Kütahya’da 15 dönümlük arazi üzerine inşa edilen ve 14.500 metrekare kapalı alana sahip Arkeoloji ve Maden Müzesi, şehrin kültürel yaşamına büyük katkı sunması beklenen dev bir proje olarak öne çıkıyor. Ancak taşınma sürecinde yaşanan ihmaller, kamuoyunda hayal kırıklığı yarattı.
TARİHİ ESERLER AÇIKTA KALDI
Eski Kütahya Arkeoloji Müzesi’nden çıkarılan binlerce yıllık taş ve mermer eserler, gerekli koruma önlemleri alınmadan müzenin arka bahçesine yığıldı. Dumlupınar Gazetesi’nden Gazeteci Muammer Mert Opuş’un kaydettiği görüntüler, tarihi eserlerin yağmur ve güneşe doğrudan maruz bırakıldığını gözler önüne serdi.
KANUNLAR NE DİYOR?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 63. maddesi ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, devletin kültürel varlıkları koruma yükümlülüğünü açıkça ortaya koyuyor. Özellikle Kanun’un 10. maddesi, taşınabilir kültür varlıklarının korunması için çevresel ve fiziksel önlemlerin zorunlu olduğunu vurguluyor.
KÜTAHYA’NIN KÜLTÜREL MİRASI TEHLİKEDE
Kütahya, sahip olduğu tarihi eserlerle Türkiye’nin kültür başkentlerinden biri olarak öne çıkıyor. Ancak binlerce yıllık eserlerin açık havada, hiçbir koruma tedbiri olmadan bırakılması, şehrin kültürel mirasını büyük tehlike ile karşı karşıya bırakıyor.
TARİHİMİZE SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ
Müzelerin asli görevi, geçmişten günümüze ulaşan değerleri koruyarak gelecek nesillere aktarmaktır. Kütahya’da yaşanan bu ihmal, kamuoyunda “Kültürel mirasımızı gerçekten koruyabiliyor muyuz?” sorusunu gündeme taşıdı.