TÜSEDAD'dan kritik çağrı: Sıcak çiğ süt en az 21 TL olmalı
Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD), artan maliyetler karşısında üretimin sürdürülebilirliği için çiğ süt litre fiyatının 21 TL seviyesine çıkarılmasını talep etti. Açıklama, Ulusal Süt Konseyi’nin fiyat belirleme süreci öncesinde geldi.
Tarımın kalbi sarsılıyor: Süt üretimi yalnızca çiftçinin sorunu değil
TÜSEDAD’ın yaptığı açıklamada, süt üretiminin, sadece birincil tarımsal faaliyet olarak değil; aynı zamanda gıda sanayisi, yem sektörü, veterinerlik, lojistik, perakende ve dış ticaret gibi birçok sektörü doğrudan etkilediği vurgulandı. Dernek, sütün ekonomik zincirin en kritik halkası olduğunu belirterek, bu zincirdeki bir kırılmanın geniş çaplı etkiler yaratacağına dikkat çekti.
“21 TL’lik fiyat tercihe bağlı değil, bir zorunluluktur”
TÜSEDAD’a göre, belirlenen çiğ süt fiyatı, üreticinin kaderini belirlemenin ötesinde, ülke ekonomisinin direncini de tayin ediyor. Dernek açıklamasında, “Yem, enerji, işçilik ve bakım maliyetleri her geçen gün artarken, üreticinin zarar etmeden faaliyetini sürdürebilmesi için litre başına en az 21 TL birim fiyat artık bir tercih değil, ekonomik bir mecburiyettir” denildi.
Üretici zincirden çıkarsa tüketiciye raf kalmaz
Açıklamada dikkat çeken bir diğer vurgu ise, üreticinin sistemden çekilmesi halinde gıda sanayiinin çalışamaz, lojistiğin taşıyacak ürün bulamaz ve perakendenin raflarını dolduramaz hale geleceği oldu. Ayrıca yerli üretimin düşmesiyle birlikte ithalat bağımlılığının artacağı, bunun da ekonomik dengeyi tehdit edeceği ifade edildi.
“Bu fiyat, bir refah değil; bir umut fiyatıdır”
TÜSEDAD, önerilen 21 TL/LT fiyatının, ne kısa vadeli kâr ne de lüks bir talep olduğunun altını çizdi. Bu seviyenin, yıllardır zarar eden üretici için umut ve motivasyon kaynağı olabileceği belirtildi. Aynı zamanda bu fiyatın; sanayiye kesintisiz hammadde, tüketiciye yerli ürün ve ülkeye ekonomik direnç sağlayacağı aktarıldı.
Çiftçiye sahip çıkmak, geleceğe sahip çıkmaktır
Süt üreticisinin yalnızca hayvan yetiştiriciliğiyle değil, yem bitkileri üretimi, tarlacılık, gübre yönetimi gibi tarımın tüm bileşenleriyle iç içe olduğu hatırlatılan açıklamada, “Bu sistemin çökmesi; sadece çiftçiyi değil, kırsal refahı, istihdamı, gıda güvenliğini ve çevresel sürdürülebilirliği de tehdit eder” ifadeleri kullanıldı.
Ulusal Süt Konseyi'ne açık çağrı: Karar üreticiden yana olmalı
TÜSEDAD, Ulusal Süt Konseyi’nin alacağı kararın sadece fiyat belirleme olmadığını, aynı zamanda devletin üreticiye verdiği değerin göstergesi olduğunu vurguladı. “Biz üretmek istiyoruz” mesajı veren dernek, süt fiyatı konusunda toplumsal sorumluluk çağrısında bulundu.