halfehüm,
velâ yü-hîtûne bi'şey'in min ilmihî illâ bima şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel'ard,
velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azim.
Ayet-el Kürsi Anlamı (Meali)
Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır.
Diridir, kayyumdur. O’nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku.
Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur.
İzni olmaksızın O’nun katında şefaatte bulunacak kimdir?
O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir.
Onlar O’nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar.
O’nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.)
Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O’na güç gelmez. O, yücedir, büyüktür.
Ayet-el Kürsi Faziletleri
Kur'an-ın Şerefesi Ayet-el Kürsi'dir.
Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurdular:
"Her şeyin bir şerefi var. Kur'an-ı Kerim'in şerefesi de Bakara suresidir.
Bu surede bir ayet vardır ki, Kur'an ayetlerinin efendisidir." (Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 2, (2881).)
Hangi Ayet Daha Büyük?
Übey İbnu Ka'b (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bana:
"Ey Ebu'l-Münzir, Allah'ın Kitabından ezberinde bulunan hangi ayetin daha büyük olduğunu biliyor musun?"
diye sordu. Ben:
"O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur, O, Hayy'dır, Kayyûm'dur (yani diridir her şeye kıyam sağlayandır"
(Bakara, 225) -ki buna Ayet'ü'l-Kürsi denir- dedim.
Göğsüme vurdu ve: "İlim sana mübarek olsun ey Ebu'l-Münzir!" dedi." (Müslim, Ebu Davud, Vitr, 17, (Salat 325, (1460).)
Okuyanı Muhafaza Eden Sure "Ayetel Kürsi"
Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Her kim akşam olunca Ha-mim el-Mü'min süresini baştan,
3. (dahil) ayetine kadar ve Ayete'l-Kürsiyi okuyacak olursa bu iki Kur'an kıraati sayesinde sabaha kadar muhafaza olunur.
Kim de aynı şeyleri sabahleyin okursa onlar sayesinde akşama kadar muhafaza edilirler." (Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 2, (2882).)
Kur'an'ın En Faziletli Ayeti
Muhammed b. İsâ'dan nakledildiğine göre İbnü'l-Aska' şöyle der:
"Adamın biri Hz. Peygamber'e gelip,
'Kur'an'ın en faziletli âyeti hangisidir?' diye sordu. Resulullah (asm.) şöyle buyurdu:
Âllah'u Lâilâhe illâ huve'l-Hayyu'l-Kayyûm... " (Müslim, Müsafirîn, 258; Ebû Dâvûd, el-Huruf ve'l-Kiraa, 35; İbn Hanbel, V/142).
Başka bir hadisi şerifte şu şekilde geçmektedir:
Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:
Âyetü'l-kürsî Kur'ân âyetlerinin şahıdır." (Tirmizî, Fedâilü'l-Kur'an, 2)
Bu âyet-i kerîmede Cenâb-ı Allah'ın yüceliği, sıfatları, kâinatta meydana gelen büyük olayların tamamen onun iradesi doğrultusunda vukû bulduğu, onun isteği ve izni olmadan hiç bir kimsenin başkasına şefaat edemeyeceği, O'nun kürsüsü, göklerde ve yerdekilerin ona ait olduğu hakkında bilgi verilmektedir.
Ayetel Kürsi Şeytanı Evden Uzaklaştırır
"Kur'an'ın en faziletli âyeti Bakara sûresindeki Âyetü'l-kürsi'dir. Bu âyet bir evde okunduğu zaman şeytan oradan uzaklaşır." (Tirmizî, Fedâilü'l-Kur'an, 2)