“Alternatif Alaturka Rock”ın güçlü sesi Gazetemize konuştu: “Kendimle yarışıyorum, popüler olmak değil, kalıcı olmak istiyorum.”
Türkiye’nin özgün seslerinden Umut Kaya, Dumlupınar Gazetesi’ne verdiği özel röportajda hem müziğe bakışını hem de yaşam felsefesini samimi bir dille anlattı.
“Alternatif Alaturka Rock” tarzının öncüsü olarak bilinen sanatçı, müzik kariyerinin dönüm noktalarından, sektörün karanlık yüzüne kadar birçok konuda içten açıklamalarda bulundu.
“MÜZİĞİN KÖKÜ DUYGUDUR, AMA BEN YALNIZLIKTAN BESLENİRİM”
2008 yılında yayınladığı “Mevsimler Geçerken” parçasıyla müzik listelerinde zirveye çıkan Kaya, geçmişe dönüp o günkü haline bir mesaj verecek olsa ne derdi?
“O genç Umut’a sadece şunu söylerdim: Sabırlı ol. Çünkü müzikte gerçek tat, zamanla olgunlaşan bir şey.”
Şarkılarındaki samimi duyguların kaynağını sorulduğunda ise Kaya, kırılganlıkla öfkenin birbirine karıştığını söyledi:
“Bazen kırılganlık, bazen öfke, bazen de başka bir duygudur... Ama hepsi insana dair.”
Yalnızlığın sanatsal üretimde kendisi için önemli bir kaynak olduğunu vurgulayan Kaya,
“Ben yalnızlıktan besleniyorum. Sanat, insanın kendiyle yüzleşmesidir.”
dedi.
“ROCK ÖLMEDİ, SADECE ŞEKİL DEĞİŞTİRDİ”
Rock müziğin artık eskisi kadar duyulmadığı yönündeki yorumlara da değinen sanatçı, türün hâlâ güçlü bir damar taşıdığını ifade etti:
“Bu zamanın ruhu meselesi. Dönem dönem bazı türler öne çıkar ama bu, rock’ın bittiği anlamına gelmez.
Türkiye’de hâlâ çok sağlam rock müzik üretimi var, sadece spot ışıkları başka yere dönmüş durumda.”
“POP’A KAYAN ROCKÇILAR İHANET ETMİYOR, SADECE DÖNÜŞÜYOR”
“Pop’a kayan rockçılar” eleştirisine farklı bir bakış getiren Kaya, popüler olmanın sanatçıyı küçültmediğini söyledi:
“Daha fazla popüler olmanın bir sakıncası yok.
Pop, bazen sadece daha çok kişiye ulaşmak anlamına gelir, müziğini satmak değil.”
Sanatçı, müzikte ticaret–sanat dengesinin önemine de değinerek şu ifadeyi kullandı:
“Sanatın bir ayağı ticarettir. Ruhumu satmam ama ticareti tamamen dışlayamam; çünkü üretimi sürdürebilmek için buna da ihtiyaç var.”
“ROCK STAR OLMAK HÂLÂ KARİZMATİK BİR ŞEY”
Sosyal medya çağında “rock star” kavramının eski anlamını kaybedip kaybetmediği sorusuna Kaya net bir yanıt verdi:
“Sanatçı olmak hâlâ karizmatik bir şey ve bu karizmayı en çok rockçılar taşır.”
Ayrıca genç dinleyicilerin enerjisinin hâlâ kendisini sahnede diri tuttuğunu belirtti:
“Gençleri görünce kendi kendime ‘Vay be koca kurt, hâlâ buradasın!’ diyorum.”
“COVER SAYGI DURUŞUDUR, KOLAYCILIK DEĞİL”
Röportajın “cover kültürü” bölümünde Umut Kaya, yeniden yorum yapmanın kolaycılık değil, saygı göstergesi olduğunu söyledi:
“Bir şarkıyı yorumluyorsam, onu sevdiğim ve kendime ait bir duyguyla söylemek istediğim içindir.”
En çok yorumlamak istediği parçanın Semiramis Pekkan’ın “Eski Sandal” şarkısı olduğunu da ilk kez gazetemize açıkladı.
“Bu şarkı tam ‘Umut Kaya’lık.”
“MADDİ OLARAK TÜKENİRSEM SAHNEDEN UZAKLAŞABİLİRİM”
Sanat dünyasında en çok karşılaştığı zorlukların başında ekonomik koşulların geldiğini belirten Kaya,
“Manevi olarak hiçbir şey beni sahneden koparamaz ama maddi olarak tükenirsem müzikten uzaklaşmak zorunda kalabilirim.”
ifadelerini kullandı.
Rock müzik dinleyicisinin azaldığı yönündeki eleştirilere ise şöyle yanıt verdi:
“Rock popüler değil belki ama hâlâ kendi sadık dinleyicisi var. Bu müzik ölmedi, sadece yeraltında nefes alıyor.”
“HER DÜŞÜŞTEN AİLEMİN SEVGİSİYLE DOĞDUM”
Umut Kaya, müzik yolculuğunda yaşadığı zorlukları da içtenlikle paylaştı:
“Birçok kez dibe vurdum. Ama beni hep ailem ayağa kaldırdı. Onların sevgisiyle her defasında yeniden doğdum.”
Geleceğe dair duygularını da şu sözlerle özetledi:
“Umutlu olmak güzeldir ama ben gerçekçiliği tercih ediyorum. Ayakları yere basan bir umut, sahici bir umuttur.”
“SAHNEDE KURT, HAYATTA KUZU, İÇ DÜNYAMDA ÇOBANIM”
Son soruda Umut Kaya, kendisini üç kelimeyle tanımlaması istendiğinde şu cümleyle hem gülümsedi hem düşündürdü:
“Sahnede kurt, hayatta kuzu, iç dünyamda çobanım.”