Yaşam

Yılkı Atları: Anadolu'nun Özgür Ruhları

‘Yılkı Atı’ Nedir?

Yılkı atları son derece zeki hayvanlar olarak biliniyor ve kaderlerine bırakılmayı kesinlikle hak etmiyorlar. Bu atlar topluluklarına lider seçecek kadar zeki, gruplarını bir arada tutacak kadar akıllı. Yılkı atları gözlemlendiğinde ne kadar asil ve ne kadar zeki hayvanlar oldukları da net şekilde görülüyor. Lider yılkı atı, diğer atların su içtiği sırada gözcülük yapıyor. İnsanlar onların bulundukları alana yaklaştığında, ayağını yere vurarak ve kişneyerek diğerlerini uyarıyor. Bu hareketler inanılmaz bir içgüdü ve zekaya işaret ediyor.

Yılkı atları, aslında hüzünlü bir hikayeye sahiptir. Kimi zaman sahipleri tarafından iş göremez hale getirilirler, yaşlandıkları ve kış mevsiminde bakım maliyeti oluşturdukları gerekçesiyle doğaya salınırlar. Ancak bu atlar zamanla çiftleşir, çoğalır ve yaşadıkları çevreye yabancılaşır, özgür davranmaya ve yaşamaya başlarlar.

Anadolu'nun efsanevi güzelliklerinden biri olan yılkı altları, insanların kış mevsimleri boyunca bakım yapabilecek maddi yeterliliği olmadığı zamanlarda, doğaya salınırdı. Amaç, hayvanın kendi başına yiyecek bulması daha sonra ise sıcak aylarda insanların hizmetine sunulacak güçte geri dönmeleriydi. Ancak, doğada gezen atların sayısı fazla olduğundan, aynı atın tekrar yakalanması her zaman mümkün olmayabiliyor. Ayırca zorlu doğa koşulları da bu atların hayatta kalmasını zorlaştırıyor. Elbette hangi atın geri döndüğü ve yakalandığı insanlar için çok da önemli değildi. Çünkü maalesef bu hayvanların geri döndürülmesinin tek amacı hizmetti. İşte bu sebeple, yılkı atlarının sahibi de aslında yoktur. 'Yılkı' kelimesi aynı zamanda ehlileştirilmemiş anlamında da dilimizde kullanılmaktadır.



Yılkı Atlarının Anadolu Coğrafyasında Yeri



Anadolu coğrafyası, bu atların en önemli yaşam alanlarından biridir. Atlar, savaşlara ve binlerce kahramanlığa konu olmuştur ve birçok sınıfa ayrılırlar. Bu sınıflardan biri 'yılkı atları'dır. Bunlar genellikle yaşlanmış ve artık iş gücünden düşmüş olan atlardır. Sahipleri tarafından kış aylarında doğaya bırakılırlar. Eğer hayatta kalabilirlerse, yaz aylarında sahipleri tarafından tekrar alınırlar. İşte bu şekilde, özgürlüğün sembolü olan atlar, yılkı atı haline gelmekteler.


Anadolu'da bu atlar, genellikle terk edilmiş atlara verilen isim olan 'yılkı atları' kavramıyla anılırlar. Türkçe'de bu kelime, 'kendi halinde yaşayan, bağımsız at' anlamına gelir ve dünya edebiyatında da Orhun Abideleri ve Dede Korkut hikayelerine konu olmuştur.


Anadolu'da atların önemi inanılmazdır ama yaşlanmış atlar, sahiplerine ve bakıcılarına maliyetten başka bir şey getirmezler. Sahipleri, kış geldiğinde bu atları beslememek ve bakmamak için dağlara gönderirler. Karın altında büyüleyici manzaralar oluşturan yılki atlarının öyküsü, birçok kişi tarafından bilinir ve dilden dile aktarılır.

Yılkı Atları Anadolu’da Nerelerde Görülüyor?

Yılkı Atları bugün sayıları yok denecek kadar az olsa da genellikle Batı Anadolu, Göller Yöresi ve Orta Anadolu’nun bazı kesimlerinde gözlemlenebiliyor. Özellikle Batı Anadolu’da Afyonkarahisar, Sandıklı ve Emirdağ bölgeleri ile Kütahya civarında görüldükleriyle ilgili bilgiler var. Göller Yöresi olarak tabir edilen Isparta-Burdur civarında ise Isparta’nın Sütlüce Yaylası’nda yılkı atları görülebiliyor. İç Anadolu’nun yüksek kesimleri olan Kayseri, Erciyes Dağı eteklerinde de bu atlara ve maalesef dönem dönem bu atların cansız bedenlerine rastlamak mümkün.

Nadiren görülen veya görüldüğü iddia edilen yılkı atları artık yalnızca bir Anadolu efsanesine dönüşmek üzere. Bu nedenle bu atları korumak büyük önem taşıyor.