Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yayımlanan güncel “Türkiye Otoyol Ağı” haritası, Batı Anadolu’nun en hayati güzergâhlarından biri olan Bozüyük–Kütahya–Afyonkarahisar hattının kritik rolünü yeniden gözler önüne serdi. Haritada özellikle Kütahya’nın trafik akışındaki birleşim noktası konumu belirginleşirken, şehrin Türkiye’nin kuzey–güney ve doğu–batı ulaşım hatlarında önemli bir kavşağa dönüştüğü görülüyor.

Kütahya, Üç Ana Bölgeyi Bağlayan Merkez Oluyor
Bozüyük’ten başlayarak Kütahya üzerinden Afyonkarahisar’a uzanan otoyol hattı, Marmara, Ege, İç Anadolu bölgelerini birbirine bağlayan en hızlı ve en güvenli güzergâh olarak dikkat çekiyor. Bu yeni koridor sayesinde Kütahya, yalnızca transit geçişlerin değil, aynı zamanda bölgesel ticaret akışının tam merkezinde konumlanıyor. Kent, coğrafi avantajını modern otoyol altyapısıyla birleştirerek stratejik bir geçiş kapısı hâline gelmesi öngörülüyor.

Bozüyük–Kütahya–Afyonkarahisar Otoyolu Neden Önemli?
Bu yeni ulaşım koridoru sayesinde Kütahya, bölgesel lojistiğin ve transit geçişlerin tam merkezinde yer alıyor. Bozüyük–Kütahya–Afyonkarahisar otoyolunun, sanayi bölgelerini limanlara ve büyük şehirlere daha hızlı bağlaması ve termal turizm, tarih turizmi ve kültür turizmi açısından Kütahya’ya ciddi hareketlilik kazandıracağı belirtiliyor. Ulaştırma uzmanlarına göre bu gelişmeler, Kütahya’nın hem bölgesel lojistikte hem de ekonomik yatırımlarda daha güçlü bir çekim merkezi olmasını sağlayacak. Özellikle lojistik trafik akışının artması, Kütahya’nın üretim alanlarının büyük pazarlarla bağını güçlendirecek.

Kütahya Ekonomisi Hızlı Tren Hattı İle Canlanabilir
Kütahya’nın; Zafer OSB, 30 Ağustos OSB, Seramik ve porselen sanayisi, mermer sektörü gibi ekonomik merkezlerinin otoyol ile daha etkin bağlantılar kurması, yatırım çekme potansiyelini de artırıyor. Ulaştırma projelerinin tamamlanmasıyla birlikte Kütahya’nın yalnızca bir geçiş noktası değil, aynı zamanda bölgesel bir ulaşım ve lojistik merkezi olarak konumlanacağı belirtiliyor. Bu hamle, hem kent ekonomisine hem de Türkiye’nin genel ulaşım stratejisine yüksek katkı sağlayacak bir adım olarak değerlendiriliyor.





