Eğitim-İş Kütahya, açıklanan asgari ücret artış oranının Türkiye’nin ekonomik gerçekleriyle örtüşmediğini belirterek sert bir açıklama yaptı. Sendika, resmi kurumların paylaştığı verilerle dahi çelişen zam oranının, çalışanların alım gücündeki kaybı telafi etmekten uzak olduğunu vurguladı.
Açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)’nin son enflasyon raporuna dikkat çekilerek, 2026 yıl sonu enflasyon beklentisinin yüzde 30’un üzerinde açıklandığı hatırlatıldı. Buna karşın, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre dahi asgari ücretin yalnızca 11 ayda yüzde 29,74 oranında eridiği ifade edildi.
“TÜİK Verileri Bile Görmezden Gelindi”
Eğitim-İş Kütahya açıklamasında, TÜİK’in düşük enflasyon oranlarıyla kamuoyunu yanılttığı savunulurken, asgari ücret artışının en azından bu 11 aylık kaybı telafi edecek düzeyde olması gerektiği vurgulandı. Sendika, “TÜİK’in açıkladığı rakamlar esas alınsaydı bile, yalnızca erimeyi telafi etmek için dahi yüzde 29,74 oranında bir artış zorunluydu” değerlendirmesinde bulundu.
Açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun, TÜİK verilerini dahi masada dikkate almadığı öne sürülerek, yapılan artışın ülke gerçeklerinden kopuk olduğu ifade edildi.
“Emek Değersizleştiriliyor”
Ülkedeki çalışanların yaklaşık yarısını oluşturan asgari ücretlilerin her geçen yıl daha ağır bir geçim sıkıntısıyla karşı karşıya bırakıldığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Geçim sıkıntısının sona ermesi gerekirken her yıl daha katlanılmaz bir hal alması, emeğin sistematik biçimde değersizleştirildiğinin göstergesidir. Bu tablo, çalışanların yalnızca enflasyona ezdirilmediğini, adeta gözden çıkarıldığını ortaya koymaktadır.”
“Asgari Ücret İnsanca Yaşam Düzeyine Çekilmeli”
Eğitim-İş Kütahya, asgari ücretin açlık sınırının üzerinde, insanca yaşam koşullarını sağlayacak düzeyde belirlenmesi gerektiğini vurgulayarak, ücret artışlarının gerçek enflasyon verileri ve halkın yaşam maliyetleri dikkate alınarak yapılması çağrısında bulundu.
Sendika, mevcut ekonomik koşullarda çalışanların alım gücünü koruyacak adil ve gerçekçi bir ücret politikasının artık kaçınılmaz hale geldiğini belirtti.
