Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde yaşanan acı bir olay, Türkiye’de uzun süredir eleştirilen Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) uygulamasını yeniden tartışma konusu haline getirdi. Tavşanlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 12. sınıf öğrencisi Mehmet Dallı (17), staj yaptığı inşaatta yaşanan iş kazasında ağır yaralandı ve 15 günlük yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybetti.
Staj Değil, İnşaat Mesaisi
Olay, Tavşanlı Organize Sanayi Bölgesi’nde inşası süren bir ilaç fabrikasında meydana geldi. İddiaya göre, metal bölümü öğrencisi Mehmet Dallı, MESEM stajı kapsamında çatı montajı işine dahil edildi. Montaj sırasında yüksekten düşerek ağır yaralanan genç, kaldırıldığı hastanede 7 Temmuz 2025 tarihinde yaşamını yitirdi.
Eğitim-İş: “Göz Göre Göre Geldi”
Olayın ardından Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Kütahya Şubesi sert bir açıklama yaparak, yaşananları "kaza" değil, "sistem cinayeti" olarak niteledi. Yapılan açıklamada, MESEM uygulamasının çocuk emeği sömürüsüne ve iş güvencesizliğine zemin hazırladığı ifade edildi.
“Bu yaşanan münferit bir kaza değil, yıllardır uyarılarımıza rağmen devam eden piyasacı eğitim anlayışının sonucudur. MESEM artık sömürünün ve cinayetin adı olmuştur,” denildi.
“Staj Değil, Çocuk İşçiliği”
Sendika açıklamasında, çocukların eğitim adı altında denetimsiz, riskli ve sağlıksız ortamlarda çalıştırıldığına dikkat çekildi.
“Bu sistemde çocuklar sanayi sitelerinde, atölyelerde, hatta inşaatlarda çalıştırılıyor. Bu düzenin adı eğitim değil sömürüdür, bu uygulama staj değil çocuk işçiliğidir,” ifadeleriyle tepkiler dile getirildi.
“Çocuklarımızı Mesaiye Değil Hayata Hazırlamalıyız”
Eğitim-İş, olayın ardından bir kez daha eğitim politikalarının gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.
“Çocuklarımızı ucuz işgücü değil, bilinçli ve donanımlı bireyler olarak yetiştirmek istiyoruz. MESEM acilen yeniden yapılandırılmalı, çocukların can güvenliği ticari kaygılardan önce gelmelidir,” açıklamasıyla sistemin sorgulanması gerektiği vurgulandı.
Toplumsal Vicdan Ayakta: Sorumlular Kim Olacak?
Mehmet Dallı’nın trajik ölümü, yalnızca ailesinin değil, kamuoyunun da yüreğini dağladı. Eğitim camiası, sivil toplum kuruluşları ve aileler, bu olayın görmezden gelinmemesi ve sorumluların belirlenerek benzer olayların önlenmesi için harekete geçilmesini talep ediyor.
“Bu çağrı yalnızca Eğitim-İş’in değil, toplumsal vicdanın çağrısıdır,” denilen açıklamada, yetkililere “çocukların hayatlarını önceleyen bir sistem kurun” mesajı verildi.
