Son yıllarda hızla gelişen yapay zekâ teknolojileri, insan davranışlarını ve düşünme biçimlerini değiştirmeye devam ediyor. Ancak bu dönüşüm, “yapay zekâ zekâyı mı geliştiriyor, yoksa tembelleştiriyor mu?” sorusunu da beraberinde getiriyor.
Dumlupınar Gazetesi’nin Kütahya’da yaptığı sokak röportajlarında, vatandaşlar bu soruya farklı yanıtlar verdi. Bazıları yapay zekânın insanları düşünmeden hazır bilgiye yönlendirdiğini savunurken, bazıları ise bilinçli kullanıldığında zekânın gelişimine katkı sağladığını söyledi.

“Eskiden araştırmak daha değerliydi”
Bir vatandaş, geçmiş dönemlerle bugünü kıyaslayarak araştırma alışkanlığının azaldığını vurguladı:
“Eskiden kütüphaneye giderdik, ansiklopedi karıştırırdık. Araştırmak bizim için çok kıymetliydi. Şimdi herkes telefona gömülmüş. Çocuklar artık merak etmiyor, çünkü her şey bir tıkla önlerine geliyor.”

Aile terbiyesinin önemine dikkat çeken vatandaş, küçük yaşlardan itibaren kitap okuma alışkanlığının kazandırılması gerektiğini söyledi:
“Asıl eğitim evde başlar. Çocuk susturulsun diye telefona değil, kitaba yönlendirilmeli. Aksi halde geleceğimiz gerçekten karanlık olur.”
“Yapay zekâ araştırma yeteneğini azaltıyor olabilir”
Bir genç, bilgiye kolay ulaşmanın araştırma isteğini zayıflattığını belirtti:
“Artık insanlar düşünmek yerine yapay zekâya soruyor. Bu da araştırma alışkanlığını ve düşünme becerisini zayıflatıyor. Belki fark etmeden zekâmızı değil ama merakımızı kaybediyoruz.”

Başka bir genç ise farklı düşünüyor:
“Yapay zekâ zekâyı geriletmez. Sadece biraz tembellik yapıyor olabilir. Bilgiye kolay ulaşmak kötü değil, yeter ki onu doğru değerlendirelim.”
Merak, Zekânın Yakıtı
Kütahya’da yapılan röportajlar, yapay zekânın toplum üzerindeki etkisine dair farklı bakış açılarını ortaya koydu. Vatandaşlara göre teknoloji, bilgiye ulaşmayı kolaylaştırsa da araştırma ve sorgulama alışkanlıklarını zayıflatabiliyor.





