Kütahya’da Unutulmaz Gece: Ülkü Ocakları’ndan “Türk’ün Tarihi” Buluşması
Kütahya’da Unutulmaz Gece: Ülkü Ocakları’ndan “Türk’ün Tarihi” Buluşması
İçeriği Görüntüle

Kütahya Abdurrahman Karaa Bulvarı’nda, birbirine çok yakın mesafede duran iki dilencinin aynı bölgede sürekli olarak görülmesi, şehirde “Dilenciliğin kazancı sandığımızdan daha mı yüksek?” sorusunu gündeme getirdi. Yasal düzenlemelere rağmen dilenciliğin bu denli görünür şekilde devam etmesi, vatandaşlar arasında dikkat çekici bir tartışma yaratıyor.

Bulvar üzerinde gün boyu hem araç hem de yaya trafiğinin yoğun olması, bu iki kişinin sürekli aynı noktada bulunmasıyla birleşince, geçimlerini dilencilikten sağlayabildikleri düşüncesi kuvvetleniyor.

Dilencilik Yasak Ama…

Türk Ceza Kanunu’nda dilencilik açık biçimde suç olarak tanımlanıyor. Buna rağmen Türkiye’nin pek çok şehrinde olduğu gibi Kütahya’da da dilencilik tamamen ortadan kalkmış değil. Abdurrahman Karaa Bulvarı’ndaki iki dilenci örneği, yasaların caydırıcılığının bu alanda yeterince etkili olmadığını gösteren örneklerden biri olarak değerlendiriliyor.

Yetkililer dilenciliğin bir gelir kapısına dönüşmesini engellemek için ceza uygulasa da, sokaklardaki tablo bu durumun hâlâ devam ettiğini ortaya koyuyor.

Gerçekten Kazançlı Bir Yöntem mi?

Dilencilerin gelirine dair toplumda farklı fikirler bulunsa da yapılan gözlemler, bazı dilencilerin tahmin edilenden çok daha fazla gelir elde edebildiğini gösteriyor. Kütahya’daki bu iki dilenciye gün içinde yüzlerce aracın ve yayaların denk geldiği düşünüldüğünde, topladıkları yardımın hatırı sayılır boyutlara ulaşabileceği ifade ediliyor.

Vatandaşların bir kısmı dilenciliğin artık bir ihtiyaç hâlinden çıkıp "gelir getirici bir yöntem" olarak görüldüğünü savunurken, bazıları ise bu durumun sosyal yapı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını dile getiriyor.

F2E4C16B 0Faa 4046 A36C Be62Fe41972C

“İş Gibi Yapılıyor” Eleştirisi

Bazı dilencilerin, kendilerine daha fazla yardım toplamak için çocuklarını yanlarında bulundurması veya engelli izlenimi oluşturan davranışlar sergilemesi, tartışmaları daha da alevlendiriyor. Bu yöntemlerin, insanların duygusal eğilimlerini hedef aldığı ve bağış oranlarını artırdığı belirtiliyor.

Abdurrahman Karaa Bulvarı’nda yalnızca birkaç metre arayla duran iki kişinin dahi bu yolla geçim sağlayabilmesi, dilenciliğin zamanla bir “mesleğe” dönüştüğü görüşünü güçlendiriyor.

Toplumsal Bir Soru: Neden Bu Kadar Yaygın?

Kütahya’daki bu manzara, sadece iki kişinin varlığından ibaret değil; aynı zamanda daha büyük bir tartışmanın kapısını aralıyor.
Sosyal yardımlar yeterli mi?
Dilenciliği teşvik eden ekonomik, sosyal veya psikolojik nedenler neler?
Cezalar gerçekten caydırıcı mı?

Vatandaşlar, bu soruların cevabının netleşmesi gerektiğini ve dilencilikle ilgili daha kapsamlı bir çalışma yapılmasının şart olduğunu düşünüyor.

Muhabir: Oğuzhan KAÇAN