Yeni bir yıla girerken kurulan zengin ve özenli sofralar, yılbaşı gecesinin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Aile ve arkadaşlarla bir araya gelinen bu özel gecede sofralar; paylaşımın, sohbetin ve birlikteliğin simgesi oluyor. Ancak beslenme konusunda yapılan hatalar, yılbaşı gecesini keyifli bir an olmaktan çıkarıp sağlık sorunlarına dönüştürebiliyor.
“Yılda Bir Kez” Düşüncesi Büyük Hata
Uzmanlara göre yılbaşı gecesinde yapılan en yaygın yanlış, “yılda bir kez olur” düşüncesiyle kontrolsüz tüketim. Oysa tek gecede alınan aşırı kalori, sindirim sistemini zorladığı gibi; özellikle kronik rahatsızlığı olan bireyler için ciddi riskler oluşturabiliyor. Yılbaşı sonrası sık görülen mide yanması, şişkinlik, baş ağrısı, halsizlik ve hızlı kilo artışı, çoğu zaman yanlış beslenme alışkanlıklarının sonucu olarak ortaya çıkıyor.
“Ne Yediğinizin Farkında Olarak Tüketin”
Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Deregözü, yılbaşı sofralarında en büyük sorunun porsiyon kontrolünün kaybedilmesi olduğunu belirterek şu uyarıda bulunuyor:
“Yılbaşı gecesinde önemli olan her şeyden tatmak ama bunu ölçülü yapmak. Ne yediğimizin ve içtiğimizin farkında olarak tüketmeliyiz.”
Deregözü, sebze ağırlıklı başlangıçların sindirimi kolaylaştırdığını, ağır soslu, kızartılmış ve yağlı yiyeceklerin ise mideyi ciddi şekilde zorladığını ifade ediyor.
Yılbaşı Sofraları Neden Riskli?
Yılbaşı sofraları genellikle birden fazla ana yemek, ağır mezeler, kızartmalar, hamur işleri, tatlılar ve alkol eşliğinde sunulan içeceklerden oluşuyor. Bu çeşitlilik tek başına sorun olmasa da, aynı anda ve yüksek miktarda tüketildiğinde mide-bağırsak sistemi üzerinde ciddi bir yük oluşturuyor. Yağ ve şeker oranı yüksek besinlerin birlikte tüketilmesi, reflü ve mide yanması şikâyetlerini artırabiliyor.
Sebze Ağırlıklı Başlangıçlar Hayat Kurtarıyor
Uzmanlar, yılbaşı menüsüne salata, sebze mezeleri veya hafif çorbalarla başlamanın tokluk hissini artırdığını ve ana yemeklerde porsiyon kontrolünü kolaylaştırdığını belirtiyor. Buna karşın ağır soslu mezeler ve kızartmalar, gecenin ilerleyen saatlerinde sindirim problemlerine davetiye çıkarıyor.
İçecek Seçimi de En Az Yemek Kadar Önemli
Deregözü’ne göre yılbaşı gecesinde sadece yemekler değil, içecek tercihleri de sağlık açısından belirleyici. Alkol tüketilecekse mutlaka sınırlandırılması gerektiğini belirten uzman, alkolle birlikte su tüketiminin ihmal edilmemesi gerektiğini söylüyor. Gazlı ve şekerli içecekler yerine su veya maden suyu tercih edilmesi öneriliyor.
Aç Gitmeyin, Aşırıya Kaçmayın
Yılbaşı akşamına gün boyu aç kalarak hazırlanmanın yanlış bir yaklaşım olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bunun akşam saatlerinde kontrolsüz yeme davranışına yol açtığını belirtiyor. Gün içerisinde dengeli öğünler tüketmenin, yılbaşı gecesindeki aşırı yeme riskini azalttığı ifade ediliyor.
“Ertesi Gün Aç Kalmak Çözüm Değil”
Yılbaşı sonrası sık yapılan bir diğer hata ise ertesi gün tamamen aç kalmak. Deregözü, kilo artışının tek bir geceden değil, toplam enerji fazlalığından kaynaklandığını belirterek, aç kalmanın metabolizmayı olumsuz etkileyebileceğini vurguluyor. Bunun yerine sebze ağırlıklı, hafif ve dengeli bir beslenme düzenine dönmenin yeterli olduğu ifade ediliyor.
Kronik Hastalara Özel Uyarı
Diyabet, hipertansiyon, böbrek ve kalp-damar hastalığı olan bireylerin yılbaşı sofralarında çok daha dikkatli olması gerektiğini belirten Deregözü, bu kişilerin kendi beslenme planlarına sadık kalmasının büyük önem taşıdığını söylüyor. Özellikle basit şeker içeren tatlılar ve şekerli içeceklerin diyabet hastaları için risk oluşturduğu hatırlatılıyor.
Yılbaşı Sonrası Şişkinliğe Doğal Destek
Yılbaşı gecesinin ardından yaşanan şişkinlik ve ödem sorunlarına karşı yoğurt ve kefir gibi fermente ürünler, yeşil yapraklı sebzeler ve yeterli su tüketimi öneriliyor. Rezene, anason, papatya ve nane-limon gibi bitki çaylarının da sindirimi destekleyebileceği belirtiliyor.