Topkapı Sarayı’nda yer alan tarihi Mabeyn Yolu, kapsamlı restorasyon ve hazırlık çalışmalarının ardından Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi olarak ziyarete açıldı. Yeni galeriyle birlikte, Osmanlı çini sanatının yüzyıllara yayılan serüveni gözler önüne serilirken, Kütahya çiniciliğinin seçkin örnekleri ilk kez bu denli geniş bir koleksiyonla ziyaretçilerle buluştu.
Milli Saraylar Başkanlığı tarafından hazırlanan sergide, 16. yüzyıldan 19. yüzyıla uzanan yaklaşık 250 parça çini eser yer alıyor. Galeride, klasik dönem İznik çinilerinin yanı sıra özellikle 18. yüzyılda Avrupa etkilerinin belirginleştiği Kütahya üretimi çiniler dikkat çekiyor. Renk, desen ve teknik açıdan farklılık gösteren bu eserler, Kütahya’nın Osmanlı çini sanatındaki güçlü konumunu ortaya koyuyor.

Kütahya Çinileri Saray Duvarlarında Yeniden Hayat Buldu
Yasin Yıldız, Topkapı Sarayı’nın son derece zengin bir çini koleksiyonuna sahip olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“İznik çinileri koleksiyonun temelini oluşturuyor. Ancak ilerleyen yüzyıllarda devreye giren Kütahya çiniciliğinin de çok özel örnekleri mevcut. Bu eserlerin büyük bölümü uzun yıllar depolarda kaldı. Artık ziyaretçilerimiz bu çinileri bir bütün halinde görebilecek.”

Osmanlı Sarayında Kütahya Damgası
Yıldız, Kütahya’da üretilen çinilerin Osmanlı saray mimarisinde yaygın biçimde kullanıldığını, bazı eserlerin farklı mekânlardan sökülerek günümüze ulaştığını ve bu galeride yeniden anlam kazandığını ifade etti. Kütahya çinilerinin, Osmanlı çini sanatının geç dönemini anlamak açısından kilit öneme sahip olduğu vurgulandı.





