Ancak belgesellerde izlediğimiz kadarıyla kutuplarda ki canlı ve cansız bileşenlerin arasındaki ilişkiler, canlı çeşitliliğinden haberiz. Bu yazıda araştırmalar sonucu elde edilen bilgilere göre kutuplarda ki canlı ve cansız bileşenlerin arasındaki ilişkiler, karasal ekosistem canlı çeşitliliği, iklim değişikliği ve beşeri etkilerin bu ekosistem canlıları üzerindeki etkilerini öğreneceğiz.
Canlı ve Cansız Bileşenlerin Arasındaki İlişkiler
Kış bittikten sonra 6 ay,24 saat boyunca kesintisiz bir şekilde gelen güneş ışınları Tundra iklimindeki donmuş toprakların bir kısmının içerisine su dolmasına sebep olur. Ancak toprak donmuş olduğundan toprağın içerisine pek karışamayıp su yüzeyinde göletler halinde olur bu da önemli bir su kaynağı olur. Oluşan su ve güneş enerjisi: liken, çayırotu, yosun gibi birincil üreticilerin oluşmasını sağlar.
Oluşan birincil üreticiler Ren geyiği, Karibu, Misk öküzlerinin besin kaynağı onlarda Kutup kurdu, Kutup ayısı gibi hayvanların besin kaynağı olur.
Tohumlar Lemingler , Sıçanlar ve kutuplara gelen göçmen kuşların besin kaynağı iken Lemingler ve Sıçanlar da baykuşların, baykuşlarda Kutup tilkilerinin besin kaynağı olur.
Kutup Karasal Ekosistem Canlı Çeşitliliği
Bu altı aylık bir süreçtir. Altı ay boyunca güneş batmadan kutuplara gelir ve bu ekosistemi oluşturur. Altı ay sonra canlılar bir dahaki altı aylık güneş gelmesine kadar istirahat eder. Çoğu memeli ilk bahardan önce ürer.
İklim Değişikliğinin Ve İnsan Kaynaklı Etkilerin Bu Ekosistem Canlıları Üzerindeki Etkileri
Deniz ürünleri ticaret gemileri tarafından yapılan avlanmalar fok ve balıkların sayısını oldukça azaltmaktadır. Bu da özellikle Mors, Deniz fili, Kutup ayısı gibi onlarla beslenen türleri etkilemektedir.
Bu avlanmaların aşırıya gitmesi durumunda bu türleri etkilemektedir. Bu avlanmaların aşırıya gitmesi durumunda bu türlerin yok olma riski altında olup sayılarının azalacağına bu da Ren geyiği, Karibu, Misk öküzü gibi türlerin aşırılığa ulaşması ve bunun paralelinde Tundranın birincil üreticilerinin de sayılarının azalacağına işaret eder.
Elbette bu da Leming, Sıçan, Kış tavşanı ve bitki kökleri ile beslenen kuşları ciddi şekilde etkiler. Bunun yanında petrol işletilmesi ( kutuplara yakın yerlerde ciddi maden ve petrol yatakları bulunmaktadır ancak zorlu hava koşulları bunlara erişmeye engellemektedir. Hatta bazı devletler buralarda toprak hakkında bulunup araştırma ve askeri üs kurmuştur) ve taşınması için yapılan tesisler, ulaşım yolları yapımı kutupların doğal dengesini bozmaktadır.
Ayrıca küresel ısınma ile don çözülme olayının meydana gelmesi buzulların üstünde yaşayan canlıları yok edebilir. Ya da ekosistem canlıları oluşacak yeni ortam koşullarına adapte olabilmek için evrimleşir. Canlıların hava sıcaklığından dolayı kalın yağ tabakaları azalacak, oluşacak daha çok suyun içinde yüzebilmek için elleri ve ayakları perdeli bir şekilde evrimleşecek.
Bu ekosistemdeki türler yerine yeni türler geçecek. Tabii bu ortam koşulları canlı türü sona ermeden DNA’sına işlerse…