Eğitim-İş Kütahya Şube Başkanı Alpaslan Kantarcıoğlu, üniversitelerde yaşanan sorunlara dair yaptığı kapsamlı açıklamada yükseköğretimin siyasi baskılar altında olduğunu belirterek, “Bilimsel özgürlük, akademik liyakat ve gençliğin geleceği gasp ediliyor. Ancak biz bu karanlığa teslim olmayacağız” dedi.
“Cumhuriyet tarihinin en ağır kuşatması”
Üniversitelerin apartman dairelerine sıkıştırıldığını ve rant alanına dönüştürüldüğünü söyleyen Kantarcıoğlu, ekonomik kriz nedeniyle yüz binlerce gencin ya eğitimine başlayamadığını ya da yarıda bırakmak zorunda kaldığını vurguladı.
Ekonomik krizin gölgesinde gençlik
TÜİK verilerine göre 383 bin öğrenci ekonomik nedenlerle üniversiteyi terk ederken, EUROSTAT verilerine göre Türkiye %18,7 ile Avrupa’da eğitimini yarıda bırakan gençlerin en yüksek orana sahip ülkesi oldu. KYK yurtlarının yetersizliği ve fahiş kiraların öğrencileri çıkmaza sürüklediğini belirten Kantarcıoğlu, “KYK yurtlarında öğrenciler koğuşlara hapsediliyor, bu yaşam hakkı ihlalidir” dedi.
“Bir öğrencinin ayakta kalması asgari ücretin iki katı”
Büyük şehirlerde özel yurtların başlangıç maliyetinin 90 bin TL’yi aştığını, aylık yaşam giderlerinin ise 50 bin TL’ye yaklaştığını belirten Kantarcıoğlu, ailelerin borçlandığını, öğrencilerin ise çalışmak zorunda bırakıldığını söyledi.
Mezun işsiz, çalışan yoksul
OECD ve EUROSTAT verilerine göre Türkiye, üniversite eğitiminin getirisi açısından Avrupa’da sondan ikinci sırada. Kantarcıoğlu, “Üniversite mezunları ya işsiz kalıyor ya da açlık sınırının altında maaşlarla hayatta kalmaya çalışıyor” diye konuştu.
“YÖK üniversitelerin boğazında pranga”
Rektör atamalarının siyasi müdahale haline geldiğini vurgulayan Kantarcıoğlu, YÖK’ü “12 Eylül’ün mirası, AKP’nin sopası” olarak tanımladı. URAP sıralamalarında Türk üniversitelerinin gerilemesine dikkat çekerek, “Bilimsel liyakat yok sayılıyor, bilim susturuluyor” dedi.
“Bütçe bilime değil itaate”
2025 bütçesinde üniversitelere 487 milyar TL ayrılırken Diyanet İşleri Başkanlığı’na 130 milyar TL aktarılmasını eleştiren Kantarcıoğlu, “Laboratuvar yerine vaaz salonu yapılıyor” ifadelerini kullandı.
İdari personelin sorunları
Görevde yükselme sınavlarının yetersizliği, döner sermaye gelirlerinin adil paylaşılmaması ve adaletsiz mülakatlara dikkat çeken Kantarcıoğlu, “Hak, eşitlik ve adalet istiyoruz” dedi.
“Bilim susmaz, gençlik teslim alınamaz”
Açıklamasını Eğitim-İş’in kararlılığıyla tamamlayan Kantarcıoğlu, “Üniversitelerimizi karanlığa teslim etmeyeceğiz. YÖK kaldırılmalı, üniversiteler demokratik ve özerk hale gelmeli. Öğrencilerin barınma ve beslenme sorunları çözülmeli, akademik ve idari personelin hakları iyileştirilmeli. Bilim susmaz, gençlik teslim alınamaz” sözleriyle çağrıda bulundu.