İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, "Yangın riskiyle mücadeleyi ciddiye almalıyız. Başta yangın olmak üzere her türlü felaketlerin önünü kesmek istiyorsak, bu olayların sorumlularının en ağır, caydırıcı, hatta ibretlik cezalarla karşılaşması ve sorumsuzluğun bedelinin ağır olması şart" dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) iş birliğiyle, İZTO ev sahipliğinde Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik Bilgilendirme Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meslek Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Murat Bayram, TOBB Sektörler ve Girişimcilik Daire Başkanı Ahmet Saygın Baban ve sektör temsilcileri katıldı. Toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, yaz aylarında çok büyük yangınlar yaşandığını ve felaketlerin büyük bir kısmının kasıt ve insan ihmalinden kaynaklandığını belirtip, "Ülkemizde meydana gelen orman yangınlarının yaklaşık yüzde 90'ının insan kaynaklı olduğunu görüyoruz. Bu can yakan tabloyu kesinlikle kabullenmemeliyiz. Yangın riskiyle mücadeleyi ciddiye almalıyız. Toplumsal ve kurumsal ölçekte farkındalığımızı en üst seviyeye çıkarmalıyız. Bu kapsamda yangın mevzuatı çerçevesinde gerekli önlemlerin alınmasının, denetimlerin ve caydırıcı cezaların hayati önem taşıdığını düşünüyor, bu tip toplantıları, yalnızca birer buluşma değil, yangından korunma bilincinin yayılması açısından geleceğe dönük bir sorumluluk adımı olarak görüyoruz. Ancak üzülerek söylüyorum ki mevcut cezalar caydırıcılıktan uzak. Eğer gerçekten insan eliyle ortaya çıkan başta yangın olmak üzere her türlü felaketlerin önünü kesmek istiyorsak, bu olayların sorumlularının en ağır, caydırıcı, hatta ibretlik cezalarla karşılaşması ve sorumsuzluğun bedelinin ağır olması şart" ifadelerini kullandı.
'EĞİTİM VE TATBİKAT KONUSUNDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATILMALI'
30 Haziran 2025'te Resmi Gazete'de yayımlanan değişiklikle birlikte, 31 Aralık'a kadar mevcut binalarda tespit edilen yangın güvenliği eksikliklerinin giderilmesinin zorunlu hale getirildiğini hatırlatan Özgener, "İlgili düzenleme, sektörlerimizin tamamını ilgilendiriyor. Öncelikle yangın güvenliğinin yalnızca yasal bir yükümlülük olmadığını, aynı zamanda üretim sürekliliği, iş güvenliği ve mali risklerin azaltılması, can ve mal kayıplarının önlenmesi anlamına geldiğini ifade etmek istiyorum. Ekipmanlarının eksikliği, tedbirsizlik ve ihmal hem çalışanları hem de üretim hattını tehlikeye atabiliyor. Bu bağlamda, eğitim ve tatbikat konusunda da somut adımlar atılması gerektiğine inanıyorum. Ne yazık ki çoğu işletmemizde, okul, hastane ve diğer kamu binalarında yangın tatbikatları düzenli yapılmıyor, acil durum planları kağıt üzerinde kalıyor. Oysa en basit tatbikatın, tedbirin veya erken müdahalenin yangında hayat kurtarabileceğini düşünüyorum" dedi.
'ÇÖZÜM ÜRETME ÇALIŞMALARINA DESTEK VERİYORUZ'
Yangın güvenliği önlemlerinin yetersizliğinin, sadece binaların fiziksel güvenliğini değil, aynı zamanda üretim ve hizmet süreçlerinin sürekliliğini de riske attığını söyleyen Özgener, "OSB'lerdeki fabrikalarımız, imalathanelerimiz, KOBİ'ler ve ticari alanlardaki bu eksikliklerin;çalışanların güvenliği, faaliyetlerin kesintisiz sürmesi ve işletmelerin sektörel rekabet gücü açısından kritik önem taşıdığını düşünüyoruz. Kamu kurumları ve özellikle eğitim ve sağlık tesislerimiz için ise durum daha da kritik. Bu alanlarda hem hızlı müdahalenin hem de düzenli denetim mekanizmalarının büyük önem taşıdığına inanıyorum. Çocuklarımızın okulları, hastanelerimiz ya da kamu binalarının, yangın güvenliği açısından en ufak bir riski bile kaldıramayacağını düşünüyorum. Oda olarak yangın başta olmak üzere afetler sonrası oluşan büyük ekonomik kayıpların önüne geçebilmek için somut tedbirlerin alınmasının gerekli olduğuna inanıyoruz. Yaşadığımız acılardan ders alarak özellikle turizm sektörü başta olmak üzere farkındalık ve çözüm üretme çalışmalarına destek veriyoruz. Yangın güvenliği ve afet bilinci konusu sadece turizm değil, her sektörümüz için çok kritik önemde olduğunu unutmamalıyız" açıklamalarında bulundu.
'YANGIN ÇIKTIĞINDA BİNA YIKILMAMALI'
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meslek Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Murat Bayram ise her yapıda ve binada yangın çıkabileceğini söyleyerek, "Her binada yangın çıkabilir. Yönetmeliğin mantığı; birincisi yangın çıktığında bina ayakta duracak, yıkılmayacak. İkincisi binanın içinde insan varsa, insanları güvenli alana tahliye edilecek, binanın içinde mahsur kalmayacak. Üçüncüsü itfaiye geldiğinde binaya müdahale edebilecek. Bunun için mümkünse yangın çıktığı yerde belli bir süre bekletilecek, kontrol edilebilecek. Bina yanar, buna engel yok ama ayakta duracak. Binayı ahşap, çelik, beton yapabilirsiniz. Çelikse belli sıcaklıklara dayanacak. Ahşap olacak ise yangın kriterleri karşılayacak yapısal ahşap kullanılacak, keresteden yapamazsınız. Betonda da aynı mantık var" dedi. Kaçış merdivenlerinin binanın en üst noktasından başlaması gerektiğini belirten Bayram, merdivenlerin güvenli alana kadar devam etmesi gerektiğini söyledi.