Kalp hastalıklarından diyabete, yüksek tansiyondan bazı kanser türlerine kadar birçok ciddi hastalığın temelinde yer alan obezite, günümüzde yalnızca estetik değil, hayati bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Bu alanda geliştirildiği öne sürülen ve “external gastrik balon” ya da kamuoyunda bilinen adıyla tokluk kemeri, son dönemde dikkat çekse de uzmanlar yönteme karşı net uyarılarda bulunuyor.
Dumlupınar Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Sümeyye Korkmaz, tokluk kemeriyle ilgili dile getirilen iddiaların bilimsel temelden yoksun olduğunu belirterek, kamuoyunda oluşan “ameliyatsız, zahmetsiz kilo verme” algısının halk sağlığı açısından risk taşıdığına dikkat çekti.

“Bilimsel Araştırma Değil, Pazarlama Ürünü”
Tokluk kemerinin mideye dışarıdan takılan bir aparatla tokluk hissi oluşturmayı hedeflediğini belirten Korkmaz, bu yöntemin bilimsel açıdan güçlü bir dayanağının bulunmadığını vurguladı:
“Bazı küçük ölçekli çalışmalar geçici bir tokluk hissinden söz ediyor olabilir ancak bunların hiçbiri geniş, bağımsız ve uzun vadeli bilimsel araştırmalar değildir. Randomize kontrollü çalışmalar yok denecek kadar azdır.”
“Ayda 4 Kilo” İddiası Bilimsel Değil
Tokluk kemeriyle ayda 4 kilo verildiği yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Korkmaz, kilo kaybının tek bir aparata indirgenemeyeceğini belirtti:
“Kilo kaybı; beslenme düzeni, kalori dengesi, fiziksel aktivite, metabolik hız, uyku ve stres yönetimi gibi çok sayıda faktöre bağlıdır. Sadece bir kemer takarak otomatik kilo vermek mümkün değildir.”

“Hormonlar Devrede, Mekanik Çözüm Yetmez”
Tokluk hissinin yalnızca mide hacmiyle ilgili olmadığını vurgulayan Korkmaz, sürecin hormonal ve psikolojik boyutuna dikkat çekti:
“Ghrelin ve leptin gibi hormonlar, yeme davranışları ve psikolojik durum birlikte çalışır. Tokluk hissini mekanik bir cihazla sabit şekilde yönetmek, mevcut bilimsel verilerle mümkün değildir.”
Uzun Vadede Risk Uyarısı
Korkmaz, yalnızca tokluk hissine güvenerek kilo vermeye çalışmanın ciddi sonuçlara yol açabileceğini belirterek şu risklere dikkat çekti:
-
Yetersiz beslenme
-
Kas kaybı
-
Yeme bozuklukları
-
Metabolizmanın yavaşlaması
Bu nedenle söz konusu cihazların zayıflama aracı olarak sunulmasının, halk sağlığı açısından tehlikeli olabileceğini ifade etti.

“Mucize Yok, Süreç Var”
Sağlıklı kilo yönetiminin temelinin yaşam tarzı değişikliği olduğunu vurgulayan Korkmaz, vatandaşlara net bir mesaj verdi:
“Kilo vermek; sürdürülebilir beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve kişiye özel planlama gerektirir. Mucizevi bir kemer ya da aparat bu gerçeği değiştiremez.”
Uzmandan Net Uyarı
Diyetisyen Sümeyye Korkmaz, açıklamasının sonunda hızlı ve kolay çözüm vaat eden ürünlere karşı dikkatli olunması gerektiğini belirterek, kalıcı ve sağlıklı kilo kaybının ancak bilimsel, sürdürülebilir ve güvenilir yöntemlerle mümkün olduğunu vurguladı.





