İstanbul ve Marmara Bölgesi için uzun süredir gündemde olan büyük deprem senaryoları, yeniden tartışma konusu oldu. Jeoloji uzmanı Şener Üşümezsoy, The New York Times’ta yayımlanan Marmara depremi raporuna sert sözlerle karşı çıkarak, kamuoyunda dile getirilen 7.6 büyüklüğündeki deprem senaryosunun bilimsel temele dayanmadığını savundu.
“7.6 Senaryosu Gerçeği Yansıtmıyor”
tv100 ekranlarında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Üşümezsoy, Marmara Denizi’nde Adalar Fayı, Ortasırt ve Tekirdağ faylarının peş peşe kırılacağı ve bunun 7.6 büyüklüğünde bir deprem oluşturacağı yönündeki iddiaların yıllardır tekrarlandığını söyledi. Bu senaryoların bilimsel verilerle desteklenmediğini vurgulayan Üşümezsoy, fayların varlığının tek başına büyük bir deprem anlamına gelmeyeceğini belirtti.
“Bir fayın var olması, mutlaka büyük bir deprem üreteceği anlamına gelmez. Asıl belirleyici olan, o fay üzerinde stres birikimi olup olmadığıdır” diyen Üşümezsoy, bu noktada kamuoyunun yanlış yönlendirildiğini ifade etti.
“Fay Var Ama Hareket Yok”
Marmara’daki bazı faylarda yapılan incelemelere dikkat çeken Üşümezsoy, aktif stres birikimine dair net bulguların bulunmadığını savundu.
“Fay mevcut olabilir ancak hareket yoksa büyük bir deprem de beklenmez” diyen Üşümezsoy, 1894 Yalova–Çınarcık depremi ile 1999 Sapanca çevresindeki kırılmaları hatırlatarak, fayların zincirleme biçimde aynı anda kırılacağı iddialarının bilimsel karşılığı olmadığını dile getirdi.
Adalar Fayı ve Kanal İstanbul Bölgesi Değerlendirmesi
Büyükçekmece ile Küçükçekmece arasında aktif bir fay bulunduğu yönündeki iddialara da değinen Prof. Dr. Üşümezsoy, bu bölgede yapılan ayrıntılı çalışmalarda ileri sürüldüğü şekilde bir fay yapısının tespit edilmediğini söyledi.
Adalar Fayı için ise net konuşan Üşümezsoy, “Adalar Fayı aktif değil” değerlendirmesini yineledi.
“Marmara’da Beklenen Deprem 6 – 6.5 Aralığında”
Üşümezsoy, Marmara Denizi için olası bir depremin 6 ile 6.5 büyüklüğü aralığında olabileceğini ifade ederek, 7 ve üzeri büyüklükteki senaryoların abartılı ve bilimsel dayanağı zayıf olduğunu savundu.
Açıklamalarıyla Marmara depremi tartışmalarına yeni bir boyut kazandıran Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un bu çıkışı, deprem riskine dair farklı bilimsel görüşlerin kamuoyunda yeniden tartışılmasına neden oldu.
