CHP’den kurultay davasına karşı “hukuki kılıf” tepkisi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kütahya İl Başkanlığı, 30 Haziran’da görülecek kurultay davası öncesinde yazılı bir açıklama yaparak sert eleştirilerde bulundu. Açıklamada, yargı süreci “parti hukukuna ve siyasi ahlaka saldırı” olarak tanımlanırken, bu girişimin Türkiye’nin en köklü siyasi yapısını hedef aldığı vurgulandı.
“Kurultayımız meşrudur, tartışma konusu yapılamaz”
CHP Kütahya örgütü, 6 Nisan 2025’te yapılan Olağanüstü Kurultay sonucunda, Özgür Özel’in neredeyse oy birliğiyle genel başkan seçildiğini ve Parti Meclisi listesinin eksiksiz kabul edildiğini anımsattı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Partimizin iradesiyle şekillenen bu kurultayı sorgulamak, yalnızca partimizi değil, demokrasiyi hedef almak anlamına gelir.”
“Bu dava demokrasiye karşı bir müdahaledir”
Yapılan açıklamada, dava sürecinin “hukuki görünümlü siyasi bir müdahale” olduğu belirtildi. CHP’li yetkililer, 31 Mart yerel seçimlerinde CHP’nin Türkiye genelinde birinci parti çıkmasının ardından bu tür hamlelerle yükselişin engellenmek istendiğini savundu.
“İktidar, partimizi sandıkta yenemeyeceğini fark ettiğinde, devreye yargı mekanizmasını sokmuştur.”
“Ekrem İmamoğlu’na halk desteği, iktidara yargı planı”
CHP Kütahya İl Başkanlığı, açıklamasında Ekrem İmamoğlu’na yönelik halk desteğine de dikkat çekti. “15 milyonu aşkın yurttaş İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı olarak görüyor” denilerek, iktidarın bu eğilimi bastırmak için CHP’yi yıpratmaya çalıştığı belirtildi.
“Sandıkta halk iradesiyle baş edemeyenler, şimdi masa başında plan yapıyor.”
“CHP’nin yanında dimdik duracağız”
CHP yönetimi, 30 Haziran’da görülecek olan dava sonucuna bakmaksızın partinin yanında olacaklarını ifade etti. Açıklamada, “CHP sadece bir parti değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşıdır” mesajı verildi.
“Bizler, Cumhuriyet’in kurucu partisine saldıranlara karşı birlikte duracağız. Bu mücadele, sadece CHP’nin değil, demokrasinin mücadelesidir.”
“Yaşasın tam bağımsız Türkiye!”
Açıklama, toplumu birlik olmaya çağıran ve iktidarın politikalarına açık eleştiriler yönelten ifadelerle sona erdi:
“Karanlığa karşı aydınlık, suskunluğa karşı söz, umutsuzluğa karşı umut olmaya devam edeceğiz. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Halkın Partisi, yaşasın tam bağımsız Türkiye!”
