Medicana Sağlık Grubu Nöroloji Bölümü'nden Doç. Dr. Hasan Armağan Uysal, beynin gece vardiyası olan glimfatik sistemin beyindeki toksikleri temizlediğini söyledi. Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklarla glimfatik sistemin arasında güçlü bir bağ olabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Ulysal, "Glimfatik sistemin güçlü olması için uyku hijyeni ve sağlıklı yaşam hayati önem taşıyor dedi.
Beynin kendini toksik maddelerden arındırdığı sürecin keşfi, öğrenme, hafıza ve nörolojik hastalıklarla ilgili yeni bir pencere açtı. Medicana Sağlık Grubu Nöroloji Bölümü'nden Doç. Dr. Hasan Armağan Uysal, beynin gece vardiyası olan glimfatik sistemi ve sağlıkla ilişkisini bilgiler verdi. Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Uysal, beyindeki toksik maddelerin mutlaka temizlenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Beyin, gün boyu çalışırken bir nevi egzoz gazı gibi artık maddeler üretir. 'Çöp' dediğimiz, nöronların faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan protein atıkları, toksik maddeler ve metabolik kalıntılardır. Eğer bu çöpler zamanında toplanmazsa, ileride ciddi nörolojik sorunlara yol açabilir. İşte glimfatik sistem dediğimiz mekanizma burada devreye giriyor" dedi.
'UYKUDAYKEN BEYNİNİZDE KÜÇÜK AMA ETKİLİ BİR TEMİZLİK ORDUSU ÇALIŞIYOR'
Uykunun özellikle ilk yarısında, yani derin uyku evresinde glimfatik sistemin aktifleştiğine dikkat çeken Doç. Dr. Uysal, “Beyin hücreleri bu evrede hafifçe büzüşüyor, aralarındaki boşluklar genişliyor. Bu sayede beyin omurilik sıvısı bu alanlara daha kolay süzülüyor ve biriken toksinleri süpürüyor. Siz mışıl mışıl uyurken, beyninizde küçük ama etkili bir temizlik ordusu çalışıyor" dedi. Glimfatik sistemin uzun süredir fareler üzerinde bilindiğini ancak insan beyninde görüntülenmesinin büyük bir dönüm noktası olduğunu belirten Doç. Dr. Uysal, "Hayvan deneylerinden biliyorduk ama insan beyninde bu sistemin çalıştığını net olarak gösterememiştik. Yeni görüntüleme yöntemleriyle artık bu sistemin varlığı güçlü bir şekilde masada. Bu, beyin sağlığını anlamak için yepyeni bir pencere açıyor" diye konuştu.
Glimfatik sistemin hafıza ile doğrudan ilişkili olduğunu belirten Doç. Dr. Uysal, şöyle devam etti "Öğrenme sırasında beynimizde geçici dosyalar açılır. Ama bu dosyaların kalıcı hafızaya yazılması için 'gece düzenlemesi' gerekir. Uykuda hem hafıza pekişir hem de gereksiz bilgi kırıntıları temizlenir. Yani beyin, geceleri bir yandan yedekleme yapıyor, bir yandan da hard diskini temizliyor."
'KLASİK UYKU HİJYENİ ÖNERİLERİ ALTIN DEĞERİNDEDİR'
Glimfatik sistemin sağlıklı çalışabilmesi için düzenli ve kaliteli uykunun önemini vurgulayan Doç. Dr. Uysal, "Düzensiz uyku, glimfatik sistemin frenine basmak gibidir. Yeterince derin uykuya geçemezseniz bu temizlik tam yapılamaz. Bu da zamanla toksinlerin birikmesine ve beyin hücrelerine zarar vermesine yol açabilir. Aynı saatte yatmak, ekrandan uzak durmak, kafeinden kaçınmak gibi klasik uyku hijyeni önerileri burada altın değerindedir" dedi.
Uyku dışındaki yaşam alışkanlıklarının da glimfatik sistem üzerinde etkili olduğunu belirten Doç. Dr. Hasan Armağan Uysal, "Kronik stres, beyindeki damar yapısını ve sıvı akışını bozarak bu sistemi aksatabiliyor. Egzersiz ise sistemin dostudur; kan akışını artırarak temizliği kolaylaştırır. Beslenme de çok önemli. Özellikle antioksidanlardan zengin, işlenmiş gıdalardan uzak bir diyet bu sistemin sağlıklı işlemesine katkı sağlar" diye konuştu.
Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklarla glimfatik sistemin arasında güçlü bir bağ olabileceğini belirten Doç. Dr. Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Alzheimer'da biriken beta-amiloid, Parkinson'da biriken alfa-sinüklein gibi toksik proteinlerin zamanında temizlenememesi bu hastalıkların temel taşlarından biri olabilir. Glimfatik sistemin bozulması, bu proteinlerin birikmesine ve hastalıkların başlamasına zemin hazırlayabilir. Bu sistem nörodejeneratif hastalıkların sessiz suç ortağı olabilir. Ayrıca gece geç yatıp, sabah erken kalkanlar hatta uyku süresini 5-6 saatle sınırlayanlar bu temizlikten tam faydalanamıyor. Uyku süresi ve kalitesi kısa olan bireylerde toksik maddelerin birikme riski artıyor."
Glimfatik sistemin yaşla birlikte yavaşladığını da hatırlatan Doç. Dr. Uysal, “Yaş ilerledikçe sıvı dolaşımı ve beyin dokusunun elastikiyeti azalıyor. Bu da temizlik kapasitesini düşürüyor. Bu durum yaşlılıkta görülen hafıza sorunlarıyla doğrudan ilişkili olabilir" dedi.
'EN ETKİLİ TEDAVİ KALİTELİ UYKU'
Doç. Dr. Hasan Armağan Uysal, glimfatik sistemi görüntülemek için kullanılan gelişmiş MR tekniklerine değinerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Özellikle diffüzyon tensör görüntüleme (DTI) ve perivasküler boşlukların görünürlüğü gibi yöntemler glimfatik sistemin işleyişine dair ipuçları veriyor. Klinik rutine henüz tam girmese de araştırmalar için devrim niteliğinde. Belki ileride 'glimfatik check-up' gibi kavramlar hayatımıza girebilir. Araştırmalar, bu sistemi güçlendirecek ilaçlar, genetik hedefler ya da damar geçirgenliğini düzenleyen tedavilere odaklanıyor. Ama hala en büyük ve en etkili tedavi kaliteli uykudur."
BEYİN TEMİZLİĞİ İÇİN 5 ALTIN KURAL
Beynin temizliği için yapılması gerekenleri ise Doç. Dr. Uysal, "Uykuya geçiş ritüeli oluşturun. Beyin, her gece aynı saatte uyumaya hazırlanırsa temizlik sistemini daha etkili çalıştırır. Uyumadan önce ılık bir duş, loş ışık veya sakin bir müzikle bu süreci destekleyin. Başınızı yüksekte tutarak uyuyun. Başın biraz yüksekte olduğu bir uyku pozisyonu, beyin omurilik sıvısının akışını kolaylaştırarak glimfatik drenajı artırabilir. Alkol ve sigarayı sınırlayın. Bu maddeler, beyin damarlarının geçirgenliğini bozarak temizlenme sürecine zarar verebilir. Özellikle gece geç saatlerde alkol tüketimi bu sistemi baskılar. Gündüz kısa yürüyüşler yapın. Yavaş tempolu yürüyüş bile beyin damarlarının dolaşımını artırarak, glimfatik sistemi dolaylı olarak destekler. Oturarak geçirilen uzun saatler bu işleyişi zorlaştırır. Bazen 'hiçbir şey' yapmayın. Aşırı bilgi yüklemesi beyni yorar. Günde 10-15 dakikalık sessizlik anları, zihinsel boşluk yaratır ve sistemin 'aşırı dosya' ile tıkanmasını önler" diyerek sıraladı.(DHA)