Kütahya’da doğanın enerjisiyle buluşma
Kütahya’da faaliyet gösteren Aysel Köse, yıllardır doğanın gizemli enerjisini taşıyan doğal taşlar üzerine çalışmalar yapıyor. Kendi işletmesinde tamamen A sınıfı orijinal taşlar sunan Köse, hem estetik değeri hem de enerjik gücüyle taşların insan yaşamına dokunduğunu söylüyor.
Köse, “Bizim işimiz doğayla başlıyor. Dijital ya da yapay ürünlerle değil, doğanın milyonlarca yılda oluşturduğu taşlarla çalışıyoruz” diyerek her bir taşın kendine özgü bir hikâyesi olduğunu vurguluyor.

Her taş farklı bir enerji taşır
Doğal taşların yalnızca birer süs eşyası olmadığını belirten Aysel Köse, her taşın kendine özgü bir enerjiye sahip olduğunu ifade ediyor. “Her taş herkese uygun değildir ama herkesin bir taşı vardır. Bu nedenle taş seçerken kişinin karakterine, enerjisine ve ruh haline bakmak gerekir,” diyen Köse, dengeleyici taşlar arasında lapis lazuli ve kuvars gibi taşların öne çıktığını belirtiyor.
Köse’ye göre enerjisi yüksek kişiler için lapis taşı sakinleştirici etki yaratırken, stresli ve gergin bireyler için ametist taşının rahatlatıcı özelliği dikkat çekiyor.

Doğal taşlar sadece takı değil
Köse, doğal taşların sadece takı olarak değil, cepte veya elde taşınarak da enerjisinden yararlanılabileceğini söylüyor. Takı takmayı tercih etmeyenler için özel tasarlanmış tespihler ve koleksiyon taşları da mevcut.
“Bazı müşterilerim taşları meditasyon sırasında ellerinde tutmayı tercih ediyor. Çünkü taşın enerjisiyle temas halinde olmak, kişinin kendi enerjisini dengelemesine yardımcı oluyor” diyen Köse, bu etkileşimin tamamen doğal bir süreç olduğunu vurguluyor.

Yerin altındaki mucize: taşların oluşumu
Taşların oluşum sürecini “doğanın mucizesi” olarak tanımlayan Aysel Köse, bu enerjinin kökenini şöyle açıklıyor:
“Taşlar, yüzyıllar boyunca yerin altında ışık almadan şekillenir. Her biri belirli bir frekansla titreşir. Temizlendiklerinde içlerinden büyüleyici renkler ve desenler çıkar. Bu, Allah’ın doğaya sunduğu mucizelerden biridir.”
Köse, taşlarla çalışırken kendi enerjisini taşın enerjisiyle uyumlu hale getirdiğini, bu nedenle her taşla özel bir bağ kurduğunu da dile getiriyor.

Kütahya’nın bereket taşı: sitrin
Kütahya’nın zengin yeraltı kaynakları arasında sitrin taşı ön plana çıkıyor. Köse, “Sitrin bolluk ve bereket taşıdır. Ticaretle uğraşan kişiler arasında ‘tüccar taşı’ olarak bilinir. Parayı çektiğine inanılır ve Kütahya’da oldukça sık rastlanır” ifadelerini kullanıyor.
Köse, bölgeden çıkarılan taşları kendi elleriyle işlediğini, bu taşların yalnızca maddi değil, ruhsal bereketi de simgelediğini söylüyor.
Buna karşılık Türkiye’de yüksek kaliteli ametist taşlarının az bulunduğunu, bu nedenle çoğu zaman Brezilya ametisti tercih ettiklerini de belirtiyor.
Taş seçiminde burç değil ruh hali belirleyici
Taş seçiminin kişisel bir süreç olduğunu vurgulayan Köse, “Burçlara göre taş seçimi doğru bir yöntem değil. Önemli olan kişinin enerjisi ve ihtiyaçlarıdır,” diyerek şu sözleri ekliyor:
“Bazen kararsız kalan müşterilerime burçlarına göre öneri yapıyorum ama asıl doğru taş, ruh haline göre seçilendir. Bir taşın güzelliğini hurafelerle gölgelememek gerekir.”

Nadir taşlar özel enerji taşıyor
Köse, nadir bulunan Larimar ve Labradorit taşlarının da büyük ilgi gördüğünü söylüyor. Larimar’ın “gökyüzü taşı” olarak bilindiğini, Labradorit’in ise odaklanma ve konsantrasyon taşı olarak tercih edildiğini belirtiyor.
İsteğe göre dünyanın farklı bölgelerinden taş temin ettiklerini ifade eden Köse, “Doğal taşlar doğanın bize sunduğu mucizelerdir. Her taşın bir hikâyesi, bir frekansı vardır. Bizim görevimiz bu enerjiyi doğru şekilde insanlara ulaştırmak” diyor.






