Kütahya’da ki görevi başındaki başmüdür yardımcısının bir öğretmen tarafından darp edildiği iddiaları üzerine Eğitim Bir-Sen Kütahya 1 Nolu şubesi basın açıklaması yaparak olayı kınadı.
Kütahya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Başmüdür yardımcısının okulda görevli bir öğretmen tarafından saldırı ve darp edildiği iddiaları sonrası Eğitim Bir-Sen Kütahya 1 Nolu şubesi basın açıklaması gerçekleştirdi. Yaşanan hadise bizi diğer durumlardan çok daha fazla üzmüştür Eğitim Bir-Sen Kütahya 1 Nolu şube Başkanı Fatih Köse “Bugün yine hepimizi derinden üzen bir şiddet hadisesi üzerine tepkimizi ortaya koymak ve bu tür menfur hadiselerin tekrar yaşanmaması için yapılması gerekenleri ifade etmek üzere toplandık. Geçen hafta Cuma günü, bir öğretmenin yine bir başka eğitimciye karşı uyguladığı saldırı, darp ve tehditleri üzülerek öğrendik. Cuma gününden itibaren meselenin gerçek mahiyetini öğrenmek ve bir haksızlığa vesile olmamak adına süreci araştırdık. Kütahyamızın köklü okullarından biri olan ve bu gün önünde toplandığımız Kütahya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi müdür başyardımcısı; görevini yaptığı esnada yine aynı okulda öğretmen, aynı zamanda eğitim hizmet kolunda faaliyet gösteren, ne iş olduklarını eylem ve söylemleri ve temsilcisi oldukları zihinsel geleneğin geçmişte milletimize yaptıkları sebebiyle iyi bildiğimiz bir sendikanın il temsilcisi tarafından odası basılarak darp ediliyor. Aldığı sağlık raporunu mevzuatımız gereği izne çevirmek üzere kendinden isteyen idarecisine saldıracak kadar gözünü karartan bu şahıs odada bulunan bir bayan öğretmenimizin gözü önünde okul yöneticisine karşı görevini yaptığı için yüksek sesle saygısızlık yaptığı yetmiyormuş gibi yakasından tutarak çekiştirip kendisini dışarıya kavgaya davet ediyor. Sendikamızın da üyesi olan müdür başyardımcısı, olayın büyüyeceğini sezip bir an önce koridorlarda bulunan güvenlik kamerasının açısına girebilmek için kapıya yöneliyor. Malum şahıs tarafından tam kapıdan çıkmak üzereyken boğazından tutulup suratına yumruk atılıyor. Özellikle kamera kadrajına girmemesi için odaya geri çekiliyor. Bu sırada yaşanan gerginliğin büyümesinden endişe eden bayan öğretmenimizin yardım çağrısı için dışarıya çıkması ve kapıyı açık bırakması sonucu bu durum kamera kayıtlarına yansıyor. 1 dakikaya yakın bir süre görevi başında üyemize saldırı devam ediyor. Olayın başlangıcında odada bulunan bayan öğretmen hızlıca durumu okulda bulunan çalışanlara iletiyor ve çalışanların odaya yaklaşması ve seslerinin duyulmasıyla malum şahıs bu davranışının başkalarınca görünmemesi için saldırısını sonlandırıyor ve odadan çıkıyor. Bizler Eğitim-Bir-Sen olarak ülkemizin büyük hedefleri doğrultusunda yapmış olduğu yolculuğun başarıya ulaşmasında iyi yetişmiş nesillerin, kaliteli ve huzurlu bir eğitim ortamının önemini sürekli olarak dile getiriyoruz. Burada göstermiş olduğumuz tepki bir öğretmenin sınırlarını aşıp bir hata yapmasından öte, kurumsal temsil görevine sahip bir öğretmenin görevi başında ve görevini yaptığı için bir yöneticisine karşı devlet memuruna yakışmayacak ve hiç bir gerekçeye sığmayacak eyleminedir. Bizler eğitim hizmetini görürken dışarıdan gelen bu tür saldırılarla karşı karşıya kaldığımızda ülkemizin yarınları adına gerçekten üzülüyoruz. Ancak okulumuzda yaşanan hadise bizi diğer durumlardan çok daha fazla üzmüştür. Lakin şiddetin kaynağındaki zihniyet bakımından şaşırtmamıştır.” dedi.
Siyasi iktidarın kamu kurumlarına salt dini simgeleri sokma, toplumu muhafazakarlaştırma, Cumhuriyet değerleriyle hesaplaşma adına özgürlük kisvesi altında yapmış olduğu uygulama ve düzenlemeler kabul edilemez” diyerek antidemokratik dönemlere olan özlemlerini dile getiren yine eğitime, eğitimciye, öğretmenlere en büyük zararı veren PKK’ya karşı adamlık sınavından geçemeyen bu zihniyeti yakından tanıyoruz ifadelerini kullanan Köse “Evlatlarını terör örgütünün elinden, terörün pençesinden kurtarmak için yıllardır Diyarbakır’da çadırlarda evlat nöbeti tutan annelere destek vermek üzere ziyarete giden üyelerini sendikalarından ihraç eden bu zihniyetin; kendi üyesine karşı, PKK’nın gönlünü hoş eden, üyelerini disiplinsizlik kılıfıyla ihraç eden eylemi kamuoyunun malumudur. Bunu her defasında ifade ediyoruz ve bekliyoruz ki bu insanlar da ihraç gerekçeleri olan teşkilat disiplini altında gidip teröre karşı Diyarbakır annelerinin yanında olsunlar. Bugüne kadar lafı eveleyip gevelediler. Ancak bu çağrılarımıza olumlu karşılık veremediler. Eğitim çalışanlarını galeyana getirip, Atatürk’ten başka başöğretmen olmaz dedikten sonra sınava girip başöğretmen ünvanı almaktan geri durmadılar. Bu hatırlatmayı yapıyoruz ki eğitim çalışanlarımızın içinde tertemiz yürekleri ve üstün gayretlerine şahit olduğumuz arkadaşlarımızdan hiç biri bu zihniyetin, bu sosyal, siyasal ve düşünsel geleneğin peşine takılıp gitmesinler. Bu günahlara ortak olmasınlar. Bulundukları yeri gözden geçirsinler. Emek, hak ve özgürlük mücadelesinde milli ve manevi değerlere bağlı, insanı yaşat ki devlet yaşasın düsturundan hareketle insan haklarına önem veren, emeğin kutsallığını bilen, hakça kazanım, hakça bölüşüm diyen sendikamıza gelsinler. 4300 üyeyi temsil eden ilimizin en büyük sivil toplum örgütü Eğitim-Bir-Sen Kütahya 1 Nolu şube başkanı olarak eğitimci arkadaşlarımızla birlikte bu kirli zihniyeti ve görevi başındaki bir arkadaşımıza yapılan bu gayri ahlaki saldırıyı nefretle kınıyoruz. Bu üzücü olay Öğretmenlik Meslek Kanununun içinde eğitim çalışanlarına şiddete karşı caydırıcı hukuki düzenlemelerin yapılmasına dair çağrılarımızın ne kadar haklı olduğunu ortaya koymuştur. Bu vesileyle çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. Saldırganın olaydan sonra pişmanlığını ve özrünü ifade etmesini beklerdik. Böyle olsaydı temsil ettiği zihniyetin geçmişte insanımıza çektirdikleriyle bu üzücü eylemi bir araya koymaz, münferit bir hadise olarak olaya bakabilirdik. Ancak özür şöyle dursun, kişi hem okul önünde hem de hastanede tanık olabilecek kimselerden de çekinmeden tehditlerine devam etmiş ve yüz karası fiilinden herhangi bir pişmanlık duymadığını göstermiştir. Makam odalarına şiddeti taşıyan, öğrencilerine karşı iyi örnek olması gerekirken görevi başındaki bir devlet memuruna, bir yöneticisine, bir eğitimciye bu barbarlığı reva gören bu şahsı ve eylemi şiddetle kınıyoruz. Saldıraya maruz kalan öğretmenimize ve tüm eğitim çalışanlarımıza geçmiş olsun diyoruz. Bu saldırı ve tehditleri her birimize ayrı ayrı yapılmış olarak görüyor ve bu tür hadsizliklerin tekrar yaşanmaması için yetkilileri gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz. Birlik şuuruyla basın açıklamamıza katılan çok kıymetli arkadaşlarımıza, vazifeleri nedeniyle eylemimize katılamayan ancak mesajları ve telefonlarıyla desteklerini beyan eden eğitimcilerimize teşekkür ediyorum. Eğitim çalışanlarımıza yapılan bu ve buna benzer saldırılarda tek yürek olduğumuzu, her türlü ama her türlü desteği kendilerine vereceğimizi, hiç bir çalışanımızın sahipsiz, kimsesiz olmadığını buradan ifade ediyoruz. Eğitimde şehrimizin böyle bir olayla anılmasından hicap duyduğumuzu, tepki göstermemenin ise kabul edilebilir bir yanı olmadığını ifade etmek istiyorum. Bu hadisenin eğitimcilerin ve kamu çalışanlarının huzurunu bozmak amacıyla gerçekleştirilmiş bir provakasyon olma ihtimali göz ardı edilmemelidir. Bu tür olası provakasyonlara karşı birilerinin arzu ettikleri kaos ortamının oluşmaması için tüm üyelerimizi dikkatli olmaya, birlik olmaya davet ediyoruz”dedi.