TÜRKİYE Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir'in içme suyu ihtiyacını karşılayan Tahtalı Barajı'nda 22 milyon metreküp su kaldığını söyleyip, "Su bitse de yer altından çekilerek 2-3 günde bir su verilerek bu dönemi atlatacağız. Bir sonraki dönemi zor atlatırız. Çünkü ciddi nüfus artışı olacak. Mümkün olan her yere yer altı barajı, göletler yapılması, yağmur sularının da barajlarda toplanması lazım" dedi.
İzmir'de kuraklık ve yağış azlığı nedeniyle barajlardaki su seviyesi her geçen gün düşüyor. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün (İZSU) verilerine göre; günlük ortalama 700 bin metreküp su tüketilen İzmir'de içme suyunun büyük bir bölümünün karşılandığı Tahtalı Barajı'nda su seviyesi yüzde 8,11'e düştü. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'nda geçen yıl yüzde 21,26 olan su miktarı da bugün itibarıyla yüzde 2,88 seviyesinde. Güzelhisar Barajı'nda geçen yıl yüzde 74,6 olan su seviyesi, bu yıl yüzde 57,61 oldu. Balçova Barajı'nda geçen yıl yüzde 49,17 su seviyesi, bu yıl yüzde 28,08 olarak kaydedildi. Ürkmez Barajı'nda geçen yıl yüzde 31,22 olan su seviyesi, bu yıl 10,64'e düştü. Geçen yıl yüzde 6,23 su seviyesi olan Gördes Barajı'nda bu yıl hiç su kalmadı. Barajlardaki içme suyu rezervinin yağışlı döneme kadar dikkatli kullanılması ve büyük ölçekli su kesintilerinin önlenmesi için alınan tedbirler kapsamında, yarın itibarıyla kent genelinde su kesintisi uygulanacak.
'MAALESEF BİZ TEDBİR ALMADIK'
İzmir başta olmak üzere Batı Anadolu'daki barajların boşaldığını dile getiren TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Bu beklediğimiz bir kuraklık, sürpriz değil. Uzun yıllardan beri '2020 sonrasına ciddi bir kuraklık geliyor, B ve C planlarının yapılması gerekiyor' diyoruz. 2020'de gerekli yerleri uyardık. Kuraklık geldi. Bu arada bütün dünya 2020'den sonra kuraklığa karşı ciddi tedbirler aldı. Çim dikmek, havuzların doldurulması, çok su isteyen bitkilerin sulanması yasaklandı. 2020'den sonra bir dizi tedbir alındı ama maalesef biz almadık. Suyu çok kötü yönetiyoruz. Suyun yüzde 78'i tarımda, yaklaşık yüzde 15-18'ini sanayide, yüzde 5'i kullanma suyu olarak kullanıyoruz. Bütün gelişmiş ülkeler önlem alırken biz büyük yanlışlar yaptık" dedi.
'ARITMA TESİSLERİNDEN ÇIKAN SU TARIMA KAZANDIRILMALI'
Arıtma tesislerinden çıkan suyun tarıma kazandırılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Yaşar, "İzmir'de her gün Çiğli Arıtma Tesisi'nden 500 bin metreküp su denize bırakılıyor. Daha iyi arıtıp tarlalara verilmeli, böylelikle büyük ölçüde su tasarrufu sağlanır. Bu sefer kuyular rezerv olarak saklanır. Suyu kullanmasını bilen jeoloji mühendislerinin ve hidrojeologların göreve getirilmesi lazım. İZSU'da geçtiğimiz yıl yönetim kurulunda bir jeolog ya da hidrojeolog olsaydı, inanıyorum ki geçtiğimiz sene kesintiler başlayacaktı. Sorunumuz, suyu bilimsel olarak kullanmamaktan kaynaklanıyor. Bir an önce bilime dönmemiz lazım. Su kesilecek, belki daha sonra kesinti haftada 2-3 güne çıkacak. Şu anda Tahtalı Barajı'nda su seviyesi yüzde 8. Gördes Barajı ekside. Tahtalı Barajı'nda 22 milyon metreküp su kaldı. İdare eder, su bitse de yer altından çekilerek 2-3 günde bir su verilerek bu dönemi atlatacağız. Bir sonraki dönemi zor atlatırız. Çünkü ciddi nüfus artışı olacak. Mümkün olan her yere yer altı barajı, göletler yapılması, yağmur sularının da barajlarda toplanması lazım" diye konuştu.