"Deprem uyarı sistemi ücretsiz uygulamayla herkese açılıyor"

Türkiye’de son yıllarda yaşanan sarsıntılar, halkın deprem erken uyarı sistemi konusuna ilgisini artırırken, Kandilli Rasathanesi’nden dikkat çeken bir açıklama geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, hem sistemdeki son teknolojik iyileştirmeleri hem de ücretsiz kullanıma sunulacak yeni uyarı uygulamasını kamuoyuyla paylaştı. iOS için hazırlanan uygulamanın test aşamasında olduğu, Android versiyonunun da geliştirilmeye devam ettiği belirtildi.

Google Haritalar müjdeyi verdi: Şerit algılama dönemi başlıyor
Google Haritalar müjdeyi verdi: Şerit algılama dönemi başlıyor
İçeriği Görüntüle

"Uygulama ne zaman kullanıma açılacak?"

Kandilli yetkilileri, uygulamanın testlerinin tamamlanmasının ardından Türkiye genelinde ücretsiz erişime sunulacağını açıkladı. Bu uygulama, deprem anında birkaç saniyelik avantaj sağlayarak vatandaşların kendilerini güvenli alana çekmesine olanak tanıyacak. Sistem, telefonlara düşen uyarılarla sarsıntı başlamadan önce bilgi verme hedefi taşıyor.

"Deprem erken uyarı sistemi ne kadar hızlandı?"

Kandilli Rasathanesi’nin açıkladığı verilere göre Marmara Bölgesi’ne yerleştirilen 30 yeni nesil istasyonla birlikte veri toplama ve işleme süreci büyük ölçüde hızlandı. Eskiden 5–6 saniye süren veri iletim gecikmesi 0.2 saniyeye kadar indi. Bu gelişme, erken uyarı mekanizmasının çok daha duyarlı ve hızlı çalışmasını sağlıyor. Uzmanlara göre bu hız, kritik anlarda hayat kurtarabilecek kadar önemli.

Yeni istasyonların yüksek hassasiyetli sensörler içermesi, özellikle Marmara’daki deprem potansiyeli göz önüne alındığında sistemin güvenilirliğini artırıyor. Yetkililer, deprem verilerinin anlık olarak merkeze ulaştırılmasının saniyelerle yarışan uyarı sürecinde fark yarattığını vurguluyor.

"Deniz tabanı neden gecikmeye yol açıyor?"

Her ne kadar karadaki istasyonlar çok hızlı çalışsa da Marmara Denizi'nin tabanında hâlâ veri iletebilen bir sistem bulunmuyor. Bu nedenle deniz altından karaya ulaşan ilk sismik dalgalar yaklaşık 6 saniyelik bir kayba neden oluyor. Uzmanlar bu durumu “kaçınılmaz gecikme” olarak nitelendiriyor.

Kandilli yetkilileri, deniz tabanına istasyon yerleştirilmesi hâlinde bu gecikmenin büyük oranda ortadan kalkacağını belirtiyor. Böylece Marmara’daki potansiyel büyük depremlerde uyarı sürecinin daha da hızlanması hedefleniyor.

"Gerçek deprem senaryosunda sistem nasıl çalıştı?"

Kandilli Rasathanesi, deprem uyarı sisteminin performansını göstermek için 2 Ekim 2025 tarihinde Marmara’da meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki depremi örnek olarak paylaştı. Bu depremde ilk uyarı 8.4 saniye sonra üretildi. Bu süre, istasyonlar arasında veri iletim gecikmesi ve deniz tabanı kaynaklı zorunlu bekleme sürelerinin etkisiyle oluştu.

Uzmanlar, yeni teknolojiyle bu uyarı süresinin daha da kısaltılabileceğini, uygulamanın Türkiye’de deprem bilincini artıracak önemli bir adım olacağını belirtiyor. Hem cep telefonları hem de diğer akıllı cihazlara gönderilecek uyarılarla vatandaşlar, sarsıntının daha başlamadan birkaç saniye önce haberdar edilebilecek.

"Herkes için erişilebilir deprem güvenliği"

Boğaziçi Üniversitesi’nin geliştirdiği ücretsiz mobil uygulama, yalnızca deprem uyarısı vermekle sınırlı kalmayacak. Kullanıcılar uygulama üzerinden konum bazlı risk durumunu görebilecek, sarsıntıyla ilgili anlık verilere ulaşabilecek ve yerel deprem bildirimlerini takip edebilecek. Ayrıca uzmanlar, bilinç düzeyinin artması için uygulamaya eğitim içeriklerinin de eklenmesinin planlandığını ifade ediyor.

Kandilli Rasathanesi’nin açıklamaları, Türkiye’nin deprem gerçeğine karşı teknolojik önlemlerini güçlendirdiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Marmara’daki risk göz önünde bulundurulduğunda, birkaç saniyelik erken uyarının bile binlerce insan için hayati önem taşıdığı vurgulanıyor.

Kaynak: Münevver YILMAZ