Kütahya’nın Simav ilçesi ve çevresi, son 3 ayda yaşanan olağanüstü sismik hareketlilikle dikkatleri üzerine çekti. Bölgede 1.400’ü aşkın küçük ve orta büyüklükte deprem kaydedilirken, uzmanlar bu olağandışı hareketliliğin yakından takip edilmesi gerektiğini vurguluyor. Söz konusu depremler, hem yerel halkın psikolojisini olumsuz etkiliyor hem de olası büyük bir kırılmanın habercisi olabilir.


Simav’da Yer Altı Sürekli Sallanıyor

Kütahya’nın Simav ilçesi geçmişte de zaman zaman sismik hareketlilik göstermiş olsa da, bu kez durum çok daha ciddi. Üç ay gibi kısa bir sürede yaşanan 1.400’den fazla deprem, bölgedeki fay hatlarının olağandışı şekilde aktifleştiğini gösteriyor.
Depremlerin büyük bölümü 2 ile 4 büyüklüğü arasında gerçekleşirken, derinlikleri genellikle 5 ila 12 km arasında ölçülüyor. Bu da sarsıntıların yüzeye yakın olduğu ve daha fazla hissedildiği anlamına geliyor.

Thumbs B C 327C3Fd09D145551Ecc0B4Bcd188C89B


Uzmanlar: “Deprem Fırtınası” ve Büyük Risk Uyarısı

Sismoloji ve jeoloji uzmanları, bu durumu bir “deprem fırtınası” olarak tanımlıyor. Sık yaşanan küçük sarsıntıların, bölgedeki fayların enerji biriktirdiği ve büyük bir kırılmaya zemin hazırladığı ihtimalini güçlendirdiği belirtiliyor.
Uzmanlar ayrıca, yerel yönetimlere ve AFAD’a çağrıda bulunarak yapı stokunun acilen taranması, halkın deprem bilinci konusunda eğitilmesi ve afet planlarının güncellenmesi gerektiğini ifade ediyor.


AFAD ve Kandilli Süreci Anlık Takip Ediyor

AFAD ve Kandilli Rasathanesi, Kütahya ve çevresindeki hareketliliği 7/24 izleyen istasyonlar aracılığıyla kayıt altına alıyor. Şu ana kadar büyük çaplı bir yıkım yaşanmamış olsa da, beklenmeyen bir büyük depremin ihtimal dışı olmadığı da ifade ediliyor.
Yetkililer, panik yapılmaması gerektiğini ancak dikkatli ve hazırlıklı olunmasının zorunlu olduğunu belirtiyor.

DPÜ rektörü Kızıltoprak, Güral ailesiyle bir araya geldi
DPÜ rektörü Kızıltoprak, Güral ailesiyle bir araya geldi
İçeriği Görüntüle

Depremle Yaşamayı Öğrenmek Zorundayız

Kütahya’da yaşanan bu sismik yoğunluk, bir kez daha Türkiye’nin deprem gerçeğini gözler önüne seriyor. Deprem kuşağında yaşayan bir ülke olarak, bilinçli bireyler ve hazır toplum yapısı oluşturmak, olası felaketlerin etkisini en aza indirmenin en etkili yolu.

A W440566 02

Muhabir: Çetin ARSLAN